Hz. İsâ Hz. İsâ, Karkoç’un şiirlerinde çokça geçen şahıslardan biridir

2 views
Skip to first unread message

mavizaman

unread,
Dec 2, 2007, 9:48:40 PM12/2/07
to anti-mo...@googlegroups.com
Sezai Karakoç'un Şiirleri

Sezai Karakoç'un Şiirlerinde Hz. İsa-Hz. Meryem Hıristiyanlık sonrası batı edebiyatı, büyük oranda bu dinin etrafında oluşturulan inanç ve değerler sistemi üzerinde yükselmiştir. İki bin yıllık tarihi içerisinde, ister inansın ister inanmasın, batı sanatkarı, Hıristiyanlıktan aldığı motifleri kullanarak sanatını inşa etmiştir. Tarık Buğra, bir denemesinde, Sartre'ın, Camus'un dahi dine kayıtsız kalamadığını belirterek, 'Hıristiyanlık olmasaydı, Dostoyevski de olmazdı' demiş ve sanat ile dinin sıkı münasebetine dikkatleri çekmiştir. Ancak Türk edebiyatında dinin, zenginliğiyle bu alanda yer aldığını görmek zordur. Özellikle son yüz yıllık medeniyet macerasında Türk yazarının din ile münasebetini minimum düzeye indirmesi, birçok yazarın tümden kesmesi, bu insanların dinin sanat ve edebiyat için teklif ettiği zengin çağrışımlar dünyasından mahrum kalmasını da beraberinde getirmiştir. Öyle ki Jusdanis'in, sanat dünyasında, belli kurallar etrafında kesin daireler oluşturma ve 'değerli olanları' o kurallara göre belirleme anlamında kullandığı 'Kanon' düşüncesinin Türk yazarı açısından başlıca uygulama alanlarından birinin din etrafında yoğunlaştığını söylemek mümkündür. Post-modernizm dönemiyle beraber tüm dünyada egzotizm merakı ile, seküler bir mahiyette temellendirilen metafiziğe yönelik bir yoğunlaşma gözlemlenir. Bu akımdan Türk yazarı da etkilenmiştir. Özellikle post-modernizmin teklif ettiği rölatif dünyaya, tasavvufun bazı ilkelerinin uyuşuyor gibi gözükmesi, tasavvufun post-modernist bir öge olarak kullanılmasını netice vermiştir ki bu dinin öğelerinden faydalanarak edebi eser inşa etme değil, dinin ögelerini, hakim edebi anlayış çerçevesinde yeniden inşa etmektir. Bütün bu durumla beraber Türk yazarları içerisinde dinin sunduğu çağrışımlar dünyasını kullanan yazarlar vardır. Cumhuriyet dönemine bakıldığında bunun örneklerini görmek mümkündür. Çalışmamız daha ziyade Hıristiyan kültürün kullanımına yoğunlaştığından bu konu üzerinde duracağız. Batı edebiyatını okuyan birçok Türk yazar, batının mitolojisini ve din değerlerini (Bu din değerleri birçok yazarda mitolojik bir hüviyet kazanarak yer alır.) eserlerinde kullanmıştır. Halide Edip'ten İkinci Yeni şiirine birçok sanatkar Kutsal Kitap etrafında gelişen kültürü/mitolojiyi kendi anlayışları içerisinde sunmuşlardır. Burada şu ayrım belirtilmelidir. Hıristiyanî ögeler, İslâmî ögelere göre daha çok kullanılmıştır. Bunun sebebi olarak, yeni dönemle beraber reddedilen geleneğin önemli yapıcı unsurlarından birinin de İslâm dini olmasını saymak mümkündür. Bazı sanatkarlar her iki dinin dünyasını da kullanmıştır. Hem İslâmî ögeleri hem de Hıristiyanî ögeleri kullanan sanatkarlardan biri de Sezai Karakoçtur. Bu çalışmada Sezai Karakoç'un Hıristiyan kültürünün iki temel unsuru olan Hz. İsâ ve Hz. Meryem'i şiirlerinde ne şekilde ele aldığı hususu üzerinde durulacaktır. Sezai Karakoç, hemen hemen bütün şiirlerinde bir medeniyet tasavvurunu dile getirmiştir. Onun şiirlerinde aşk bile bir medeniyet tasavvurunun etrafında şekillenmiştir. Karakoç, 'Taha'nın temsil ettiği 'Diriliş neslini' doğunun ve batının temel medeniyet ögeleriyle beslemek istemiştir. Fasılalarla, bazen gazete, bazen de dergi halinde çıkardığı Diriliş'te Karakoç, batılı yazarlardan yapılan çevirilere büyük oranda yer vermiş, yazılarında da batılı yazarların düşüncelerini tartışmıştır. Dolayısıyla şairin Batı medeniyetini tüm değerleriyle çok iyi bildiği görülmektedir. Özellikle, İncil'i, Tevrat'ı ve Zeburu, İslâm'ın bu kitaplar hakkındaki değerlendirmeleriyle beraber şiirlerinde kullanmıştır. Şimdi Hz. İsâ ve Hz. Meryem'in Karakoç'un şiirlerinde ne şekilde ele alındığını ayrı ayrı ortaya koyacak ve son kısımda bir değerlendirme yapacağız. Ne var ki yaptığımız incelemede elde edilen araştırma malzemesinin tümünü bu çalışmanın ölçüleri içerisinde kullanmak mümkün olmadı. Bu sebeple ana ve ara başlıklar, genel değerlendirmeler ve birkaç örnekle ortaya konuldu. Daha geniş hacme imkan tanıyan bir araştırmada bu ana veya ara başlıklardan herhangi biri bile tek başına ciddi bir yekun oluşturacaktır. Hz. İsâ Hz. İsâ, Karkoç'un şiirlerinde çokça geçen şahıslardan biridir. Tespit ettiğimiz kadarıyla kırka yakın yerde Hz. İsâ söz konusu edilmektedir. Bu ele alış özellikle Hızır'la Kırk Saat ve Taha'nın Kitabı isimli kitaplarda yoğunlaşmaktadır. Bu iki kitapta Hz. İsâ'nın ne şekilde ele alındığıyla kitapların mahiyetleri bir araya getirildiğinde Karakoç'un Hz. İsâ'yı eserine taşıma gayesi ve biçimi netleşmektedir [Dosya İndir] 


 http://kutuphanem.com/odevler/2005_6/106538-sezai-karakocun-siirleri.htm



--
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages