ZITLARDEN DERSLER ALALIM

4 views
Skip to first unread message

Bedrettin Keleştemur

unread,
Jul 10, 2024, 4:00:58 PM (7 days ago) Jul 10
to turangaz...@gmail.com, S. K. TURAL, turkiye-icin-el-ele, tekay tek, ted...@gmail.com, Turan Vakfı, Bedrettin Keleştemur, Fatih Yılmaz, rkamur...@gmail.com, Rüstem Kadri SEPTİOĞLU, rbagci, Vehbi Nazırlı, mussar...@hotmail.com, mu...@elbeton.com.tr, MEHMET Osmaniye A K S O Y, remzi.zengin, sahin...@hotmail.com, Ünzile, yenisesdergisi, agın dernek, Fethi Ahmet POLAT
ZITLARDEN DERSLER ALALIM
Bedrettin KELEŞTİMUR
Zıtlardan bizler dersler alacağız… İnsanlık terbiyesi de budur.
Birbirimizi hoş görme, tahammül etme, tevazu gösterme bir bakıma
değerleri yükseltmedir.
Bernard Shaw, “insanları akla kara diye ayıramazsın. Çünkü
iyilikleride kötülükleride karmakarışıktır.” Hayat yolculuğumuz
nedir; ‘birleme, derleme, toparlama, bütünleşme…’ üzerinde gayret
göstermelidir.
Lao Tzu, “İnsanlar, basiret gözü ile bakabilseler, aralarında
zıddiyet olan mevcudatın her birinin bir işe yaradığını görürlerdi!”
Kâinatta, ‘anlamsız bir zerre bile yoktur’ Hayatta hiçbir şey de,
‘tesadüfi…’ değildir. Herakleitos, “Zıtlar arasındaki çelişki bütün
varlıkların temelidir!” Lord Byron, “Fazilet ile rezalet, acı ile
tatlı, sevinç ile gözyaşı iç içedir.” Bir anda, ‘ölümü’ ve ‘dirilişi’
yaşıyorsunuz!
Hayatın senfonisi… Victor Hugo, “Yüksek ve alçak birbirini oluşturur!”
Goethe, “İnsan davranışlarında denge ne yazık ki, yalnız zıtlıklar
sayesinde sağlanabilir!”
Bir şiirimizde şöyle deriz;
“Zıtlar ikilem değil, hayatın senfonisi...
Ak, karayla bilinir; birbirinin hamisi!”
Ecdat sözüdür, “Her şey zıddıyla bilinir...” Mesela, ‘karanlık olmazsa
ışık bilinmez’
Şu hayatta varlığın kıymetini/ anlamını neyle biliriz?
‘yokluğu tadanlar…’ sıkıntılara ve ezalara katlananlar…
“Nimete şükür…” hayatı tefekkürdür. Bir dörtlüğümüzde şöyle diyoruz;
“Parça bütünde güzel,
Hakka esaret güzel
Dertlere şifa veren,
Hazreti Furkan güzel!”
Hz. Mevlana, “Zıtların uyumundan hayat doğar. Zıtların çatışması ölümdür!” der.
Zıtlardan, dersler alacağız… Kıssalar çıkaracağız… Zıtlarla, tefekkürü
öğreneceğiz.
William Blake, “Zıtlar olmazsa gelişme olmaz!”
İnsanoğlunun varlığı için, “çekicilik ve iticilik…”
“Akıl ve enerji” “Sevgi ve nefret…” Gerçekte birbirlerini tamamlıyor…
İsra Suresi 29. Ayette şöyle buyrulur; “Elini boynuna bağlı kılma
(cimri olma), ve büsbütün de onu açıp israf etme ki, sonra kınanmış
olursun ve eli boş açıkta kalırsın.”
Sözlükte cimri, “eli sıkı, hasis, kısmık, nekes, pinti, sıkı, varyemez!”
Sözlükte israf; “gereksiz harcama, gereksiz tüketim, savurganlık, tutumsuzluk!”
Cimri ve İsraf, birbirinin zıddı gibi görünen iki kavram… Bizim
inancımız, ‘orta yolu’ tercih ediyor.
Gece ve Gündüz, ‘birbirinin zıddı…’ gibi gözlemlenir! Ama gerçekte
birbirini tamamlar…
Furkan Suresi 47. Ayette şöyle buyrulur;
“Sizin için geceyi örtü, uykuyu istirahat kılan, gündüzü de dağılıp
çalışma (zamanı) yapan odur!”
Geliniz, ‘zıtları da birlikte tefekkür edelim’
Goethe, “Aynı olan bizi rahat bırakır, ama bizi üretken yapan
zıtlıklardır!” Farklılıklara bizler, ‘zıtlıkları çözümleyerek’
gidebiliriz!
Namık Kemal, “Bârika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar” Bugünkü
dille, “Hakikat güneşi, fikirlerin çatışmasından doğar!”
İmam-ı Şafii, “Benzerler arasındaki sürtüşme, zıtlar arasındakinden
daha şiddetlidir…”
Siyaseti, ‘tek kanatlı…’ olarak düşünemezsiniz. Mutlaka, ‘iki kanadı…’
olacaktır.
“Farklılıklar, zenginliğimizdir!” diyoruz, artık.
O sebepledir ki, “zıtlıklar problem değil, güç doğurmalıdır!”
İskender Pala ne diyecekler; “Derecelenme ve zıtlıklar olmayınca âlem
yıkılır. Nitekim cahil de âlimin yerini tutamaz. Su, ateşin yaptığı
işi yapamadığı gibi; Sıcak Toprak da rüzgârın görevini yerine
getiremez. Soğuğun yaptığını yapamazken, kuru hiç yaşın sonunu
bilebilir mi? İşte her şeyin bir zıddı vardır.”
Her insan, ‘kendi hissesine düşeni…’ payını almalıdır.
“Zorluk ve kolaylık birbirini tamamlar. Uzun ve kısa birbirini meydana
getirir. Ses ve gürültü birbirine eşlik eder” Bir şiirimizde ne
diyoruz;
“İki kavram; Özenmek ve kıskanmak
Birinde güzeli hayırla anmak
Dağlar gibi sabit, içinde ahenk
Diğerinde nefsini sultan sanmak…”
Kâh karanlıkta Kâh aydınlıkta
Bir minval üzere Kâinat yüzmekte
Kâh kısalmakta, kâh uzanmakta
Gölgeler adım adım sahibiyle gezmekte
Kâh soğumakta Kâh ısınmakta
Ölüp-dirilen kâinat mahşeri çizmekte
Gece ve gündüz, siyah ve beyaz;
Bir saç örgüsü birbirine sarılmış!”
Zıtlar, bizim zenginliğimizdir. Zıtlar, bizlerin farkında olmadan
ufkunu besler. Hayatımızı zenginleştirir.
Bizlerin daha fazla düşünmeye, daha fazla tefekküre ihtiyacı var.
Zıtlar ikilem değil, hayatın senfonisi...
Ak, karayla bilinir; birbirinin hamisi
ZITLARDEN DERSLER ALALIM.docx
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages