Muhafazakârlığı ile bilinen Topbaş ailesi, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’yla Müslümanlara bağış çağrısı yaparken kazandığı paraları İsviçre’ye yatırmış.
Cumhuriyet gazetesinin açtığı Panama Belgeleri dosyasında bu kez sıra BİM Martketleri’nin kurucusu olan Topbaş Ailesi.
Panama belgelerine göre muhafazakârlığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Topbaş ailesi de avukatlık bürosu Mossack Fonseca danışmanlığında off-shore şirketler kurmuş.
Topbaş ailesinin belgelerde yer alması dikkat çekici çünkü Türkiye’nin ilk katılım bankası Albaraka Türk’ü kuran aile faizi reddediyor. Aile üyeleri sadece işadamı kimliği ile tanınmıyor. Nakşibendi tarikatı Erenköy Cemaati’ne mensup olan Topbaşlar’ın Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ile ilişkisi olduğu biliniyor. Belgelerde, bir yandan vakıf aracılığıyla Müslümanlardan bağış toplayan Topbaşlar’ın, diğer yandan vergi cennetlerine para aktardığı ortaya çıktı. AKP’ye çok yakın olan hatta partiye ‘Ak’ ismini veren aile, Türkiye’nin en geniş market zinciri BİM’in sahibi. BİM’in satış ve perakende ağının genişlemesinde muhafazakâr çizginin etkili olduğu biliniyor.
Türkiye’nin en zengin ailelerinden olan Topbaşlar, Panama belgelerinde iki off-shore şirketle yer alıyor. Bunlar, Britanya Virjin Adaları’nda kurulan Calcede Marketing Ltd ve Panama merkezli Twillett Trading Sa.
Calcade Marketing’in yüzde yüz hisse sahibi Nigar Füsun Topbaş olarak görünüyor. Nigar Füsun Topbaş, Mustafa Latif Topbaş’ın kuzeni olan Eymen Topbaş’ın karısı. Eymen Topbaş, eski ANAP İstanbul İl Başkanı’ydı.
BİM’in en büyük hisse sahibi olan ve bu yıl 1.1 milyar dolarlık servetiyle Forbes’in En Zengin 100 Türk sıralamasında 22. sırada yer alan Mustafa Latif Topbaş 17-25 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmalarında şüphelilerden biriydi.
25 Aralık’ta başlatılan ikinci soruşturma dalgası çerçevesinde Mustafa Latif Topbaş’ın mal varlığına tedbir kararı konmuş, bu karar Ocak 2014’te kaldırılmıştı.
İkinci off-shore şirket Twillett Trading ise Panama’da kuruluyor. Şirketin hisse sahiplerinin Muhammed Hasan Topbaş ve Ahmed Hamdi Topbaş olduğu belgelerde yer alıyor. Ahmed Hamdi Topbaş, Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı’nın şu anki yönetim kurulu başkanı.
Calcede Marketing, İsviçre’deki Horizon Investment aracılığıyla 3 Ocak 2006 tarihinde kuruluyor. 50 bin dolar sermayeli şirketin yüzde 100 hissesinin sahibi olan Nigar Füsun Topbaş, aynı zamanda tek imza yetkilisi olarak belirleniyor. Garanti Bankası’nın Amsterdam şubesinde Nigar Füsun Topbaş adına hesap açılıyor. Belgelerde Horizon Investments’ın kurucu ortağı Paul Alain Polikar’ın imzası da var.
Horizon Investments ile 89 şirkete aracılık yapan Polikar, Garanti Bankası Amsterdam’ın eski genel müdür danışmanı ve Türkiye departmanı başkanı. Horizon’nın diğer ortağı Fehmi Çubukçu ise Garanti Bankası İsviçre eski genel müdürü.
Şirketin direktörleri Xiomara Smith ve Michelle Moses adlı Panama vatandaşları oluyor. 23 Şubat 2006’da Mossack Fonseca’ya şirket alım masrafları için 2050 dolar, direktör atamaları için 100 dolar ücret ödeniyor. Nigar Füsun Topbaş’ın şirket sahipliği Charitable and Good Foundation adlı bir vakıf üzerinden yapılıyor. Vakıf, ismen, şirket hisselerinin sahibi olduğunu beyan ediyor. Yani Nigar Füsun Topbaş’ın adı gizli tutuluyor. Şirket sertifikasında şirketin sahibi vakıf olarak görünüyor.
11 Temmuz 2008’de ise şirket direktörleri değiştiriliyor. Xiomara Smith ve Michelle Moses yerine yine binlerce şirket sertifikasında imzası olan Rey Taylor ile Imogene Wilson atanıyor. Şirketin faaliyetlerinin devamı için Mossack Fonseca’ya 2007 yılı için 2 bin 150, 2008 yılı için de 17 Nisan 2008’de 2 bin 300 dolar ücret ödeniyor. Bunun 350 doları lisans ücreti, 950 doları kayıtlı ajans ve ofis faaliyeti, 200 doları vakıf beyanı, 800 doları direktörlerin atanma ücreti olarak kayıtlara geçiyor. 2009’da 1750 dolar indirimli ücret ödeniyor. Şirket 31 Ekim 2010’da kapatılmış görünüyor. İnaktif olma tarihi ise 9 Kasım 2010.
Panama belgelerine göre, bir yandan Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı ile bağış toplayan Ahmed Hamdi Topbaş, diğer yandan kazandığı parayı İsviçre bankalarına yatırmış. Ahmed Hamdi Topbaş ile Muhammed Hasan Topbaş ortaklığındaki Twillett Trading 30 Mart 2006 tarihinde Panama’da kuruluyor. 10 bin dolar sermayeli şirket için HSBC’nin Cenevre şubesinde hesap açılıyor.
Şirketin direktörleri olarak George Allen, Francis Perez ve Carmen Wong atanıyor. İmza yetkilileri ise 19 Nisan 2006’da Muhammed Hasan Topbaş ve Ahmed Hamdi Topbaş oluyor. Şirketin kapanış tarihi 15 Temmuz 2009.
opbaş’lara ait şirketler aktif oldukları süre boyunca hiçbir faaliyet yürütmemiş. Bu tür şirketler tabela şirketler olarak adlandırılıyor. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) tanımlamasına göre kâğıt üzerinde görünen ancak herhangi bir faaliyeti bulunmayan tabela şirketler, şirketi kuran kişinin mal varlığını denetimden kaçırmasını sağlıyor.
1 milyon 600 bin liralık payla BİM hissedarlarından biri olan Ahmed Hamdi Topbaş, İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarına göre, Muhammed Hasan Topbaş ile birlikte Kadifeteks Mensucat şirketinin yönetim kurulunda yer alıyor. 30 milyon lira sermayeli şirketin yönetim kurulu başkanı Ahmed Hamdi Topbaş iken, Muhammed Hasan Topbaş başkan yardımcısı olarak görünüyor. Ömer Faruk Topbaş’ın Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Hisar Tekstil’de ise Muhammed Hasan Topbaş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Ahmed Hamdi Topbaş Yönetim Kurulu Üyesi pozisyonunda.
Boğaziçi Eğitim Hizmetleri, Kets Tekstil Turizm, Topteks Tekstil, Tekstop Tekstil, Konut Yapı Endüstri, Anadolu Prodüksiyon ve Habercilik, Furnniflow Mobilya, Aldora Mobilya, Muhammed Hasan Topbaş ve Ahmed Hamdi Topbaş’ın yönetiminde olduğu diğer şirketler. Ahmed Hamdi Topbaş ayrıca Moda Radyo ve Televizyon Yayıncılık ve Erkam Medya Hizmetleri’nin de yönetiminde yer alıyor.
‘Tunç Abi’nin ortağı
Diğer yandan Muhammed Hasan Topbaş, üstü örtülen 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında adı geçen işadamı Kadri Tunç Peker’in ortağı. 17 Aralık 2013’te dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ile Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarında "Bir kısmını Tunç Abi’ye aktardık, 10 milyon Avro alabiliriz demiş" diye bahsedilen kişinin Muhammed Hasan Topbaş’ın Boğaziçi Eğitim Hizmetleri şirketindeki ortağı Kadri Tunç Peker olduğu ortaya çıkmıştı.
Türkiye’nin en merak edilen ailelerinden biri olan Topbaş ailesi üyeleri iş insanı kimliklerinin yanı sıra Nakşibendi tarikatı Erenköy cemaati ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yakın ilişkileriyle biliniyor.
İş hayatına Bahariye Mensucat ile giren Topbaş ailesi, Ülker ailesiyle ortak olarak Ak Gıda’yı kurdu. 2007 yılında da Sabancı’dan Gıdasa’yı satın alıp Yıldız Holding’e devretti. AKP’nin kurucu üyelerinden Cüneyt Zapsu ve kardeşi Aziz Zapsu’nun 1994 yılında kurdukları BİM’in kurucu ortakları arasında Mustafa Latif Topbaş da yer aldı. Zapsu, BİM hisselerini 2010 yılında sattı. Yaklaşık yüzde 70’i halkı açık olan BİM’de, aileden Mustafa Latif Topbaş’ın yüzde 14.78, Ahmet Afif Topbaş’ın yüzde 9.39 hissesinin yanı sıra Fatma Fitnat Topbaş, Ahmet Hamdi Topbaş, Ahmed Hamdi Topbaş ve Ömer Hulusi Topbaş’ın da hissesi bulunuyor. BİM, 2015 yıl sonu itibarıyla Türkiye’de 4 bin 972 mağaza sayısına ulaştı.
Aziz Mahmud Hüdayi Vakfı, Cumhuriyet döneminde kurulan ve Nakşibendilik geleneği içinde olan Erenköy cemaatinin en önemli vakıflarından biri. Cemaatin sorumluluğunu 1984 yılında Musa Topbaş üstlendi. Musa Topbaş’ın vefatının ardından cemaatin başına Osman Nuri Topbaş geçti.
Osman Nuri Topbaş halen vakfın şeref başkanı iken yönetim kurulu başkanı pozisyonunda Ahmed Hamdi Topbaş bulunuyor. Mustafa Latif Topbaş ise Osman Nuri Topbaş’ın kuzeni.
1984 yılında Topbaş ailesinin öncülüğünde Türkiye’de ilk kez faizsiz bankacılık yapan Albaraka Türk kuruldu. Albaraka Bankacılık Grubu’nun teklifiyle kurulan bankada, şu anda Topbaş’ların yaklaşık yüzde 10 hissesi bulunuyor.
1996’da AKP kurulmadan önce Mustafa Topbaş, Ülker ailesi ile ortak Ak Gıda’yı kurmuştu. Kamuoyuna AKP’nin kuruluşu, Green Park Otel’deki toplantı sırasında gelen ampul önerisinden "Ak" isminin türetildiği biçiminde yansımıştı.
http://www.turkishnews.com/content/2016/07/07/akpnin-isim-babasi-turkiyede-topladigi-paralari-isvicre-bankalarina-aktardi/
Kuslar gibi
ucmasini, baliklar gibi yuzmesini ogrendik, ancak bu arada cok
basit bir sanati unuttuk, kardes olarak yasamayi...
Martin Luther King
Iste, Fatih in
Avni adiyla kaleme aldigi, Bir gunes yuzlu Melek misraiyla
baslayip Galata daki genc bir papazdan soz eden ve bes bucuk
asir sonra sansure ugrayan gazeli.
Yorum, yine sizlere ait.
Bu 14 yasindaki papaz yamagi, Nasturas in ogludur.
Fatih in sarayina gitmedigi icin, Fatih tarafindan boynu
vurdurulmustur.
Cani pahasina namusunu kurtarmis oldugunu babasi yazmaktadir.
Fatih sultan Mehmet in divanindaki 72 siirin 27 si oglanlara
aittir.
Bu Divan;
1959 yilinda Sayin Ahmed Aymutlu tarafindan aciklamali olarak
yayimlanmistir.
Bu siir aruz vezni ile yazilmistir.
AVNÎ GAZEL INCELEME
Failatun, failatun, failatun, failun
Bir melek yuzlu gunes gordum ki alem mahidur
Ol kara sunbulleri a$iklarinun ahidir
Bir gunes yuzlu melek gordum ki cihan onun aynidir.
O kara sumbulleri a$iklarinin ahidir
Sair gordugu ve siirine konu edindigi sahsi, yuzunun nur gibi
parlakligini ifade icin gunes yuzlu bir melege benzetiyor (
istiare). Bu yuz oyle bir gunestir ki (tesbih) butun alem onun
ayi gibidir. Ay nasil isigini gunesten aliyorsa; cihan da
isigini onun gunes gibi parlak yuzunden almaktadir. Kara
sumbullerle kastedilen yarin saclaridir (istiare). Bu benzetme,
hem sumbulun koyu renkli bir cicek olmasindan kaynaklanmaktadir
hem de o devirde insanlarin saclarina guzel kokular surduklerine
isaret etmektedir. Koku surulen kivrimli saclar sekil itibariyle
kivircik bir saci andiran sumbullere benzetilmislerdir
(istiare). Sair, sumbul kelimesiyle ifade ettigi saclari, soz
konusu guzelin a$iklarinin ahina benzetmektedir.
Kareler giymis meh-i zaban gibi ol serv-i naz
Mulk-i Efrengun meyerkim husn icinde sahidur
O nazli servi parlayan bir ay gibi karalar giyinmis, sanki
guzellikte Frenk ulkesinin padisahidir.
Sevgilinin nazli bir serviye benzetilmesi (istiare) daha cok
endamin mutenasip olusu ve naz ile salinarak yuruyusu, aya
benzetilmesi karalar giymesi sebebiyledir. Soz konusu guzel,
Galata da yasayan bir gayrimuslim olup, onun siyahlar giymesi
buyuk bir ihtimale kiliseye mensup biri olabilecegini
gostermektedir. Galata da azinliklar yasarmis ve buraya
Frengistan denirmis. Bu guzel anlasildigi uzere mukemmel bir
gorunuse sahipmis ki Avni ye siir yazdirmis.
Ukde-i zunnarina her kimse kim dil baglamaz
Ehl-i iman olmaz ol a$iklarun gum rahidur
Zunnarin dugumune gonul baglamayan kimse iman ehli olamaz; o,
a$iklarin yoldan cikmisidir.
Ukde-i zunnar , papazlarin ve belki de o devirde yasayan dindar
Hiristiyanlarin bellerine bagladiklari kil veya ibrisimden mamul
parmak kalinliginda bir ipin dugumudur. Bu, ayni zamanda bir
kimsenin Hiristiyan dinine mensup oldugunun gostergesiymis. Sair
eger bir a$ik onun zunnarinin dugumune gonlunu baglamazsa
asilarin yoldan cikmisi olur demektedir. Sair onun zunnarina
gonul baglamayan kimse iman ehli olamaz demekle aslinda ask
yolunun iman ehlinden olamaz demek istemistir.
Zunnar kelimesi guzelligi ovulen sahsin sacini kastetmek icin
kullanilmistir (istiare). Yani sair kim onun ukde-i zunnarina
gonul vermezse a$iklarin yolundan cikmistir demektedir.
Gamzesi oldurdugine lebleri canlar virur
Var ise ol ruh-bahsun din-i Isa rahidur
Gamzesinin oldurdugune dudaklari canlar verir. Galiba o can
bahsedicinin yolu Isa nin dinidir
Bu beyitte sevgilinin celali (ofke, kahir) ile cemali (lutuf)
bir arada kullanilmaktadir. Sevgilinin aldiris etmez bakisi,
asiginin olum nedenine, dudagi ise cana can katan hayat suyunun
kaynagina veya Hz. Isa nin nefesine benzetilmistir. Soz konusu
guzel, dudagi ile can bagislamasi bakimindan Hz. Isa nin mucize
meslegini surduren ve boylece onun dinin yolunda giden bir kimse
olarak gosterilmektedir.
Avniya kilma guman kim sana ram ola nigar
Sen Sitanbul sahisin ol Kalatanun sahidur
Ey Avni! Sevgilinin sana ram olacagini sanma; sen Istanbul
sahisin, o Galatanin sahidir.
Soz konusu sevgili bir gayrimuslimdir. Yani toplumda Musluman
bir insanin sahip oldugu hakka sahip degildir. Ona a$ik olan da
bir buyuk hukumdardir. Fatih e gore ask o kadar yucedir ki sinif
ve din farki yapmaz. A$ik, dunyanin en kuvvetli kisisi olsa ve
sevgilisi kulu kolesi olsa da aski ugruna aglayip sizlamak
zorundadir.
Muhammed in Hitap
Ettigi Ayetler
Aslinda bu makaledeki esas konumuz yukarida ele alinandan cok
daha dusundurucu: Muhammed in agzindan cikan ayetler!
11. Hud Suresi, 2. ayet:
Bu Kitap Allah tan baskasina ibadet etmemeniz icin indirildi.
Kuskusuz, ben size O ndan gelen bir uyarici ve mujdeciyim.
Acik sekilde gorulmektedir ki bu ayette konusan Muhammeddir. Bir
gaf yaparak ayeti kendi dilinden yazdirtmistir.
Bu gafi farkeden ama ortmeye calisan kimi mealciler (Kuran i
Turkceye ceviren yazarlar), ayetin orijinalinde bulunmayan de ki
sozcugunu meale parantez icinde koymaktadirlar:
(De ki: Bu Kitap) Allah tan baskasina ibadet etmemeniz icin
(indirildi). Suphesiz ki ben, onun tarafindan size (gonderilmis)
bir uyarici ve mujdeleyiciyim.
Kuran meali kitaplarinda parantez icinde yazilan kelimeler, Bu
sozcukler Kuran in orijinalinde yok ama siz Kuran i daha iyi
anlayasiniz diye bunu ekledik anlamina gelmektedir. Yukaridaki
mealde de ayetteki carpiklik ortulmek istenerek orijinalde
bulunmayan de ki sozcugu parantez icinde eklenmistir.
Toplam yedi ayetten ibaret olan Fatiha Suresi de ayni
mahiyettedir:
1. Rahman ve rahim olan Allah in adiyla.
2. Hamd (ovme ve ovulme), alemlerin Rabbi Allah a mahsustur.
3. O, rahmandir ve rahimdir.
4. Ceza gununun malikidir.
5. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalniz senden medet
umariz.
6. Bize dogru yolu goster.
7. Kendilerine lutuf ve ikramda bulundugun kimselerin yolunu;
gazaba ugramislarin ve sapmislarin yolunu degil!
Gene pek acik gorulmektedir ki ayetler Allah in dilinden
yazilmamistir. Allah, siz bana boyle dua edin de dememistir.
Fatiha Suresi nde konusan kisi belli ki bir insandir. O halde
hitapda gaf yapilarak acik verilmistir.
Benzeri durum Zariyat Suresi nin 50. ve 51. ayetlerinde de soz
konusudur:
50- O halde hemen Allah a kacin; haberiniz olsun ki, ben size
ondan gelen acik bir uyariciyim.
51-Allah la beraber baska bir tanri uydurmayin; haberiniz olsun
ki ben size ondan gelen acik bir uyariciyim.
Pek aciktir ki bu Kuran ayetlerinde konusan Allah degil
Muhammedin kendisidir.
Peki o donemlerde bunlari farkedenler yok muydu? Neden Muhammed
e inandilar?
Birincisi o donemde okuma-yazma orani o kadar dusuktu ki bu
ayetleri inceleyeyebilecek insan sayisi cok azdi.
Ikincisi, bu ve benzeri carpikliklari farkedip dile getirilenler
kafirlikle, munafiklikla, zindiklikla suclanip asagilaniyordu.
Hatta Muhammed i sadece elestirmekle kalan sair Ka b Bin Esref
gibiler bile bunu canlari ile odemistir. Dolayisiyla gercegi
soylemek cok tehlikeliydi.
Ucuncusu, toplumsal statusu iyi olan muhalifler kalpleri Islama
isindirilmak adina rusvet verilerek susturuluyordu (bkz. Turan
Dursun un Rusvetle Musluman Olanlar adli makalesi).
http://www.turandursun.com/bilgi-arsivi/biliyormuydunuz/668-muhammedin-hitap-ettigi-ayetler
Grup eposta komutlari ve adresleri | : | |
Gruba mesaj gondermek icin | : | ozgur_...@yahoogroups.com |
Gruba uye olmak icin | : | ozgur_gunde...@yahoogroups.com |
Gruptan ayrilmak icin | : | ozgur_gundem...@yahoogroups.com |
Grup kurucusuna yazmak icin | : | ozgur_gun...@yahoogroups.com |
Grup Sayfamiz | : | http://groups.yahoo.com/group/Ozgur_Gundem/ |
Arzu ederseniz bloguma da goz atabilirsiniz | : | http://orajpoyraz.blogspot.com/ |