BİTLER YİNE KANLANMIŞ; ŞEYTAN YİNE DÜRTÜYOR [T.A.T]

1 view
Skip to first unread message

TAT.TIO.TST

unread,
May 31, 2010, 11:21:39 AM5/31/10
to TurkArastir...@googlegroups.com

BİTLER YİNE KANLANMIŞ; ŞEYTAN YİNE DÜRTÜYOR !!!

 Evet değerli okurlarım. Rum Ortodoks Kilisesi Başpiskoposu Hrisostomos Rum liderliğine ‘Ya tüm Kıbrıs, ya tüm Kıbrıs’ diyor inatla. Çünkü Federasyonu bile sakıncalı gören ve: “Üniter devlet tezine geri dönülmelidir” diye yaygara yapan Papazın derdi, - zaten Türk olan -  Kıbrıs’ın Türkleşmesi korkusu. Ve Papaz, Kıbrıs Rum siyasilerini sadece uyarmıyor; Papaz: “Ne kadar da uğraşsalar, beni susturamayacaklar. Kıbrıs’ın Türkleşmesine asla izin vermeyeceğiz” diyerek tehdit de ediyor üstelik. Ve, Kilisenin Rum-Yunan siyasetinde ne kadar etkili bir rolü olduğunu hatırlatmağa gerek yok zannediyorum. Evet, Papaz devamla: “Kilise başta iken bu ülke Helen ve Hıristiyandı. Yarım yüzyıl geçmedi ki Kıbrıs’ın yarısı Türk oldu.” diyerek sitem de ediyor. Papaz: “Kayıtsız kalırsak, Kıbrıs’ın tamamının Türkleşeceğinden korkuyorum.” endişesi yaşamakta, hatta bu ihtimalden ödü kopmakta. Haliyle Papaz, beş on beş barış meleği mesokertonun Kıbrıs Türklerini temsil ettiği zannı ve, zaten bizi Türk değil Kıbrıslı olduğumuza inandırdıkları rahatlığıyla konuşarak, Türklerin sadece Türkiye’den gelmiş kardeşlerimiz olduğunu ve onları hedef alıp, “Yerleşikler  kalamaz! Kalırlarsa ada Türkleşecektir” diye siyasileri ve halkı uyarıyor da... Burada kim kimin ağzıyla konuşuyor acaba? Çünkü Talat-CTP hükümeti iktidarı döneminde de ‘barış’ sözcüğünden fazla ‘Kıbrıslılık’ safsatası yürürlükte idi. Talat-CTP, sempatizanları ve yandaşları da geçmişi unutup bu yalanlara uyarak Kıbtıs’ta Türk değil; Kıbrıslılar olduğu, efendim Kıbrıslıların – Rum Türk karışımı - kardeş olduğu iddiasını ileri sürmekte ve Rum-Yunanın da emperyallerin de ekmeklerine bal kaymak sürmekte idiler. Talat-CTP Hükümeti ve illaki o zamanın Milli Eğitim Bakanı, Rum sevdalısı Canan hanımın da AB ve Rum’a uyarak çocuklarımızın okul tarih kitaplarından yakın geçmişte EOKA’cılara ve Rum-Yunan çapulcularına karşı vermiş olduğumuz soylu direnişimizi çıkarıp, yerine Rum tezlerini sokuşturmuş ve hatta dinimizi anlatan kısımları neredeyse bir paragrafa indirgeyerek “Meraklılar için” gibi aşağılayıcı bir başlık atıp, çocuklarımızı dinlerinden bile soğutma yoluna gitmişlikleri de adadaki Türklüğü asimile etme çabasından başka da değildi... Ve bu gafiller bu iddialarının sadece teoride kalmaması ve gerçekleşmesi için de, aynı safsataya odaklanmış ve Kıbrıs Türklerini kimliklerinden soyutlama operasyonlarında baş rolü oynamakta olan ABD, AB vb bonkörce dağıttıkları milyonları kullanarak körpecik çocuklarımızı Ay Nappa’lara, haftalarca süren karma gemi gezilerine, efendim karma müzük, karma öğreti adı altında wok-shop’lara ve çeşitli etkinlik ve hengamelere taşıyorlardı. Çocuklarımızı özlerinden, Türklüklerinden ve hatta dinlerinden soyutlamak için ellerinden geleni artlarına koymamaları da, Kıbrıs Adası’nı birleştirerek Rum Ulusal Konseyi ve dış mihrakların adayı Elenleştirme, hepten haçlandırma gayretine yardım etmekten başka da değildi...

 

Haliyle Hrisostomos da bizim Türk olduğumuzu inkar ederek, Kıbrıs’ın elli yıldan buraya Türkleştiğinden bahsetmekle, aynı iddiada... Kıbrıs’ta 1571’den ve hatta çok daha da evvellerden Türklerin yaşadığını göz ardı ederek, ve, Talat-CTP’nin kıraldan kıral misali, Rum Ulusal Konseyi’nin çizgisinde halkımıza Kıbrıslılığı aşılama çabalarında iken... Zırt pırt Türkiye Büyükelçiliğinin önünde aynı iddiaları sürdüren bir avuç mesokertodan cesaretlenerek mi Papaz bu iddiayı sürdürmekte? Çünkü Papaz: “Kilise başta iken bu ülke Helen ve Hıristiyandı” diyor üstelik... O zaman Papaza ‘Neden soydaşlarınıza soykırım uygulama yoluna gittiniz?’ diye sormak gerekmez mi burada? Çünkü Papaz  bizim de Türk değil, Rum olduğumuzu ima etmekte... Papaz, seleflerinin şimdi Elen olduklarına inandırdıkları Rumların geçmişte bu adada bir azınlık olarak yaşam sürdürdüğünü, adadaki Katoliklerin kendilerini –afedersiniz- eşek misali ağır yükler taşımakta kullandıklarını ve dini vecibelerini bile yerine getirmelerini önlediklerini ileri sürerek, Osmanlı Padişahı’nın gelip onları bu mezalimden kurtarması için yalvar yakar olduklarını ve bu günkü yaşamlarını Osmanlı’ya borçlu olduklarını da unutmuş belli. Ancak bu nankörler kurtarıldıktan, özgürlüklerine kavuşturulduktan sonra kurtarıcılarına ihanet yoluna girdiklerini de göz ardı eden Papaz, hiç bir tarihte egemen olmadıkları Kıbrıs Adası’nın tümüne de sahip çıkma ve gerçek sahipleri adadan kovarak ezeli emelleri ENOSİS’i gerçekleştirmek için her sahtekarlığa baş vurmakta...

Ne diyelim; bitleri yine kanlanmış, şeytan yine dürtüyor...

Kaynak: Seyyan

--
Alanımızı Ziyaret Etmek İçin;
--------------------------------------------------------------------------------
[( http://groups.google.com/group/TurkArastirmaTeskilati )]
--------------------------------------------------------------------------------
T.A.T. Türk Araştırma Teşkilatı
T.I.O. Turk Investigate Organizations
T.S.T. Türk Sokak Timi
--------------------------------------------------------------------------------
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages