You do not have permission to delete messages in this group
Copy link
Report message
Show original message
Either email addresses are anonymous for this group or you need the view member email addresses permission to view the original message
to
“Şikâyet eden insanlardan nefret ederim. Hiç olmazsa
benim yaptığımı yapsınlar ve sokağa çıkıp avazları çıktığı kadar bağırsınlar.” -
Samuel Johnson
YA BİR DE ÇOCUKLARIMIZ BİZE KARNE VERSEYDİ…
Bir
yanda güveni kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma, hileli iflas, gasp,
hırsızlık, yankesicilik, dolandırıcılık, rüşvet, irtikap, cinayet, zimmet
suçları affedilsin mi, edilmesin mi tartışmaları ve bunların affını öneren
kanun teklifinin Pazartesi günü TBMM Başkanlığına sunulacak olması… Diğer yanda
çocuklarımıza yapılan cinsel taciz ve tecavüzlerle ilgile cezaların artırılmasıyla
ilgili sekiz aydır devam eden tartışmasızlık, derin sükût, hiçbir şey yapmamak!
Eldeki
verilerine göre ise yılda ortalama 8 bin çocuğumuzun cinsel taciz veya tecavüze
uğraması.
Toplam
cinsel suçların yüzde 46’sının çocuklarımıza karşı işlenmiş olması.
Cinsel
şiddete en fazla maruz kalanların onlar oluşu.
15
yaşın altında tecavüze uğrayarak doğum yapmak zorunda kalan çocuk sayısının 15
bin 937’yi bulması.
Söz
konusu trajediyle ilgili dava sayısının ise son 10 yılda üç kat artışı.
Yılda ortalama 17 bin istismar davasının
açılması, bunların sadece yüzde 45’inin mahkûmiyetle sonuçlanması.
Son 6 yılda anne olan çocuk sayısının
142 bin 298 oluşu.
2002’den bu yana anne olan çocuk sayısının ise 440 bine
ulaşması.
Son
10 yılda devletin izniyle evlendirilen kız çocuğu sayısının 482 bin 908 olması,
nikâhların yüzde 62’sinin tecavüz sonucunda kıyılması.
Sonuç
olarak çocuk taciz ve tecavüzünde dünya üçüncüsü oluşumuz. Rekor kıramasak bile
üçüncü olmayı başarmak.
Görüldüğü
gibi karnemiz hiç olmazsa bu alanda bari hem de çok yüksek notlarla dolu. Gurur
duyabilir, hatta elimize kına bile yakabiliriz.
Dolayısıyla
artık bütün yabancılara karşı başı daha dik olabilir, dış ülkelerin yollarında
alnımız daha açık yürüyebiliriz.
Yukarıdaki
suçların affı tartışılırken böyle bir başarı tartışılır, cezaların artırılmasını
öngören yasa çıkartılarak bu kadar büyük bir başarının önüne geçilir mi?
Salim
Koçak
ÇOK
KURKTUM, ANNE
evimizin penceresinde
şarkı söylüyordum, anne
bir bilsen, hem de ne
güzel söylüyordum!
Ama birden biri dikildi
karşıma, iki göz gördüm,
şeker vardı elinde, bana
uzatıyordu, sırıtarak
diğer eliyle de önünü
tutmuştu…
ve kapı, anahtar sesi
ışıklar söndü, zifirî
karanlık, ölüm,
dağlar yarıldı, kızıl
lavlar boşaldı
akıp geldi penceremin
dibine
çok korktum, hem de çok
korktum anne,
çığlık çığlığa
uyandım,
kan-ter içinde kaldım,
anne.
artık kim tutacak benim
elimden?
kim koruyacak beni kötü
insanlardan?
söyle bana, kimin elinden
tutacağım, anne?
neden ayrılıp gittin
yanımdan?
uzat elini, uzat yıldızların
arasından,
uzat da tutayım o
sıcacık elinden,
beni de al götür
oralara, beni de al yanına
sevmiyorum böyle yaşamayı,
sevmiyorum anne.
en güzeli bulutlarda
gezinmek, yıldızlarda dolaşmak,
konuk olmak mavi
göklere…
söyle bana, söyle hadi,
babam ne zaman
gelecek, anne?
S. K.
BUGÜN 215.
GÜN
Çocuk
taciz ve tecavüzüyle ilgili altı bakandan oluşan bir komisyon kurulmuştu. Komisyon
raporunu hükümete sunacak, hükümet de o rapor ışığında bir yasa teklifi
hazırlayarak TBMM’ne sunacaktı. Tarih 19 Şubat 2018’di. Bugün 215. gün. Hâlâ çıt
yok. Çocuklarımız kaçırılmaya, öldürülmeye, taciz ve tecavüze uğramaya devam
ediyor. İyi geceler Türk devleti!.. İyi uykular Türk milleti!