Peygamber Efendimiz aleyhissalatü vesselam buyurmaktadır:
"Allah sizin dış görünüşünüze ve mallarınıza bakmaz. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar." (Müslim, Birr, 33; İbn Mâce, Zühd, 9; Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539)
İnsanda bir suret
(dış görüntü) güzelliği vardır, bir de siret (iç oluş) güzelliği... Suret güzelliği
kısa zamanda yok olmaktadır. Şayet bu suret güzelliğine kafa takılır da bununla
değerini bulacağını sanırsa, kısa zamanda değeri kaybolup değersiz hale gelmeye
mahkûm olur. Halbuki siret güzelliği
esas alınır da ahlak, bilgi, beceri ve davranış güzelliğine önem
verilirse yaşlandıkça değeri daha da artan güzelliğe talip olunmuş olur, itibarı
yaşlandıkça artar, daha da güzelleşmiş olur.
Hazret-i Ali (ra) Efendimizin meşhur sözü de bunu
ifade eder. Der ki:
"Elbise ve süslenmelerle elde edilen dış güzellik kalıcı güzellik değildir. Asıl güzellik ahlak ve davranış güzelliğidir ki, onun sahibini hem imanlı çevresi hem de Yaratan'ı sever."
Sözün özünü
söyleyecek olursak diyebiliriz ki: İnsan dış görünüşe çok fazla
takılmamalı, iç oluşa önem vermeli, ömür boyu devam edecek olgunluğa talip
olmalıdır.
Ancak bu
durum dış güzelliğine hiç önem verilmemelidir anlamıdna olamaz.
Allah her şeyi görür,
işitir, bilir. Hadiste geçen "bakmaz" demek, önem vermez, Allah nazarında, Allah
yanında önemli değildir demektir. Yâni bir insanı güzellik müsabakası yapıp da
dünya güzeli seçsen; yüzü çok güzel, boyu posu tam ölçüleri uygun olsa, onun çok
önemi yoktur. Kalbi fesatsa, imanı yoksa veya işi bozuksa, yolu yanlışsa onun
yüzünün şeklinin, şemâilinin, vücudunun güzelliğinin, kuvvetinin, endâmının,
tenâsübünün önemi yoktur. Allah dış görünüşe bakmaz, yâni ona önem vermez. Fakat
insanın gönlüne bakar ve yaptığı işine bakar. Yâni insanın gönlüne önem verir ve
niyetine önem verir.
Konunun detaylı açıklaması=
Celal...@gmail.com
Ankara ( Yazları: Konya-Ereğli )
http://celal1973.blogspot.com/