ADI Barış OLAN SEVDA KUşLARI; "İSYANIDIR YÜREĞİMİN AMED"!
0 views
Skip to first unread message
Ozan çagdas
unread,
Jan 5, 2010, 8:38:02 AM1/5/10
Reply to author
Sign in to reply to author
Forward
Sign in to forward
Delete
You do not have permission to delete messages in this group
Copy link
Report message
Show original message
Either email addresses are anonymous for this group or you need the view member email addresses permission to view the original message
to isviçre Baris Meclisi
İSYANIDIR YÜREĞİMİN AMED
Bu gün içim Amed, bir Pazar sabahı görüş gününe çiçekler derliyorum
demet,demet.Yüreğinin hapishanesinde dolaşıyorum; Ergani bakırı gibi
kalaylıyorum yüreğimi,Lice’den sulayarak umutlarımı,Bismil’den
geçiyorum direngenliği yükleyerek bütün hücrelerime,Çermik gibi üzgün
akıyor yüreğimin çeşmesi,Silvan’da Barış oluyorsun binlerce
günebakana,Kulp’u küstürmeden bir Ceylan’daki bakış oluyorum
hüzünlü,esrik,Bağlar’da direnişin simgesi oluyorum binlerce nefese
nefesim değerek.Egenin suları bu gün Amed’e akıyor binlerce yıllık
yaralarına 24 Aralık saat sabahın 5’indeki yaralarıda
sürükleyerek.Diyarbekir dağlarındaki kan, revan kardelenlere Smyrina
(İzmir) güneşi oluyorum. Her doğum sancısında özgürlüğe ateş
oluyorum,güneşin çocuklarına.Ah ateşin ve özgürlüğün çocukları yürek yakan
sevdalarınız şimdi hangi dağın ardında.Hangi koyaklara bıraktınız
gençliğinizi ,düştüğünüz yerde açan Barış çiçekleri şimdi küstü
mü?İzmir’e.Amed’e sevdalı bir İzmir daha var
görmelisiniz Hazro,Çınar,Hani,Çüngüş.Sessiz çığlıklarım zemheri
ayında karacadağ’da yankılıyor kayaları paramparça
delerek/delinerek.Nar taneleri gibi dağılıyorum dağların
eteklerine.Un,ufak oluyorum düşüyorum umutlarıma sımsıkı
tutanarak.
Sevdaya dair
yaşanmış ve yaşanacak bütün güzelliklerle sen çıktın karşıma. Yaralı bir
yüreğe yatırdım sevdaya dair düşlerimi.Biliyordum bir gülü koklarken
yüreğime kan damlayacağını.Şimdi sensiz Amed surları gibi yıkık ve
virane gönlüm.Sensiz geçen günleri yırtıyorum takvim yaprağından
birer,birer. Savaşın orta yerinde kurşunlanmış gencecik bir fidan
gibi düşüyor toprağa sensiz geçen her an’ım.Toprak oluyorum,
mahpushane bahçesinde bir saksıda umutları yeşertiyoruz
birlikte.Gökyüzüne boy veriyor fidelerim inancımla.Başını
kaldır Amed’im ve gökyüzüne bak
derin,derin:Bir posta güvercinin gagasında saklı şimdi yasak ve
yasadışı duygularım.Süzüldüğü maviliklerde nasıl yandığımı,sana bir
o kadar uzak,bir yürek atışı kadar yakın olduğumu,Egenin sularının
Amed’deki parmaklıklara nasıl aktığını,içtiğim sigaranın dumanında
her nefeste senden çektiğimi görüyor musun?Bekleyeceğim direngen bir
umutla seni.Demir kapılar kapansada yüzüme birer,birer ben yinede
bekleyeceğim seni kilometrelerce uzaklarda.Gökyüzüne yeniden,yeniden
bak her volta attığında ‘Aynı göğün
altındayız’madem sana gönderdiğim sevdaları birer yıldız gibi
harf,harf topla doldur koynuna usulca.Aman kimseler görmeden.
Geceleyin ranzanda çıkar koynundan sevdaya
dair söylenmiş ve söylenecek , hiçbir kitapta yazılmamış sözlerimi
.Susarak oku; ince ,ince yüreğimden bir sızı gibi dökülen
sözlerimi.Yüreğini sımsıcak tut Amed’im,sevdamla ısın
geceleyin Amed zindanlarında.Nerede olursan ol,içerde,dışarıda Kaf dağının
ardında.Düşlerimiz mavi bir yelken gibi açacak barış
rüzgarlarına.Unutma ki ,Amed’im Barışa sevdalıların öyküsü
rüzgarlarda saklıdır.Rüzgarları tutuyorum sen diye yatırıyorum usul,usul
yüreğime.
Gözlerim,kirpiklerine/surlarına
asılı şimdi,kirpiklerinde yağlı bir urgan gibi duran hayatım ürkek ve
tedirgin.Adını yazdığım yüreğimin dağlarından bir gün Ses olacağım,su
olacağım fırat ve dicle gibi .Ateşte semaha dönenler kadar
onurlu adı Barış olan sevda kuşlarını salıyorum, özlemlerimi
yükleyerek Amed’e. Yaşanmayan/yaşatılmayan sevdalara pranga
vuranlara isyanıdır yüreğimin. Özgürlük ve barış Amed'den başlayarak
mezopotamyanın her bir santimetresine gelinceye dek
bekleyeceğim,bekleyeceğim sevdaya dair düşlerimle.Bu yüzden kan ve sevda
kokar yanık yanık kıyılı,kıyısız her yerinde hüzün yağmurları sular
toprağını, özlem kokar ecelim.Bazende bir çığlıktır avaz,avaz Amed.Göçmen
kuşlarının yaza duyduğu özlem kadar hasretim sana her renginle bir
bir kucaklaşmaya.Bir kelepçenin dişlediği etin ardında
çoğalarak sevdamın kanadını kırdılar yeniden.Bedenlerin atlasında
büyüyordu barış, dudaklarında siyah bantlarla resmi bir geçit töreninden
geçerken sıra,sıra susarak haykıyordu barış yüreklere Amed.Ah Amed! düş
bahçemin acılı ve naif çiçeği,düştüğü yerde binlerce çiçek açan kokuları
sarıyordu kikiyi,behremki'yi,dicle'yi. Bir halkın tarihi
direniyordu tıpkı jerikolar gibi Amed'in şahdamarında.Helen
yağmurlarıyla ıslanmış bir yürek tepeden,tırnağa Amed kokuyor
şimdi,Amed,'le çiçeğe duruyor,Amed'le yanıyor canının canı.Hazırım bir
kavganın şafağında egenin sularını,Amed'in surlarıyla buluşturmaya.Hazırım
kanla yazılı bir tarihe çiçeğe durmağa.Hazırım Omid'le, Amed'le tenhalarda
buluşmaya.Kuşatıldım seninle sevdan boylanırken her bir hücremde.Umudu ve
direnci göndere çekiyorum bir bayrak gibi sarıyor her yerini ülkemin.Ülkem
sende ağlıyor,senin nefesinde direniyor ateş ve su.Sevdam barış oluyor
Omid'e.