İlk şiiri Balıkçı Türküsü, Yeni Edebiyat gazetesinde çıkmıştı (sayı:
23,1.10.1941), ilk düzyazısı ise (Kültürümüz Üzerine Düşünceler)
Balıkesir'de yayınlanan Türk Dili Gazetesi'nde (29.10.1944). Duvar
kitabına aldığı Cabbaroğlu Mehemmed şiirinin 1946 CHP Şiir
Yarışması'nda ikincilik almasıyla tanındı.Şairliğinin ilk on yılını,
destan boyutlarıyla ve duygusal, gergin bir hava içinde, İkinci Dünya
Savaşı'nın Avrupa'yı saran bezginlik çöküntülerini yansıtmaya
adamıştı. Zamanla (1955- ) toplumcu kollayışı bırakmamakla birlikte
tek insanın duygu dünyasından kesitler verdi; artistik abartmalarla ve
yerli dünya görüşüne de yaslanarak, bireysel temaları işledi. Aynı
gerginlik ve gerilim kendine özgü bir söz dizim ve hazinesiyle at
başı, çarpıcı benzetmelerle zenginleşmiş romanlarında da görülür.
Eleştiride uzun zaman toplumcu gerçekçilik ilkelerine bağlı kalmıştı.
ESERLERİ
Şiir kitapları: Duvar (1948), Sisler Bulvarı (1954),Yağmur Kaçağı
(1955), Ben Sana Mecburum (1960), Bela Çiçeği (1962), Yasak Sevişmek
(1968), Tutkunun Günlüğü (1973), Böyle Bir Sevmek (1977), Elde Var
Hüzün (1982), Korkunun Krallığı (1987), Ayrılık Sevdaya Dahil (1993).
Romanları: Sokaktaki Adam (1953), Zenciler Birbirine Benzemez (1957),
Kurtlar Sofrası (1963/64), Bıçağın Ucu (1973), Sırtlan Payı (1974),
Yaraya Tuz Basmak (1978), Fena Halde Leman (1980), Dersaadet'te Sabah
Ezanları (1981), Haco Hanım Vay (1984), O Karanlıkta Biz (1988).
Gezi notları: Abbas Yolcu (1957).
Deneme-anı türü: Hangi Sol (1970), Hangi Batı (1972), Faşizmin Ayak
Sesleri (1975), Hangi Seks (1976), Hangi Sağ (1980), Gerçekçilik
Savaşı (1980), Hangi Atatürk (1981), Batının Deli Gömleği (Gazete
yazıları, 1981), İkinci Yeni Savaşı (1983), Sağım Solum Sobe (Gazete
yazıları, 1985), Yanlış Erkekler Yanlış Kadınlar (1985), Ulusal Kültür
Savaşı (1986), Sosyalizm Asıl Şimdi (1991), Aydınlar Savaşı (1991),
Kadınlar Savaşı (1992), Hangi Edebiyat (1993), Hangi Laiklik
(1995),Hangi Küreselleşme (1997), Bir Sağ Kırmızı Karanfil
(gazete yazıları, 1988).
Senaryosunu yazdığı Sekiz Sütuna Manşet (6 bölüm) 1982'de, Kartallar
Yüksek Uçar (12 bölüm) 1984'te, Yarın Artık Bugündür 1986'da,
Yıldızlar Gece Büyür (16 bölüm) 1992'de, Tele-Flaş (13 bölüm) 1993'de
TV dizisi olarak oynandı. Atilla İlhan'ın Bütün Şiirleri Bilgi
Yayınevi tarafından basılıyor (1983).
Tutuklunun Günlüğü kitabıyla Türk Dil Kurumu 1974 şiir Ödülü'nü,
Sırtlan Payı romanıyla da 1974-1975 Yunus Nadi Armağanı'nı kazandı.
Hangi Batı
Anılar ve Acılar 2
Atilla İlhan
Bilgi Yayınevi / Atilla İlhan Bütün Eserleri Dizisi
Bütün aydınlarımızca, Batı sorununun yeniden söz konusu edildiği
bugünlerde uzun yıllar Batı'da yaşamış bir ozanımız Attila İlhan,
kendi görüş ve değer yargılarını, bir sanatçı titizliğiyle kaleme
aldığı bu anılarında yansıtmıştır. Yazar, kitabının bir yerinde şöyle
demektedir: "Lisede
'Sophokles' okuduk, klasik Türk musikisine sövmeyi, Divan şiirini hor
görmeyi, buna karşılık devletin yayınladığı kötü çevrilmiş, Batı
klasiklerine körü
körüne hayranlık göstermeyi öğrendik. Sanki 'Sinan Leonardo'dan
önemsiz, Mevlana Dante'den küçüktü, Itri ise Bach'ın eline su
dökemezdi. Aslında kültür emperyalizminin ilmiğini kendi elimizle
boynumuza geçiriyorduk, ulusal bileşim arama yerine hazır bileşimleri
aktarmak hastalığımız tepmişti."
Hangi Atatürk
Anılar ve Acılar 5
Atilla İlhan
Bilgi Yayınevi / Atilla İlhan Bütün Eserleri Dizisi
"... 'Hangi Atatürk', hemen her gün gözden geçirdiğimiz, hemen her gün
bir başka boyutunu bulup ortaya çıkarmaya çalıştığımız, tarihin hemen
her gün yeni bir yorumuna konu olan bu başlığı, hep 'kırkıncı odayı
açan' bir yazarın yarına yönelik kaleminden, üzerinde mutlaka
durulması gereken saptamalar içinde veriyor..."
HAKKINDA YAZILANLAR
ATİLLA İLHAN'A BÜYÜK SUÇLAMA !! BİR DÖNEMİN ÜNLÜ GAZETECİSİ BEDİİ
FAİK, ÜNLÜ ŞAİR ATİLLA İLHAN'IN, İÇİNDE BİR SÜRÜ İSMİN OLDUĞU,
''TÜRKİYE KOMÜNİSTLERİNİN İÇYÜZÜ'' ADLI DOSYAYI POLİSE SATTIĞINI
SÖYLEDİ..
haberturk.com 17 Mayıs 2001
Tempo Dergisi'ne konuşan bir dönemin ünlü gazetecisi ve Dünya
Gazetesi'nin eski sahibi Bedii Faik, ünlü şair Atilla İlhan'ın, içinde
bir sürü ismin olduğu, ''Türkiye Komünistlerinin İçyüzü'' adlı dosyayı
polise sattığını söyledi. Faik, İlhan'ın kendini topluma iyi
yutturduğunu da iddia etti.
Bir dönemin ünlü gazetecilerinden Bedii Faik anılarını yazdığı son
kitabında geçen 'Türkiye Komünistlerinin İçyüzü' adlı dosyayı 'polise
satan kişi'nin ünlü yazar Atilla İlhan olduğunu öne sürdü. Tempo
Dergisi'nin bu haftaki sayısında yeralan ''Atilla İlhan 'Komünistlerin
İçyüzü'nü polise sattı'' başlıklı röportajda Bedii Faik, kitabında
üstü kapalı olarak yazdığı dosya satışının Atilla İlhan tarafından
yapıldığı iddia etti. Röportaja göre Bedii Faik, Dünya Gazetesi'nin
sahibiyken gazeteye 'Türkiye Komünistlerinin İçyüzü' başlığıyla bir
dosya ulaştığını belirterek şunları söyledi:
''Baktım bu başlık altında bir sürü isim ve not. Bu isimler dosyayı
getiren kişinin arkadaşlarıymış. Ama herkes var. Dönemin 1'inci Şube
Müdürü Ahmet Topaloğlu'nu aradım. 'Bu tefrikayı neşredersek devletin
tahkikatına zarar verir mi' diye sordum. Güldü, 'Filanca mı, daha önce
bu dosyayı bize sattı. Gönül rahatlığı ile yayımlayabirsiniz' dedi.
Çilingiroğlu'na (Müessese Müdürü) dosyayı teslim ettim ve 'Bu adamı
iyi tanıyın, bir daha kapıdan içeri sokmayın' dedim''
KENDİNİ İYİ YUTTURMUŞ
Bedii Faik, bu kişiyi ''Bir dönem devlet sanatçısı yaptılar. Maaş
aldı. Televizyonu açtığınızda kasketi kafasında ahkam kesiyor. Kendini
iyi yutturmuş ve cemiyet iyi yutmuş. Ben yutulan bu parçayı mideden
çıkarabilirim ya da midesi bozulsun da diyebilirim. Avukatlarıma
danıştım. Herkes yazmamı istedi ama savunamayacaklarını da söylediler.
Üstü kapalı yazdım. Adam bir halt işlemiş kendine yazılan mektupları
neşretmiş'' diye tanımladı. ''Tarifiniz Atilla İlhan'a benziyor''
hatırlatması üzerine de Faik ''Evet. Onu üçüncü ciltte yazacağım.
İnşallah bir halt daha işler'' dedi.
Gazeteden hemen kovulmuş
Olay, Bedii Faik Dünya Gazetesi'nin sahibiyken gerçekleşiyor. Bedii
Faik, önüne, ''Türkiye Komünistlerinin İçyüzü'' adlı dosya gelince bir
bakıyor, bir sürü isim... Devletin yapacağı tahkikatı etkiler mi,
etkilemez mi diye dönemin 1. Şube Müdürü Ahmet Topaloğlu'nu arıyor. O
da, ''O kişi (Atilla İlhan) daha önce o dosyayı bize sattı. Sen de
gönül rahatlığıyla yayınlayabilirsin'' diyor. Bedii Faik de hemen
müessese müdürünü arıyor ve Atilla İlhan'ı gazeteden kovduğunu
söylüyor.
www.biyografi.net (Binlerce Biyografi)