FIKIH: İkindi ezanı okunduktan sonraki ilk yirmi dakika içinde öğlen namazı kılınabilir, diye duymuştum, doğru mu?

1,342 views
Skip to first unread message

Cengiz Hocaoglu

unread,
Jun 19, 2014, 3:26:13 PM6/19/14
to Allah ve Peygamber Google Groups
ÖĞLE NAMAZININ VAKTİ:

Kur'an-ı Kerim'de,

"Namaz müminler üzerine belirli vakitlerde farz kılınmıştır." (Nisâ, 4/103)

buyurulur. Öğle namazının başlangıcının, güneşin batıya dönmesi (zevâfi) olduğunda görüş birliği vardır:

"Güneşin batıya kaymasından, gecenin karanlığına kadar geçen zaman içinde, namazları kıl." (İsrâ,17/78).

Ebû Yusuf, Muhammed, Şâfiî, Mâlik ve Ahmed b. Hanbel'e göre öğle namazı vaktinin sonu, cisimlerin gölgesinin bir misline kadar uzadığı andır. Dayandıkları delil, Cebrâil aleyhisselâm'ın Hz. Peygamber (asm)'e imamlık yaparak namaz vakitlerini göstermesidir. Çünkü Cebrâil (a.s) birinci defasında öğle namazını güneşin zevâlinden hemen sonra kıldırmış; ikinci defasında ise, cisimlerin gölgesi bir misli olunca kıldırmıştır. Bununla öğle namazı vaktinin başlangıç ve son sınırlarını belirlemek istemiştir (Tirmizî, Mevâkît, l; Ahmed b. Hanbel, I, 383, III /330; Ebû Dâvud, Salât, III; Nesâî, Mevâkît, VI, X, XV).

Ebû Hanîfe'ye göre ise öğle namazı vaktinin sonu, cisimlerin gölgesinin iki katına çıkmasıdır. Delil şu hadistir:
"Öğle namazını serin zamana geciktiriniz. Şüphesiz sıcaklığın şiddeti, cehennemin kaynamasındandır." (Buhârî, Mevâkît, 9, 10; Bed'ül-Halk, 10; Ebû Dâvud Salât, IV; Tirmizî, Salât, V; Nesâî, Mevâkît, V).

Hz. Peygamber (asm)'in yaşadığı bölgede sıcağın en şiddetli zamanı, cisimlerin gölgesi bir katına ulaştığı zamandır. Diğer yandan Cebrâil (a.s) ikindi namazını cisimlerin gölgesi iki katına ulaşınca kıldırmıştır. (Tirmizî, Mevâkît,1; Ahmed b. Hanbel III / 330).

Güneş gök yüzünde en yüksek noktaya ulaşınca, dikili cisimlerin gölgesi artık durur. Kısa bir süre için sabit olan bu gölgeye "fey'-i zeval" denir. Güneş batıya dönünce, bu sabit gölge "hariç", dikili cisimlerin gölgesinin bir katına ulaştığı zamana "asr-ı evvel", iki katına ulaştığı zamana ise "asr-ı sani" denir. Çoğunluk İslam hukukçularına göre öğlenin vakti "asr-ı evvel"e kadardır.

Prof Hamdi Döndüren

Ayrıca:

Öğle namazının vakti, güneşin zeval vaktinden itibaren başlar. Yani yeryüzündeki bir cismin gölgesinin güneşli bir havada doğuya doğru uzamaya başlama anı, öğlenin başlangıç vaktidir.

Öğle vaktinin bitiş zamanı hakkında iki rivayet vardır:

İmamı Azam'a göre, öğle vakti zevalden itibaren her şeyin gölgesi, zevalden önceki sabit gölge uzunluğuna ilaveten kendisinin iki misli oluncaya kadar devam eder. Bu vakte asr-ı sani tabir edilir.

İmamı Muhammed ile Ebu Yusufa göre ve diğer üç mezhep imamına göre ise, öğlenin vakti; cismin gölgesi kendisinin bir misli ilave olunca sona erer. Buna da asr-ı evvel denir.

O halde bu iki farklı içtihad karşısında ihtiyatlı olmak gerekir. Tedbir olarak öğle namazı asr-ı saniye kadar geciktirilmemelidir.

Ayrıca:

Asr-ı sani ne demek

CEVAP

Asr-ı sani, ikinci ikindi demektir. Asr-ı evvel birinci ikindi demektir. Öğle namazının vakti, İmameyn’e [Yani imam-ı Ebu Yusuf ile imam-ı Muhammed’e] göre, asr-ı evvele kadardır. Yani her şeyin gölgesi, öğle namazının evvel vaktindeki uzunluğundan, kendi boyu miktarı uzayıncaya kadardır. [Mesela 100cm. olan bir çubuğun gölgesi öğle vaktinin evvelinde 10 cm ise, bu gölge 110cm. olunca öğle vakti bitmiş olur.] Bugün ikindi ezanları bu kavle göre okunmaktadır. İmam-ı a’zam hazretlerine göre ise, öğlenin vakti asr-ı saniye kadardır. Yani her şeyin gölgesi boyunun iki misli uzayıncaya kadar devam eder. [Yani yukarıda bildirilen çubuğun gölgesi 210 cm olunca ikindi başlamış olur.] [Diğer üç mezhebde öğle ve ikindinin vakti, İmameyn’in bildirdiği gibidir. Yani bu mezheblerde asr-ı sani yoktur.] Bir özürle öğle namazını İmameyn’in bildirdiği vakitte [Asr-ı evvele kadar] kılamayan kimse, namazı kazaya bırakmayıp İmam-ı a’zam hazretlerinin kavline göre, asr-ı evvelde kılmalıdır! Bu takdirde, o gün ikindi namazını da, İmam-ı a’zam hazretlerinin bildirdiği vakitten önce kılmamalıdır! Kısacası, öğleyi asr-ı evvelde kılanın, ikindiyi asr-ı sanide kılması gerekir

İkindide olduğu gibi yatsıda da iki vakit vardır. Buna (İşa-i evvel) ve (İşa-i sani) denir. [İşa, yatsı demektir.] İşa-i sani, işa-i evvelden, Eylülden Mart ayına kadar 10-12 dakika sonradır. Nisanda 12-14, Mayısta 14-18, Haziranda 18-19, Temmuzda 15-19, Ağustosta ise 12-15 dakika sonradır. Hem İmam-ı a’zam hazretlerinin, hem de İmameyn’in kavline uyabilmek için ikindiyi asr-ı sanide, yatsıyı da işa-i sani’de kılmak iyi olur.
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages