Re: [104833] turkiye-icin-el-ele@googlegroups.com adlı grubun özeti - 7 konu konuda 7 güncelleme ileti

15 views
Skip to first unread message

ada-yapi gayrimenkul

unread,
Dec 17, 2025, 1:30:52 AM (9 days ago) Dec 17
to Turkiye-i...@googlegroups.com


16 Ara 2025 Sal, saat 03:24 tarihinde <turkiye-i...@googlegroups.com> şunu yazdı:
ismet soner عصمة سونر <ismet...@gmail.com>: Dec 15 08:42PM +0300

[image: image.png]
 
 
Deneyimli iktisatçı Dr. Mahfi Eğilmez, kendi blog sayfasında enflasyona yol
açan en önemli nedenlerden "para arzı" ile ilgili merak edilen sorulara
cevap verdi.
 
*Enflasyona yol açan sıkıntılar:*
 
- Para arzının enflasyon ve büyüme oranı toplamından hızlı artması
- Kurun yükselerek girdi maliyetlerini artırması
- Yüksek faiz ve kur artışı sebebiyle üretim araçlarının ve girdi
fiyatlarının artması
- Enflasyonun düşeceğine ğdair inancın yıkılması
- Bütçe dengelerinin istisnalar hariç çeyrek asırdır gelirler aleyhine
gelişmesi ve açık vermesi
 
 
*Para arzını artıran sebepler:*Para arzının, dolaşımdaki kâğıt ve madeni
para, vadeli ve vadesiz mevduatlardan oluşan para stokunu gösterdiğini
belirten Eğilmez, para miktarının Merkez Bankası ile Darphane, mevduatların
ise bankaların sorumluluğunda olduğunu açıkladı.
 
Merkez bankasının dolaşımdaki para miktarını ekonominin genel ihtiyacına
bakarak artırmasının para arzını artırdığını ifade eden Eğilmez, piyasaya
sürülen paranın hedeflenen enflasyon ve büyüme oranının toplamıyla da
uyumlu olması gerektiğini belirtti.
 
Bankaların kabul ettiği mevduat karşılığında kredi açmalarının ve bunun
tekrarlanmasının da para arzını artırdığını kaydeden Eğilmez, para arzının
enflasyon ve büyüme oranı toplamından hızlı artmasının da enflasyona yol
açtığını ifade etti.
 
 
*Para arzı nasıl denetim altına alınabilir?*TCMB'nin dolaşıma çıkarılan
para miktarını azaltıp artırarak piyasadaki para arzını belirli bir
seviyede tutabileceğini, zaruri karşılık oranlarını yükseltip düşürerek de
bankaların yaratabileceği kaydi parayı etkileyebileceğini açıklayan Dr.
Mahfi Eğilmez, yine banka kredilerine başka kısıtlamalar da
getirilebileceğini belirtti.
 
Eğilmez, TCMB dışında BDDK, SPK ve finans alanıyla ilgili diğer kurumların
da bazı önlemler getirebileceğini söyledi.
 
 
--
PRIMUM NON NOCERE
http://www.facebook.com/ismetsoner
http://groups.google.com.tr/group/bursaforum
Ata Atun <ata...@gmail.com>: Dec 15 11:08AM +0200

Bu haftaki KÖŞE YAZI'mı ekte gönderiyorum.
 
İyi çalışmalar dilerim.
Selam ve Saygılarımla
 
*Prof. Dr. (İn. Müh), Doç. Dr. (UA İlş) Ata ATUN*
Akademisyen
KKTC Meclisi 1. Dönem Milletvekili
Grup Yönetici <erzinca...@gmail.com>: Dec 15 11:43AM +0300

---------- Forwarded message ---------
Gönderen: Hüseyin Bulut <h52...@gmail.com>
Date: 11 Ara 2025 Per, 16:16
Subject: CUMA GECENİZİ TEBRİK EDİYOR, SAĞLIK, HUZUR VE MUTLULUKLAR
DİLİYORUM.
To: <aa...@windowslive.com>, abdullah bulut <bulu...@gmail.com>, ali
gazel <mynumb...@gmail.com>, Asuman ARSLAN <asuma...@gmail.com>, <
aydogan...@hotmail.com>, Ayhan Ay <ayha...@hotmail.com>, benjamin
tanoglu <alleg...@hotmail.com>, Beser <faruk...@hotmail.com>, <
besta...@hotmail.com>, <bet-...@hotmail.com>, <betulh...@hotmail.com>,
Betül ERİNCİK <betule...@hotmail.com>, <beytull...@hotmail.com>,
beyza ... <beyza_...@hotmail.com>, beyza durmuşoğlu <
beyza.du...@hotmail.com>, beyza geçgel <beyza9...@gmail.com>, <
beyzanur...@hotmail.com>, Bilal Oezer <bilal...@hotmail.com>, Bilal
savaş <bilals...@gmail.com>, <bi...@ersozgida.com>, <bo...@kgm.gov.tr>,
bursa nilüfer aksed <emine...@hotmail.com>, busra kafadar <
busrak...@hotmail.com>, <busrakara...@outlook.com>, Bülent TUNÇ <
tunc....@hotmail.com>, Bünyamin özöğür <ozog...@hotmail.com>, büşra
Karaismailoğlu <bus...@hotmail.com>, Cafer VAYNİ <ilesami...@gmail.com>,
Cemil çelik <cemilce...@gmail.com>, <cenks...@hotmail.com>, <
ceyhan...@hotmail.com>, <cihan2...@hotmail.com>, <
clkh...@hotmail.com>, coşkun Evleksiz <ekinc...@hotmail.com>, <
cumhur...@hotmail.com>, ÇEMİŞGEZEK BELEDİYESİ <
cemisgezek...@gmail.com>, <darli...@hotmail.com>, <
deger...@hotmail.com>, <demire...@gmail.com>, Deniz Ackles <
bilge...@hotmail.com>, <derbe...@hotmail.com>, Dergisi <
nida_d...@hotmail.com>, Derya Yılmaz <de...@ekopi.com.tr>, <
derya...@hotmail.com.tr>, <dinhiz...@diyanet.gov.tr>, <
dinis...@diyanet.gov.tr>, <dirili...@hotmail.com>, <
dogrusoy...@hotmail.com>, Doğan Can Cesur <dogan...@gmail.com>, dost
der <dost...@hotmail.com>, Dr. Mediha Ürkmez <drme...@gmail.com>, <
durmusa...@yahoo.com>, dursun bolat <bolat...@hotmail.com>, DveS ...
<durmu...@msn.com>, <bsitkip...@hotmail.com>, <
ebazer...@hotmail.com>, <ebi...@tcdd.gov.tr>, <ebu_b...@hotmail.com>,
<ebubeki...@hotmail.com>, <edebi...@hotmail.com>, <
edi...@stargazete.com>, <ek...@ekopi.com.tr>, <eme...@gmail.com>, Eren
Gökyer <e.go...@gmail.com>, <erte...@hotmail.com>, <erz...@musiad.org.tr>,
es'ad şengül <muhammed.e...@gmail.com>, Esma Yigen <
esma....@gmail.com>, esra karaoglu <esrakar...@gmail.com>,
etkinegitim net <etkin...@gmail.com>, <fadim...@hotmail.com>, <
fahrialt...@gmail.com>, <faruktu...@hotmail.com>, Fatma Asiye
Senat <fas...@yahoo.com>, <fasl-...@windowslive.com>, Fatıma Soylu <
soylu...@gmail.com>, fatih izciler <srkn...@hotmail.com>, Fatih
Kilicarslan <fkilica...@hotmail.com>, <fenerl...@hotmail.com>,
FERİDE GÜNDOĞDU <ferideg...@hotmail.com>, Fernando Villarreal <
fer...@hotmail.com>, Fethi Gungor <fgu...@gmail.com>, feyza ercan <
feyzafid...@hotmail.com>, <feyzullah_...@yahoo.com>, Filiz
Akman <filiza...@gmail.com>, Filiz Balta <f_ba...@hotmail.com>, Filiz
Kurtoğlu <fkurt...@gmail.com>, Filiz TEKİN <filizt...@gmail.com>,
Firuze Özer <ayki...@hotmail.com>, <fnuro...@hotmail.com>, <
forla...@hotmail.com>, <Fotor...@hotmail.com>, <fozd...@yahoo.com>,
fuatbulut <fuat....@hotmail.com>, Funda Ozan AKYOL <ozan...@hotmail.com>,
Gamze Malatyalı <gmalat...@gmail.com>, gazanfer üvez <
gaza...@hotmail.com>, <glr_...@hotmail.com>, <gokda...@hotmail.com>,
Gökhan ALPTÜRK <gokh...@gmail.com>, Gökkuşağı İstanbul Kadın Kuruluşları
Platformu <gikapp...@hotmail.com>, <gulayk...@hotmail.com>, <
gulco...@hotmail.com>, <gulec...@hotmail.com>, gulgen dural <
gulge...@hotmail.com>, GÜL İMREK <drgi...@gmail.com>, gülsen ataseven <
dr.g.a...@hotmail.com>, GÜRKAN DİLEK <gurka...@hotmail.com>, <
h.ci...@hotmail.com>, <ha...@hakimiyet.com>, <ha...@konyapostasi.com.tr>,
Hacer Özkul <hacer...@hotmail.com>, <hace...@hotmail.com>, Telis Haci <
hac...@hotmail.com>, Hafize Ünal <psk.haf...@gmail.com>, hakan dilek <
hakan...@hotmail.com>, <hakki...@hotmail.com>, Halilibrahim Kahraman <
hik...@gmail.com>, <halil...@msn.com>, halise mutlu <
halise...@hotmail.com>, <halitas...@hotmail.com>, <
hamd...@hotmail.com>, Hamdiye Katipoglu <avha...@hotmail.com>, Hamit
KARDAS <hamit...@gmail.com>, <handa...@mynet.com>, Hanife Dingil <
hanife...@hotmail.com>, Mehmet YILDIRIM <hann...@hotmail.com>, <
hanzal...@hotmail.com>, <haru...@hotmail.com>, Hasan Gozlugol <
gozl...@gmail.com>, Hasan torehan <sku...@hotmail.com>, HASAN UÇAR <
hasa...@hotmail.com>, <hasan...@hotmail.com>, <
hasanhuseyi...@hotmail.com>, HASİBE ÇEPNİ <hasib...@hotmail.com>,
<hassan...@hotmail.com>, Hatice CANSU HEVESLİ <
avcansu...@hotmail.com>, hatice demir <hatice.d...@hotmail.com>,
Hatice devecişirin <haticede...@gmail.com>, hatice güler çelik <
haticegu...@hotmail.com>, hatice Kucukhemek <
hatice.ku...@gmail.com>, Hatice Kübra Özkan <drhkub...@gmail.com>,
havva aslan <ailes...@hotmail.com>, Hayati OTYAKMAZ <
hayatio...@gmail.com>, Hikmet ERCAN <reklamm...@gmail.com>, Hilmi
karaer <hi...@hilmikaraer.com.tr>, <hizmet...@hotmail.com>, <
hoca...@hotmail.com>, <hsyn...@hotmail.com>, <hulisi...@hotmail.com>,
huriye gökmen <huriye1...@gmail.com>, <hur...@hotmail.com>, <
huseyin...@hotmail.com>, <huseyine...@hotmail.com>, <
huseyi...@hotmail.com>, hülya tozlu <ahiretli...@hotmail.com>,
hüseyin mutlu <eczm...@hotmail.com>, Inci Kara <inci...@hotmail.com>, <
iakk...@hotmail.com>, İbrahim Büyükeken - Merhaba <ibrah...@hotmail.com>,
İbrahim ERDOĞAN <ierdog...@gmail.com>, <ibul...@hotmail.com>, <
ikbal...@hotmail.com>, <il...@yahoo.com>, <imdrm...@yahoo.com>, <
in...@hakimiyet.com>, <in...@kgm.gov.tr>, <in...@sevdakuruyemis.com>, <
emna...@hotmail.com>, <dursu...@hotmail.com>, kemal mutlu <
h.kema...@hotmail.com>, <insan...@hotmail.com>, <iren...@yahoo.com>,
<isaayd...@hotmail.com>, ismail kara <muhamme...@hotmail.com>,
ismail KÖKSAL <ikok...@gmail.com>, <ismail...@msn.com>, İsmet ÇAMBEL <
usim...@gmail.com>, <kadinda...@hotmail.com>, Kadriye Reis <
kadri...@hotmail.com>, <kale...@hotmail.com>, KAMER SENA <
kame...@gmail.com>, <kardele...@gmail.com>, <
kardelen...@hotmail.com>, <kashmirc...@yahoo.com>, <
kasim...@hotmail.com>, Kayakent Kasabasi <kaya...@gmail.com>, <
kenanze...@hotmail.com>, <kevse...@gmail.com>, Konya Ciner <
kony...@hotmail.com>, Konya Ciner_2 <kony...@gmail.com>, Konya World News
<tevfi...@gmail.com>, <ko...@aa.com.tr>, <ko...@dha.com.tr>, <
ko...@dunya.com>, <ko...@iha.com.tr>, <kony...@hotmail.com>, <
kok.b...@gmail.com>, <kony...@hurriyet.com.tr>, <
konyastk...@gmail.com>, <kucu...@hotmail.de>, KÜTAHYALI ÇANKAYA ALİ <
kaf...@hotmail.com>, Latif Selvi <latif...@gmail.com>, Latif Yerli <
latify...@gmail.com>, <latif...@hotmail.com>, <lemeri...@hotmail.com>,
<ikoyun...@hotmail.com>, <lug...@yahoo.com>, Lutfiye Goktas <
lutfiy...@gmail.com>, <m_kara...@hotmail.com>, <
m_ko...@hotmail.com>, M. Ali Bulut <mab...@gmail.com>, Mahmut ARSLANTÜRK
<mahmutars...@gmail.com>, <mahy...@hotmail.com>, <
mali...@hotmail.com>, <malit...@hotmail.com>, <mas...@aa.com.tr>, <
mavi...@hotmail.com>, <mb...@hotmail.com>, mediha Acar <Av_m...@msn.com>,
Mehmet Atill ŞİRİN <mehmetat...@gmail.com>, Mehmet DİNÇ <
mehme...@gmail.com>, Mehmet Hoca <mgung...@gmail.com>, mehmetarik38 <
mehmet...@hotmail.com>, merve.akturk <merve....@aile.gov.tr>, mgul <
mg...@outlook.com>, muratiplikcier <muratip...@gmail.com>, Rezan bulut <
ista...@imo.org.tr>, Salih YILDIRIM <sehe...@gmail.com>, seyma.km <
seym...@gmail.com>, Merhaba Gazetisi <mer...@merhabagazetesi.com.tr>,
muluyurt <mulu...@enerjiturk.net>, muratslut <mura...@hotmail.com>,
Musab Aydın <musab...@web.de>, Nermin Hanım <Nermin...@cfcu.gov.tr>,
Nevin Kara <nevi...@mynet.com>, Özlem AYYILDIZ <oayy...@isko.com.tr>,
mehmet sarıcan <mssa...@hotmail.com>, MEHMET SOYSALDI <msoy...@gmail.com>,
Mehmet yardımcı <myr...@gmail.com>, <mehmetb...@hotmail.com>, <
mehme...@hotmail.com>, <mehmet...@gmail.com>, mehtap kayaoğlu
psikolog <mehtapk...@gmail.com>, <mehti...@hotmail.com>, mencenur
tekin <act...@gmail.com>, <mend...@hotmail.com>, Mehmet Ali Elmacı <
malime...@gmail.com>, METİN KÖSE <meti...@gmail.com>, <
selman...@gmail.com>, <metin_...@hotmail.com>, <
metin...@hotmail.com>, Mevlüt Badem <mbad...@gmail.com>, <
mi.oz...@hotmail.com>, <mine.o...@aile.gov.tr>, miray akbay <
akb...@gmail.com>, <miray....@projectspg.com>, <mitha...@hotmail.com>,
<mlkbus...@gmail.com>, <mso...@gmail.com>, <mtat...@yenikonya.com.tr>,
Muammer Ozdemir <elitrekla...@gmail.com>, <mubina...@hotmail.com>,
<mucahit...@gmail.com>, <muftumu...@hotmail.com>, Muhammed Fatih
Öner muhammed said çelik <muhamme...@hotmail.com>, Muhammet
Karaosmanoğlu <muhammetka...@gmail.com>, <
muharrem...@hotmail.com>, muhittin kandirmaz <
kandirma...@gmail.com>, <mumtazn...@hotmail.com>, Munir SÖNMEZ <
munirs...@gmail.com>, Murat Aslan <aslanm...@hotmail.com>, murat
döğdü <mura...@hotmail.com>, <musge...@hotmail.com>, mustafa aydoğdu <
mustafaa...@hotmail.com>, Mustafa Balkan <m.bal...@hotmail.com>,
mustafa bilgiç <mustafa...@gmail.com>, MUSTAFA BUDAK <
buda...@gmail.com>, mustafa özdemir <bi...@mehir.org>, <
mustafa...@hotmail.com>, <mustafa...@yahoo.com>, <
mustafa...@hotmail.com>, <mustafad...@hotmail.com>, <
mustafa...@hotmail.com>, Muzaffer İlaldı <erzinca...@gmail.com>,
muzzafer şahin <sah...@gmail.com>, Mücteba Yıldız <muct...@gmail.com>,
müge şenol yılmaz <muge...@yahoo.com>, Mürsel Çetin <
murse...@hotmail.com>, mürşide Aslan <mursid...@gmail.com>, mürvet
demirci <murvetd...@hotmail.com>, müslüm yurtman <
muslumyur...@hotmail.com>, <mya...@mgm.gov.tr>, <naile...@msn.com>,
Nalan balta <ucgen...@hotmail.com>, Necati CENGİZ <
necati...@hotmail.com>, Necla Hattapoğlu <neclaha...@gmail.com>,
Necla Koytak <nko...@yahoo.com>, Tütevsiad Sanayici ve İş adamları Derneği
<sibely...@gmail.com>, Zeynep Kanbaz <z_ka...@hotmail.com>, zeynep
tuna ıslak insan <zeynep...@hotmail.com>, Zubeyde Sezer <
zse...@gmail.com>, ugur ataseven <atase...@gmail.com>, <
atom...@hotmail.com>
 
 
 
 
 
--
*TÜRK VE iSLAM ALEMiNiN LiDERi - GÜÇLU TÜRKiYE SEVDALILARI
HABERLEŞME GRUBUMUZU ZİYARET EDİNİZ.*
*https://groups.google.com/d/forum/turk-ve-islam-aleminin-lideri-guclu-turkiye-sevdalileri
<https://groups.google.com/d/forum/turk-ve-islam-aleminin-lideri-guclu-turkiye-sevdalileri>*
 
*HABER GRUBUMUZA E POSTA GÖNDERME ADRESİ *
 
*turk-ve-islam-aleminin-lide...@googlegroups.com
<http://googlegroups.com>
 
 
*
*TÜRKİYE İ**ÇİN EL ELE HABER** GRUBUMUZU ZİYARET EDİNİZ*
*https://groups.google.com/d/forum/turkiye-icin-el-ele
<https://groups.google.com/d/forum/turkiye-icin-el-ele>*
 
*HABER GRUBUMUZA E POSTA GÖNDERME ADRESİ *
*turkiye-i...@googlegroups.com <http://googlegroups.com>*
*---------------------------------------------------------------------------------------*
*ERZİNCAN KEMALiYE EGiN **HABERLEŞME GRUBUMUZU ZİYARET EDİNİZ.*
*https://groups.google.com/d/forum/erzincan-kemaliye-egin-grubu
<https://groups.google.com/d/forum/erzincan-kemaliye-egin-grubu>*
 
*HABER GRUBUMUZA E POSTA GÖNDERME ADRESİ *
*erzincan-kemal...@googlegroups.com <http://googlegroups.com>*
*----------------------------------------------------------------------------------------------*
 
Grub Admin M.İlaldı 0532 7269362
 
Tüm dost ve arkadaşlarımı twitter sayfama bekliyorum :
https://twitter.com/#!/MiLALDi
 
Facebook Sayfamda Sizleride Bekliyorum.Teşekkür ederim.
http://www.facebook.com/profile.php?id=1561718148
Grup Yönetici <erzinca...@gmail.com>: Dec 15 11:41AM +0300

---------- Forwarded message ---------
Gönderen: İbrahim Ortaş <ior...@cu.edu.tr>
Date: 11 Ara 2025 Per, 23:28
Subject: 5 Aralık Dünya Toprak Günü Ekseninde "Sağlıklı Kentler İçin
Sağlıklı Topraklar" ve Kentlerin Yeniden Yaşanılır Duruma Getirilmesi
To: <erzinca...@gmail.com>
 
 
*5 Aralık Dünya Toprak Günü Ekseninde “Sağlıklı Kentler İçin Sağlıklı
Topraklar” ve Kentlerin Yeniden Yaşanılır Duruma Getirilmesi *
 
İbrahim Ortaş, ior...@cu.edu.tr; https://ibrahimortas.com.tr/* ;
https://www.facebook.com/iortas <https://www.facebook.com/iortas>*
 
 
 
*5 Aralık Dünya Toprak Gününün Anlam ve Önemi ve 2025 Yılı Teması*
 
Son yüzyılda nüfus artışı, yoğun kentleşme, çevre kirliliği ve küresel
iklim değişikliği toprak ve su varlıklarını tehdit etmiş; gıda güvenliği ve
ekolojik istikrar üzerinde baskı oluşturmuştur. Ekosistemin bu şekilde
bozulması göç hareketlerini artırarak yeni sosyal sorunlara yol açmış,
böylece insan–toprak ilişkisinin yeniden kavramsallaştırılması gerekliliği
belirginleşmiştir. “Toprak ve su yoksa yaşam yoktur” anlayışı artık
bilimsel ve toplumsal bir gerçeklik olarak kabul görmektedir. Toprak
yalnızca ekolojik bir varlık değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel
aidiyetin de belirleyicisidir. Antropolojik çalışmalar, fiziksel mekân,
kültür ve kimlik arasında güçlü bir bağ olduğunu göstermektedir. Yoğun
kentleşme ve çevresel bozulma, bireylerin yaşadıkları yerle kurdukları bu
bağı zayıflatmakta; göç, mekânsal kopuş ve sosyal uyumsuzluk gibi sonuçlar
doğurmaktadır.
 
Toprağın ekosistem ve toplum sağlığı açısından taşıdığı yaşamsal rolün geç
anlaşılması, günümüzde karşı karşıya kalınan pek çok çevresel sorunun
temelini oluşturmaktadır. Artan dünya nüfusu, gıda talebindeki yükseliş ve
kentleşmenin hız kazanması, toprakların aşırı kullanımı, amaç dışı tahsisi
ve mühürlenmesi gibi süreçleri hızlandırmıştır. Toprak örtüsünün ortadan
kaldırıldığı her durumda ekosistem hizmetleri kesintiye uğramakta; bu
durum, özellikle büyük kentlerde, beklenen ilerleme yerine çok boyutlu
ekolojik ve toplumsal sorunları beraberinde getirmektedir.
 
Son yıllarda BM, FAO ve AB’nin iklim değişikliği eksenli yaklaşımları,
toprağın sürdürülebilirliğinin ne denli kritik bir unsur olduğunu daha
belirgin hâle getirmiştir. 2025 yılı teması olan “Sağlıklı Kentler İçin
Sağlıklı Topraklar” çerçevesinde, kent–toprak ilişkisi ekosistem
hizmetleri, sürdürülebilir arazi yönetimi, gıda güvenliği ve toplum sağlığı
bağlamlarında kapsamlı biçimde ele alınmaktadır. Ayrıca kentleşmenin toprak
sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri, çiftçilerin bireysel ve kolektif
düzeyde uygulayabileceği iyileştirici yöntemler ve bu uygulamaların
kentlerin sürdürülebilirliğine katkıları tartışılmaktadır. Bu özel günün
temel amacı, toprak kaynaklarının çok yönlü işlevlerine dikkat çekmek ve
toplumları toprak koruma bilinciyle bütünleştirmektir.
 
Dünya Toprak Günü’nün temel amacı, insanları toprakla yeniden buluşturmak
ve insan yaşamı için kritik önem taşıyan toprak varlığının çok yönlü
değerini küresel ölçekte görünür kılmaktır. Dünya Toprak Günü, ilk kez 2002
yılında Bangkok’ta gerçekleştirilen Uluslararası Toprak Bilimi Kongresi’nde
Tayland Kralı *Bhumibol Adulyadej* tarafından önerilmiş; 5 Aralık tarihi
ise kralın doğum günü olması nedeniyle Tayland Hükümeti’nin talebi üzerine,
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 2013 yılındaki 68. oturumunda resmen
ilan edilmiştir.
 
 
 
*Toprak ve Kent İlişkisi: Neden Kritik?*
 
Kentlerde yaşayan nüfusun dünya genelinde %80’i aştığı düşünüldüğünde,
şehirlerin sağlığı ile toprak arasındaki ilişki ilk bakışta görünmez olsa
da oldukça derindir. Örneğin, yoğun şekilde betonlaşmış kentlerde yağış
sonrası yüzey akışı artmakta; yağmur sularının toprağa sızamaması sel
riskini büyütmekte ve doğal su döngüsünü sekteye uğratmaktadır. Çarpıcı bir
örnek olarak İzmir Foça’da son aylarda yaşanan ani yağışlarda derelerin
beton sebebiyle denize ulaşamaması, toprak–kent ilişkisini somut biçimde
gözler önüne sermiştir.
 
Toprak, ekosistemin temel bileşeni olup tüm canlı formlarının yaşamını
doğrudan şekillendirir. Dünya gıdasının %95’inden fazlası topraktan
sağlanmakta; bitkiler için gerekli 18 temel elementin 15’i doğrudan toprak
kökenli olmaktadır. Buna karşın insan faaliyetleri nedeniyle bozulmuş
topraklarda besin yoğunluğu azaldığından, “gizli açlık” olarak adlandırılan
mikro besin yetersizlikleri giderek artmaktadır. Günümüzde yaklaşık 2
milyar insan bu durumdan etkilenmektedir.
 
İnsan yaşamının sürdürülmesinde kilit bir kaynak olan toprak, gıdanın
%95’inden fazlasının üretildiği bir yaşam ortamıdır. Bununla birlikte
modern toplumlarda toprağın değeri çoğu zaman yalnızca tarımsal
faaliyetlerle ilişkilendirilmekte; özellikle kentlerde toprak, yapılaşmanın
altında kaybolan ve ekosistem hizmetleri bakımından ihmal edilen bir unsur
hâline gelmektedir.
 
 
 
*Kentsel Topraklarda Kirlilik ve Ekolojik Bozulmalar*
 
Endüstriyel atıklar, yakıt sızıntıları, ağır metaller, pestisitler ve evsel
atıklar kentsel toprakların kimyasal ve biyolojik kalitesini bozmaktadır.
Toprağın sıkışması, organik madde kaybı ve mikrobiyal çeşitliliğin
azalması, toprak fonksiyonlarının zayıflamasına yol açmaktadır. Bu süreç,
hem ekosistem hem de halk sağlığı açısından ciddi riskler barındırmaktadır.
Küresel ölçekte artan nüfus, yoğun kentleşme, endüstriyel faaliyetler ve
iklim değişikliği, toprak bozunumu ve toprak kalitesindeki düşüşü
derinleştirmektedir. Bugün dünya topraklarının yaklaşık %33’ü bozulmuş
durumdadır ve bu durum Avrupa ekonomisine yılda yaklaşık 55 milyar Euro
maliyet yüklemektedir. Oysa sürdürülebilir toprak yönetimi, erozyonun
azaltılması, suyun toprakta tutulması, karbon sekestrasyonu ve
biyoçeşitliliğin korunması yoluyla hem ekosisteme hem de kentlerin
dayanıklılığına büyük katkı sağlamaktadır.
 
 
 
*Kentlerde Toprak Varlıklarının Kaybı ve Sonuçları*
 
Modern kentlerin temel sorunu, geniş alanların beton ve asfalt ile
kaplanarak toprağın mühürlenmesidir. Toprak yüzeyinin kapatılması; sel,
aşırı ısınma, hava kirliliği, su krizi ve ekolojik bozulma gibi riskleri
artırarak kentleri yaşanamaz hâle getirmektedir. Yeşil alanların
azalmasıyla birlikte:
 
Toprak organik madde içeriği düşmekte,
 
Karbon döngüsü bozulmakta,
 
Sıcaklık farkları artmakta (ısı adası etkisi),
 
Yeraltı suyu seviyeleri gerilemekte,
 
Biyoçeşitlilik kaybı hızlanmaktadır.
 
Bu koşullar toplum sağlığını doğrudan etkilemekte; ruh sağlığı
problemlerinden kronik hastalıklara kadar birçok sonuç ortaya
çıkarmaktadır. Bu nedenle FAO’nun 2025 teması, kentsel peyzajlarda toprak
sağlığının yeniden değerlendirilmesine odaklanarak, daha yaşanabilir ve
dirençli şehirler oluşturma çağrısı niteliği taşımaktadır.
 
 
 
*Şehirlerin Topraklarını Korumak Ne Yapılmalı?*
 
Yeşil alanların artırılması ve bütüncül bir biyoçeşitlilik yaklaşımının
benimsenmesi,
 
Geçirimli yüzeylerin artırılması (çimlendirilmiş yollar, geçirgen zemin
uygulamaları),
 
Yağmur bahçeleri ve küçük su tutma alanlarının oluşturulması,
 
Organik atıklardan kompost üretimiyle toprak kalitesinin yükseltilmesi,
 
Hafriyat atıklarının düzenli depolanması ve yeşil alanlara zarar vermesinin
önlenmesi,
 
Ekolojik ilkelere uygun, yatay mimari ağırlıklı kentleşme modellerinin
benimsenmesi.
 
Bu uygulamalar, kentsel ısı adası etkisini azaltmakta, sel riskini
düşürmekte ve kentlerde daha yaşanabilir bir çevre oluşturmaktadır.
 
 
 
*Tarım Alanlarında Toprağın Korunması İçin Uygulamalar*
 
Ekim nöbeti,
 
Anız yakmaktan kaçınma,
 
Eğimli arazide kontur sürümü,
 
Malçlama,
 
Azaltılmış toprak işleme,
 
Organik gübre kullanımı (kompost, biyoçar, hayvan gübresi vb.),
 
Ağaçlandırma ve rüzgâr perdeleri.
 
Bu yöntemler, erozyonu azaltmakta, karbon depolama kapasitesini artırmakta
ve toprak ekosistemini güçlendirmektedir.
 
 
 
*Kentsel Alanlarda Toprak Sağlığını Bozan Başlıca Antropnejik Faktörler*
 
Aşırı yapılaşma ve toprak mühürlenmesi,
 
Endüstriyel ve kimyasal atık kaynaklı toprak kirliliği,
 
Araç ve makine baskısıyla toprak sıkışması,
 
Yeşil alanların ranta yenik düşmesi,
 
Zararlı atık yönetimindeki eksiklikler,
 
Hava kirliliğinin yağış ve biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkileri.
 
Bu etkenler; biyoçeşitlilik kaybı, sel riskinin artması, ısı adası etkisi,
kentsel estetiğin bozulması, hava–su kalitesinin düşmesi ve iklim
değişikliğine karşı direncin zayıflaması gibi çok boyutlu sonuçlar
doğurmaktadır.
 
 
 
*Toprak Kalitesini Artırmak İçin Çiftçilerin Rolü*
 
*1. Bireysel Uygulamaların Etkisi*
 
Ekim nöbeti ve örtü bitkileri ile toprak yorgunluğunun giderilmesi,
 
Organik madde artırımı (kompost, yeşil gübreleme, biyoçar),
 
Azaltılmış toprak işleme,
 
Örtü bitkileri ve organik tarım uygulamaları,
 
Etkin su yönetimi (damla sulama, yağmur hasadı),
 
Biyolojik zararlı yönetimi ile kimyasal kullanımının azaltılması.
 
Bu uygulamalar, kentlerin su ve gıda güvenliğine, iklim dayanıklılığına ve
ekolojik sürdürülebilirliğine doğrudan katkı sağlar.
 
 
 
*2. Kolektif Uygulamaların Etkisi *
 
Kooperatifler aracılığıyla ortak girdi yönetimi ve bilgi paylaşımı,
 
Ortak su kaynakları yönetimi,
 
Bölgesel toprak izleme ve arazi planlaması,
 
Yerel tohum ağlarının korunması ve çeşitliliğin sürdürülmesi.
 
Bu kolektif modeller, ekonomik dayanıklılığı artırmakta, yerel gıda
sistemlerini güçlendirmekte ve kentlerin dışa bağımlılığını azaltmaktadır.
 
 
 
*Sonuç Olarak:*
 
Toprak, kentlerin ve kırsal alanların sürdürülebilirliği için merkezi bir
bileşendir. Kentsel toprakların bozulması; biyoçeşitliliğin kaybı, hava ve
su kalitesinin düşmesi, sel ve sıcaklık artışı gibi riskleri büyütürken;
sağlıklı topraklar suyu tutan, havayı temizleyen, karbon depolayan ve
yaşamı taşıyan doğal altyapıyı oluşturur. Bu nedenle kentlerin geleceği,
sürdürülebilir toprak yönetimiyle doğrudan bağlantılıdır. Bu bağlamda
kentlerin toplum sağlığını korumak için toprakların ortama uygun bitkiler
ile yeşillendirilmesi öncelikli sağlanması gerekir. Kent topraklarının
yerinde korunması ile sağlıklı su döngüsünün iyileştirilmesi, temiz hava,
ekosistem bütünlüğü, biyoçeşitlilik, iklim dirençli kentlerin yaratılması
toplumsal refah açısından vazgeçilmezdir. Doğru yönetilen kent toprakları
hem kırsalın sürdürülebilirliğini güvence altına alınması, hem de kentlerin
geleceğini şekillendirilmesi bakımından önemli. Bu nedenle, kamu
yönetimleri, çiftçiler, yerel topluluklar ve bireyler arasında güçlü bir iş
birliği, toprağın korunması ve gelecek nesiller için yaşanabilir kentlerin
inşası açısından stratejik bir zorunluluktur.
 
Sonuç olarak kentlerin yeniden planlanması ve planlandırılması gerekir.
Bunun için nüfusların kırsalda tutulması, dikey değil yatay gelişim ve daha
fazla yeşil alanın yaratılması toplum sağlığı için zorunludur.
 
 
 
4 Aralık 2025. Adana
 
 
<http://www.avg.com/email-signature?utm_medium=email&utm_source=link&utm_campaign=sig-email&utm_content=emailclient>
Virus-free.www.avg.com
<http://www.avg.com/email-signature?utm_medium=email&utm_source=link&utm_campaign=sig-email&utm_content=emailclient>
<#m_1659822827787186743_DAB4FAD8-2DD7-40BB-A1B8-4E2AA1F9FDF2>
 
 
--
*TÜRK VE iSLAM ALEMiNiN LiDERi - GÜÇLU TÜRKiYE SEVDALILARI
HABERLEŞME GRUBUMUZU ZİYARET EDİNİZ.*
*https://groups.google.com/d/forum/turk-ve-islam-aleminin-lideri-guclu-turkiye-sevdalileri
<https://groups.google.com/d/forum/turk-ve-islam-aleminin-lideri-guclu-turkiye-sevdalileri>*
 
*HABER GRUBUMUZA E POSTA GÖNDERME ADRESİ *
 
*turk-ve-islam-aleminin-lide...@googlegroups.com
<http://googlegroups.com>
 
 
*
*TÜRKİYE İ**ÇİN EL ELE HABER** GRUBUMUZU ZİYARET EDİNİZ*
*https://groups.google.com/d/forum/turkiye-icin-el-ele
<https://groups.google.com/d/forum/turkiye-icin-el-ele>*
 
*HABER GRUBUMUZA E POSTA GÖNDERME ADRESİ *
*turkiye-i...@googlegroups.com <http://googlegroups.com>*
*---------------------------------------------------------------------------------------*
*ERZİNCAN KEMALiYE EGiN **HABERLEŞME GRUBUMUZU ZİYARET EDİNİZ.*
*https://groups.google.com/d/forum/erzincan-kemaliye-egin-grubu
<https://groups.google.com/d/forum/erzincan-kemaliye-egin-grubu>*
 
*HABER GRUBUMUZA E POSTA GÖNDERME ADRESİ *
*erzincan-kemal...@googlegroups.com <http://googlegroups.com>*
*----------------------------------------------------------------------------------------------*
 
Grub Admin M.İlaldı 0532 7269362
 
Tüm dost ve arkadaşlarımı twitter sayfama bekliyorum :
https://twitter.com/#!/MiLALDi
 
Facebook Sayfamda Sizleride Bekliyorum.Teşekkür ederim.
http://www.facebook.com/profile.php?id=1561718148
Ali Serdar BOLAT <bolatal...@gmail.com>: Dec 13 09:14PM +0300

Liman-İş Sendikası Eski Genel Başkanı, Vatan Partisi İstanbul İl
Yöneticisi Melih Hüsnü Yılmaz, ULUSAL KANAL'da 4 Kasım 2025 akşamı
Asgari Ücret Masası'ndaki adaletsizliği açıkladı,
Özetleyerek veriyorum:
 
3 Temmuz 1973 günlü Resmi Gazete'de Asgari Ücret Yönetmeliği
yayımlandı.Buna göre Asgari Ücret Tespit Komisyonu aşağıdaki gibi oluşuyor:
-5 işveren temsilcisi. 3 işveren konfederasyonundan en
  büyüğü olan TİSK, 5 üye ile katılıyor.
-5 işçi temsilcisi.7 işçi konfederasyonundan en büyüğü
  olan Türk-İş 5 üye ile katılıyor.
-5 Hükümet temsilcisi
Toplam 15 üye.
 
**>>>>>>>**
**Devamını okumak için tıklayın: **
 
*https://aliserdarbolat.blogspot.com/2025/12/isciler-aznlkta-olduklar-asgari-ucret.html*
<https://aliserdarbolat.blogspot.com/2025/12/isciler-aznlkta-olduklar-asgari-ucret.html>
 
 
 
*İşçiler azınlıkta oldukları Asgari Ücret Masası'na oturmuyor *
 
Ali Serdar Bolat        13 Aralık  2025
 
 
 
 
+++
Metin Atamer <metin....@gmail.com>: Dec 12 10:09AM +0300

UTANMA

Çocukken bazı hareketlerimiz tenkide uğrardı. Bazılarını bilinçli yapardık, bazıları ise istem dışı olarak yapılırdı. Bazı yaptıklarımızdan utanırdık. Evimizin yanındaki evde yaşlı bir adam ve eşi otururdu. Çok meyve ağacı vardı bahçelerinde. Kimi akşamları bu meyve ağaçlarına tırmanır, müsaade istemeden meyve çalardık. Bazen bizi ağacın üstünde gördüğünde yaşlı adam, eline sopa alır, bizi kovalardı. Biz masumane bir şekilde hırsızlık yapardık. Belki müsaade istesek mutlaka izin verirdi ama çalmak, hırsızlık yapmak içimizden gelirdi. Aslında bizim çıktığımız ağacın üst dallarına, yaşlı sahibinin çıkması mümkün değildi. Ağacın bu uçlarındaki meyveleri koparırdık. Mesele meyvelerin çalınması değildi, adam diktiği ağaca başkasının çıkıp meyveleri toplamasına karşı olduğunu düşünürdük.
Ağaçlar da o kadar cezbederdi ki bizi, dut ağacı, dutun çokluğundan dalları yere doğru basmaktaydı. Bir armut ağacı vardı , meyveleri sert ve çok sulu idi. Her ısırdığımızda sular akardı ağzımızdan. Biz aslında ağacın dallarında oturup meyveleri yemeyi severdik. Hani torbaya koyup bir başka yerde yemenin pek keyfi olmazdı. Dalından meyve koparıp, dalda yemenin zevki, başka bir şeyde yoktu. Çocukluk bu , çok küçük şeylerden mutluluk duyardık. Bazen bizimkilere şikayet ederdi yaşlı adam , onun yanında paylanırdım, ‘ utanmıyor musun’ yan bahçeden meyve çalmaya, evde o kadar meyve var ,’ diye birde azar işitirdim. Ancak bu bile beni durdurmaya yetmezdi. Kendi kendime içimden söylerdim ‘ evet utanmıyorum, meyve çalmaya‘ derdim başım öne eğik, ama bu suçu işlemeye de devam ederdim, hiç işlememişçesine.

Çocukluk sonrası ise bu davranışım devam ettiğine de inanırım. Bir dağın tepesinde yatılı bir okulda orta okulu okudum. Okulun bütün etrafı üzüm bağları ile çevrili . Okula Eylül ayında giderdik. Bağ bozumu zamanı. Her bağın sahibi köylü, değişik üzüm yetiştirirdi. Şehire 10 kilometre mesafede bir köydü Talas. İnanılmaz bağlar vardı her yanında .
Her akşam okuldan 147 basamaklı merdivenden yola inip, yatakhaneye giderdik. Ancak biz bağlara girer , asmaların altında yiyebileceğimiz kadar üzüm koparır , asmanın altında yerdik. Bu inanılmaz bir mutluluk verirdi bize, ailelerimizden yüzlerce kilometre uzakta yaptığımız bu yaramazlık.
Bir bağdan üzüm hırsızlığımızda bir arkadaşımız yakalanıp disipline verildi. Kayseri’ de ikamet eden ailesi, aldığı bu cezaya çok kızmış, ‘cebinde bir salkım üzüm alacak paran mı yoktu? Utanmıyor musun yaptığına ? ‘ gibi sözlerle arkadaşımıza çok kızmışlar. Hilmi bu azarı yedi de üzüm çalmaya son mu verdi, asla . Çocukluğumuzu aynı düzeyde devam ettirdik. Aslında konu olacak bir durum olmasa gerek, bu eylemi yapan çocuk 12 veya 13 yaşında, ‘ÇOCUK’ diye adlandırdığımız evlatlarımız. Anne ve babalarından, ev hayatından birkaç yüz kilometre uzakta , ev şefkatinden uzak, yatılı okulun acımasız kuralları içinde ayakta durmaya çalışan bu çocukların yaptıkları yazılsa, tıpkı William Golding’in yazdığı ‘ Lord Of The Flies ‘ adlı romana benzer bir roman daha meydana gelirdi.
Aslında UTANMA duygusu insanlarda çocukluktan itibaren, aile yapısı içinde davranış ve konuşmalarla verilen toplum ahlakı olduğuna inanmaktayım. Ancak hangileri bu anlayış kapsamında mütalaa edilir, bu konuda pek emin değilim. Kimilerinin mezhepleri geniş olur , toplumun ahlak dışı bir hareket olarak nitelediği konuyu , bazı insanlar olağan olarak niteleyebilir. Hani ‘AR’ dediğimiz iki harflik bir kelime vardır. Kişinin haysiyet anlayışı ile beraber anılır. Kişide ARyoksa, yapılacak bir şey olmadığına inanırım.
Böyle insanlar Ahlak dışı davranışlar sergileyebilir. Adam bir yargı kurumunun emanet bölümünün çalışmakta.Büyükçekmece Adliyesi, emanet bürosunda çalışan bu görevli, kuruma emanet olarak bırakılan yaklaşık 25 kilo altınıalarak yurt dışına uçmuş. Hani her fırsatta ülkemizin bir hukuk devleti olduğunu söyleyen bir yöneticimizin bakanlığı içinde bulunan bu Adliyeden, 160 milyon lira değerinde altınların uçmasının altında mutlaka bir neden olsa gerek. Hem de nereye kaçmış ; İngiltere ‘ye.
Ülkemizde faaliyet gösteren önemli firmalar bulunmakta. Bu büyük firmaların yaptıkları işlerden elde ettikleri karlardan tahakkuk eden vergi 3 trilyon 5 milyar lira. Devlet bu vergileri af etmekte. Bu firmalar devlete ödemedikleri bu vergileri, İngiltere’ye göndermekteler. Bu korunaklı firmalar bütün kazanımlarını İngiltere’ye taşıdıklarına inanmaktayım. Türkiye Devleti ise faizle borç para aldığı ülke, yine İngiltere. İngiltere’ye 2026 yılında 2 trilyon 742 milyar lira faiz ödemesi yapacağımızı, bütçe konuşmalarından öğrenmekteyiz.
Bütçe tartışmalarında konuşan kadın haklı , ülkemde yapılan bütün gayri ahlaki işlemler, kanun dışı işlemlerden, etik olmayan bütün davranışlar için ‘UTANMIYORUZ ; GURUR DUYUYORUZ’ diyorsa haklı , nede olsa keyfi idarede denetim olmayınca , hiçbir konuda yönetim hesap vermezse, yasama -yürütme ve yargı TEKEL de olursa , ‘utanma askıda’ diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına.

Metin Atamer
Ali Serdar BOLAT <bolatal...@gmail.com>: Dec 11 09:16PM +0300

Emperyalizmin dayatmasına göre, enflasyon bir canavardı. Onu önlemek
için maliyetleri düşürmek gerekiyordu. Bunun için de bir mal nerede daha
ucuz ise oradan alınmalıydı. Böylece daha ucuza imalat yapılacak ve
mallar uluslararası piyasada rekabet edebilecekti.
 
Pamuk Mısır'da daha ucuzdu. Türk tütününü Yunanistan daha ucuza
üretiyordu. Hatta Amerika'daki Virjinya tütünü daha da ucuzdu. Kömür
Güney Afrika'da daha ucuzdu.
 
Örnekler böyle devam edince Türkiye'nin pamuk, mısır, tütün, mercimek,
buğday üretmesine gerek yoktu. Böylece tarım üretimimiz azaldı, tarımla
uğraşan nüfus azaldı. Muzdan pirince yabancı mallar rafları istila etti.
Hatta samanı bile dışarıdan almaya başladık.
 
**>>>>>>>**
**Devamını okumak için tıklayın: **
 
*https://aliserdarbolat.blogspot.com/2025/12/yerli-mal-haftasnn-ici-yeniden-nasl.html*
<https://aliserdarbolat.blogspot.com/2025/12/yerli-mal-haftasnn-ici-yeniden-nasl.html>
 
 
 
*Yerli Malı Haftası'nın içi yeniden nasıl doldurulacak *
 
Ali Serdar Bolat        11 Aralık  2025
 
 
 
 
+++
Bu grubun güncellemelerine abone olduğunuz için bu özeti aldınız. Ayarlarınızı grup üyelik sayfasından değiştirebilirsiniz.
Bu gruba aboneliğinizi iptal etmek ve gruptan artık e-posta almamak için turkiye-icin-el...@googlegroups.com adresine e-posta gönderin.
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages