Yetti gari?!

153 views
Skip to first unread message

Hayrullah Mahmud ÖzgürTÜRK

unread,
Apr 26, 2015, 5:14:10 AM4/26/15
to Hayrullah Mahmud ÖZGÜR, oybi...@googlegroups.com, cumhuriye...@yahoogroups.com, Istiklal Türker, Ÿfffffffffffdzzet emre aygen, zeynepay...@mynet.com, erdenk...@yahoo.com, Yusuf Demir, Hicran Karabudak, Mehmet Sökmen Tv - Video Prodüksiyon, Serdar Ünsal, Ender ARIHAN, adnan ışık, BY, Miraç Kavala, TARIK ATAN, serd...@gmail.com, Serdar Usta, Umut Sarıer, Cemil Kıvanç, Alp Artar
Yetti gari?!

(ya da Atasagun'a BALYOZ'la çorba kaşıklatmak?!)

“Tüm gerçekler üç adımda gelirler: Önce alay edilir. İkinci olarak şiddetle karşı çıkılır. Son olarak, zaten belli olan bir şey denir ve kabul edilir.”
Arthur Schopenhauer
...
DURUM
Haber şu:
Vatan Partisi: "Programımız: Altı Ok"
Yorum şu:
Büyük Satranç Tahtası'nda ulusal hamle.
Doğu Perinçek, 1919 şartları içindeyiz deyip, I. Dünya Savaş'ı şartlarına atıf yaptı.
Yani?!
Neo I. Dünya Savaşı.
Yüksek siyaset okuması:
Şankal Atasagun / Mehmet Eymür kazan & kazan'ı; sermaye'ye, "6 Ok" mesajı üzerinden, "AB'den başka tutunacak dal'ınız kalmadı", alt mesajı yolladı.
Mesut Yılmaz operasyonu.
Not: Biz kavgalıyız ise hikaye gördüklerinin yarısına!
Nokta.
...
DURUM
Adsız:
"Ödüllü Muamma?!" kaydınıza yeni bir yorum yaptı: 
Selam Hayrullah,
TC'nin hukuki durumunu ve AB koleligimizi mercek altina alir misin lutfen:
Iyi calismalar 
ELCEVAP:
Sayın Okur,
AB'ye üye olmayacağımızı bile bile yani üye yapmayacaklarını bile bile uyum yasalarını çıkarmak, milli güvenlik açığı yaratmak, vatana ihanet'le eş mana!
Yani?!
2007 öncesinde, yani AB fonları üzerinden Cumhuriyet Mitingleri yapıldığı dönemin öncesinde, TBMM'deki tüm partiler bu işe bulaştı.
AKP kendi içinde bir koalisyon, Baykal CHP'si, Ağar, Yılmaz vb.
Şartlar ortada.
Alaman fırıldak.
28 Şubat 1 yetmez ise TURA var bu mana.
Selamlar
HM
...
fatma gurman:
100 yıl önce halkların kendi kaderlerini kendilerinin tayin etmeleri hakkının ancak mevcut imparatorlukları silahlı şiddet yoluyla yıkıp ulusal devletlerini kurmalarıyla gerçekleşebileceği şeklinde bir inanç hakimdi insanın kaderini tayin piyasasına…sanki insanın yazgısı dendiğinde bunun ne olduğunu bilen birisi veya birileri ya da dörtbaşı mamur bir teori/öğreti varmış, olabilirmiş gibi imparatorluklar parçalandı, kırpıntılarından ulusal devletler ortaya çıkarıldı…oysa böyle bir öğreti olmadığı hatta olamayacağı hemen hemen kesin ve açık…çünkü eğer olmuş olsaydı bugün halâ halkların kaderlerini tayin gibi bir sorunu olduğunu iddia edenleri takıntılı manyak kategorisine koyardı dünya, çünkü halledilmiş sorunların üzerinde konuşmak akıl sağlığını değil bozukluğunun işareti…kuruluşundan 100 sene sonra bu sefer de bir ulus devletin silahlı şiddet yoluyla yıkılıp yerine şehir/aşiret/mezhep/şirket/polis devletlerinin kurulması sayesinde halkların kendi kaderlerini tayin edecekleri inancı çözüm diye uluslara pompalanıyor ve kolayca yaygınlaşıyorsa, kabul görüyorsa demek ki sorun çözülmemiş…insanın ve insan kümelerinin kaderini tayin sorunu hep ucu açık bir sorun ve ilelebet de öyle kalacağa benzer…bu sorun hep var çözüm arayışları da hep olacaktır…devamlı kanayan kapanmaz yara…kahır yüklü katırlar gibi geçiyor insanın ömrü bu dünyadan, hayat katır yükü kahır taşıyor bu dünyaya gelen insana …100 sene önce bu topraklarda etrafında bir ulusun oluşturulması plânlanan üniter bir devletin merkezini türklük şuurunun oluşturması gerektiği ve bunun halkın kaderini tayin edici olduğu inancı baskındı…bugün ise insanların/halkların kaderlerini tayin piyasasında “artık bu inanç eskimiştir, hakimiyetini, meşruiyetini kaybetmiş, marjinalleşmiştir” şeklindeki söylem ve eylemler baskın pozisyondalar…eğer söz konusu insanın/insan kümelerinin-halkların yazgısı ise bu konuda kimsenin elinde kesin reçete/teori/öğreti yok, olacağı da yok…araştırma çalışmalarının, varsayımların konusu olarak var olmaya devam eder…çözüm var ve buldum diyen hazır reçeteciliğe inanıp ona sarılan insan ve halklar sarıldıkları an yazçizcilikle-bürokratik yönetimle burun buruna gelmekteler ve bu partili yönetici sınıf o andan itibaren ayakta kalabilmek için herşey mübah diyerek elinden geleni ardına koymamakta…insanların/halkların kaderini erkek emperyalizminin tepe noktası olan allahın elçisi makamına sahip peygamber efendiler bile tayin edememişken peygamber taklidinden bozuntu ismi lâzım olmayan cinsten dibe vurmuş politikacılar, küçük-büyük bürokratlar, yerli-yabancı patronlar, züğürt-zengin ağalar, silahlı-silahsız eşkiyalar, mafya veya medya babaları mı tayin edecek kaderimizi ??? yetti gari…
...
Ustr Ümit Türk:
100 bin Yuan'lık kısmı kuruş hesabı nakit, geri kalan kısmı kredi kartıyla BMW 730 Li !!!
...
Turan Varlık:
İngilizler ne diyor yani GALLİPOLİ-ÇANAKKALEYE'ye gelerek?boru hatları tık tık,ermenistan-barzani procesi içinde bizden yana mı seçin diyor safınızı?..İngilizler 1915 olaylarındaki ermeni olayları yüzünden birden bire Dünyaca SOYKIRIMA dönüştürülerek BİZE ihtiyacınız mı var demek istiyor?..dikkat ettim,bilmem sizin-sizlerin de gözüne ilişti mi; Charles efendi royal navy ingiliz anıtına tören çelengi bırakıldığı anlarda bizim 3 türk tören manga askerini alaycı bakışla süzdü....!Tören merasim askerlerimiz(ER-ERAT) biraz parlaklardan seçilse daha iyi olurdu kanımca....Bir de bu ANZAC denilen ingiliz kırması-beslemesi serserilere fazla ehemmiyet vermemek lazım tadını kaçırıyorlar bazen..ATATÜRK o ünlü ANZAC sözlerini o gün yeni inşa ettiği yeni türkiyeye bir diplomatik ve tanınırlılık elde edilmesi için de söyledi..meselenin en önemli ve somut yanı aslında bu.....BBC-CNN-SKYNEWS bizim ilk günkü türk tarafının törenini canlı vermedi ama ne zaman kepçe Charles ingiliz anıtına geçti konuşmaya başladı bu kanalların hepsi anında canlı yayına geçtiler..ingiliz-fransız-yeni zelanda-avustralya kayıpları için ısrarla yabancı TVler canlı yayında 45000 derken,osmanlı tarafı için 86000 rakamını verdiler...yani herifler hala bizim çanakkaledeki zaferimizi KABULLENEMİYORLARRRRRRRRR...ölü sayıları üzerinden homurtu yapıyor namussuzlar..ısrarla yabancı gazetelerin-haber portallarının tören sırasında TV canlı yayınlarında HMS BULWARKı göstermeleri hala akıllanmadıklarını ve inatçı olduklarını göstermek istiyorlar....çanakkalede ve diğer cepherlerde GAZİ ve türk askerleri-paşaları bunların topunu-askerlerini-komutanlarını gömdü topraklara...
ELCEVAP:
Sayın Okur,
İngiliz'in neyi ne kadar deyip, diyemeyeceğini dünya alem biliyor!
Yani?!
İngiliz'i ve/veya İsrail'i sabah'tan akşam'a şeytan'laştırıp taşlatarak kor'düğüm çözülür mü?!
Alman melek İngiliz kelek ise soru ortada:
Almanlar, İngilizler şeytanlık yaparken ne yapmışlar!?
İran'lılar, İsrail'den daha az mı şeytan?!
Güç'ü ele geçirenenin neler yaptığı ortada. 
İngiliz'in toksik varlık'ı medyadaki 28 Şubat'çıları Almanlar neden bu kadar sevdi?!
BOP'taki "yüksek demokrasi"ye dayalı Alman'nın kanlı karnesi ortada ve/veya laik insan zekasına hakaret nereye kadar, buraya kadar!
Yol bitti.
Çok kan akacak ise akacak!
Akacak kan damarda durmaz.
Londra'yı koruyamayan İngiliz'e, Çanakkale önünde poz kestiriliyor ise Doğu / Batı Alman'ın anlaması gereken nüans şurada:
1. Hayrullah Mahmud'u işinden ettiren ve Yargı'daki işe iade davasına müdahale eden "Alaman madalyalı" Zapsu'nun hamileri neden aradan geçen süre içinde ayıp'larını düzeltme yoluna gitmedi?! İşe iade davasının akıbeti ne oldu?! Niye "el elin eşeğini türkü çağırarak arar" diye bir atasözümüz var?! Yayınlanmamış onca kitap sayfasını yek tek açmak, ağırlığı eş taşıtmak da mümkün! 
2. Akçasal durum'dan darbe'li Özden Örnek'in günlüklerini TM'den hangi Alaman arka planlı istihbaratçı yazdı?! MİT'; Özden Örnek'in günlükleri üzerinden operasyon yapmadı mı?! Sağır Oda o kadar da sağır değilmiş değil mi?! Silivri'ye asker toplayan operasyon kim'lerin eseri?!
3. "Alaman usulü" operasyonda, herkes kendi yolunda ise makas / takas ortada: Utanma duygusu olmayanı utandırmak mümkün değil ise final süreç'inin her aşaması "Alaman usulü"!
Sözün özü:
AB'den Mesut Yılmaz'ın istihbaratçısı Şenkal Atasagun'a soru:
Melih Gökçek yazdığı mektuplar için bir kopyasını kimsenin aklına gelmeyecek birine verdim demişti, bu kişi kim olabilir acaba?!
Kim kimin kucağında!
Bilgisayara virüs bulaştırmak iş değil, arada bir yazarız, nitelikli çizeriz, nema problema.
Kaldı ki, bu can her daim bu vatana feda, nüans, sizin can'lar hangi vatan için feda!?!
Uzun yol'dan geliyorum, "vatan" sizin gibi kahramanları en önde görmek ister!
Melih Gökçek / Mustafa Sarıgül "kirli" ise onları kullanan siz'in eller temiz mi?!
Madem kimsenin yolsuzluk diye bir derdi kalmadı, en başta AB demokratları, o zaman yolsuzluk'u suç / kabahat olmaktan çıkarırız, bundan sonrasını Avrupa düşünsün! 
Karnından konuşmak yerine, Yargı orada, kim nereye gidip şikayet etmek istiyor ise edebilir!
Hakkını aramak "esas" ise geride kalan on yılın hesabını sormak da naçizane bu satırların yazarının en doğal hakkı.
Atasagun'dan korksaydık, MİT'in bahçesine "darı" ekmezdik. 
Yani?!
Milyon'da 1'iz nüans ortada, Milyon'da 1'lerin zekası ile alay edenin izinde değiliz.
Soru şu:
Sorun nasıl çözülür nasıl çözülmez!*
MİT'in abileri, internet sitesi kur Turgay Ciner'e taşıttığımız diğer siteler gibi seni de maaşa bağlayalım diye son derece saygısızca bir teklif ileri sürdürtebiliyor ise'ler nezaket de bir yere kadar, değil mi ha(z)cı abiler!?
Haddini bilmek esas.
İstihbaratçı olsam amenna, mesleklerden meslek beğen, şekil şartını yerine getir, kılıktan kılığa gir, ne var ki, meslek sahibiyim.
Silivri'de 'Deli'yi oynayan İsmail Yıldız'ın Doğan Grubu'nda ne işi var, ne zaman gazeteci oldu ve/veya DMC Neo Bakırköy mü (İsmail Yıldız bu tür şakaları sever)?!
Dalan'ı, kayıt yapıldığını bile bile Jandarma İstihbarat'a kim götürdü, amacı neydi?!
II. İddianame bu konuyla alakalı ise bir diğer soru da şu:
28 Şubat linki'ni kucağa oturtmaktaki amaç neydi, Silivri operasyonu kimlerin eseri!?
Gülen Camia'nın abi'lerinin "stratejik kör" beynini kim'ler yönetiyor!?
Hanefi Avcı, Şenkal Atasagun, İsmail Yıldız, Hakan Fidan vs. 
Nüans?!
BOP'ta, AKP iktidarında, 28 Şubat / Susurluk dosyası üzerinden "TSK"yı oynattınız yetmedi mi?!
Yani?!
Meydanı boş buldunuz, süreç'in BOP'unu çıkarttınız!
Anlaşılmadı.
O zaman daha açık yazalım:
Meteo: 28 Şubat.
"Neden geriden geliyorsun, ağır ağır geliyorsun?" diye soran okur'a cevap:
1. Gaz'la iş'görmüyoruz.
2. Alman'lar gaz verip, sonra da kaydediyorlar, Alman'da "yalan" bitmez! Şenkal Atasagun'u en önde görmeden 28 Şubat süreç'inin ayağa kalktığına inanmak mümkün değil! Vatan ise hikaye neden direkt süreç'i AB'ye bağlamıyoruz. AB süreç'inin hamallığını biraz da, Silivri operasyonunu yapan Almanlar yapsa olmaz mı?! Madem Ermenileri kestik, biraz da Alman doğrayalım, insanlığa katkımız olsun, değil mi?!
3. Piyasada ne kadar çürümüş, ıskarta mal varsa bağrınıza bastığınıza göre sorun mal'larda değil, o mal'a değer biçen kafa'da! Toksik malzeme üzerinden 28 Şubat 1 rüzgarı basanın niyeti sağlam olmasa gerek! Herkes Mesut Yılmaz'ın askeri mi?!
4. Şenkal Atasagun'un şartlarında vatan mücadelesi yapmak mümkün ise şartları ters /yüz yapalım, biraz da vatan adına onlar alçak sürünsün?!
Yeniden 2007 süreç'ine girdiğimize göre o zaman makas / takas süreç ortada:
ABD Başkanlık seçimlerine kadar ortalığı kan götürecek ise Alman perde arkalı istihbaratçılar yine kayıt yapıp, sonra da şantaj yaparak yollarına devam etme niyetindeler mi?! 
Bu sorunun cevabı mühim.
Aynı su'da bir daha yıkanmak isteyen önden buyursun!
Niyet bu ise en baştan kulağı Mesut Yılmaz diye göstermek varken, neden tersten gösteriyorsunuz?! 
Laik insan zekası ile alay ederek nereye kadar?!
28 Şubat 1997 süreç'i İngiliz'in elinden Alman'ın eline geçti ise elemanlar ortada: 
Fatih Çekirge'yi, Ertuğrul Özkök vb üzerinden yeni süreç'i inşa edin de alem operasyon görsün!
Hasılı:
Almanlar ve/veya Turko Almanlar; "İstihbarat" üzerinden "Tanrıcılık" oynamaya başlamış ise ölümden öte köy yok!
KIYAMET.
Yani?!
Ben öyle bir Tanrı'yı tanımıyorum.
Elinizde ne varsa açın, özel hayat dahil, size yek tek 'el nedir ne değildir'i gösterelim.
Sırat Köprü'sü kıl'dan ince kılıç'tan keskince.
İnsan gibi söyledik, anlamadınız, yılbaşından bu yana kaç ay geçti, şimdi de siz'lerin anladığı dil'den konuşuyoruz.
Nezaket acziyet olarak görülmeye başlamışsa, yeni süreç'i inşa eden kafa sakat demektir.
Oysaki her rica bir emirdir.
Emri veren emrin yerine getirilme kabiliyeti nedir ne değildir'i bilecek durumda ise oynamak istemeyen de "yerim dar" misali ruh hali içinde ise "iki S" formülü içinde çay'da çıra oynatmak mümkün.
Atasagun familya'nın anladığı dil'den konuşmak en kolay'ı, bakalım o dil'den muhabbete kim ne kadar dayanabilecek?!
Nüans?!
Her şeye sahip olamazsınız, her şeye sahip olan varlık'ın adı Alman değildir "ateist" Atasagun, Allah'tır.
Deist, ataist olmak suç değil ama deist'i, ateist'i Alman yönlendiriyor ise bir başka Tanrı'cılık oyunu içindesiniz demektir.
Biz o tür'den ilah'lara tapanları tanımıyoruz.
Bize her gün Kıyamet, yeter ki siz'ler, siz'inkine hazır olun, şimdi siz'in Tanrı'dan kaynaklı sizlerin kıyamet'i başladı!
Not 1: Çevremde dolaştırdığınız hamasi, üçkağıtçı istihbari oyuncaklar can sıkıcı. İliştirdiğiniz adamlar çapınızı, bana hangi göz'le baktığınızı ortaya koyuyor. Uzun zamandır bu üslupsuzluk karşısında bozuğum. 10 yıldır işi gücü üzerinden direnen bir fani olsaydım, kapı'ma yollayamayacağınız adam'ların final süreç'inde yanımda ne işi var!? Ruhen mi zihnen mi sakatsınız!? 
Not 2: Tüm beklentilerim hala sıfır, ne var ki, vatana sadakati "enayilik" olarak gören bazı Alman kafalılara ayna tutmak elzem. Kim kimin sırtında, en alttaki küp hangisi vs.
Not 3: Eş'ortaklık başka, ortaklık adı altında zeka'ya hakaret başka! Takvim'leri 2005'e çekip tarih'i yeniden yazmak mümkün! Alman markalı Susurluk da var, patlatılmayı bekleyen!
Yani?!
Daha önce ne dedik, biz bataklığı satın aldık, varsın gerisini İngiliz Alman taşınmaz'ı olanlar, Rus, Azeri, Acem gaz'la işi olanlar düşünsün!
İş bilenle taş taşı ama taş'ı taşıyanı da enayi yerine koyma ha(z)cı!
Şenkal Atasagun beyefendi (!) İran'la (artı Almanya) aranızın iyi olduğunu ilk görüşmemizde söylemiştiniz, Allah tamamına erdirsin, ne var ki, centilmenlik kurallarını çok ihlal ettiniz, bundan sonrası çağda çıra.
Siz Yılmaz'la omuz omuzayken, Atatürk'çüler sırf siz istiyorsunuz diye Perinçek ve/veya İP'li olmak zorunda mı?!
Bitmeyen MİT'sel üçkağıt.
Demem o deme değil şu deme:
En büyük "oyun bozan" Yaradan.
Final süreç'i Allah'ın operasyonu, Allah'la aldatanlar da, istihbarat üzerinden Tanrı'cılık oynayanlar da, İsrail / İran makas'ında.
Şenkal Atasagun yumruk'la çorba içmek istiyor ise yan toplara girmekte ısrarlı ise BALYOZ'la çorba kaşıklatmak da mümkün.
Ben Galatasaraylı Atasagun'a göre taşralı kalırım, kaşığa gerek yok, kase'yi kafaya diker çorbamı içerim.
MİT'in frankofonları bilmeli ki, "şakacıktan darbe dönemi bitti", güldürmeyen son şaka'dayız.
Atasagun'un Vatan operasyon'una bizden naçizane "Ay Yıldız'lı katkı" budur.
Turgay Ciner biraz daha katkı yapsın da Şenkal Satasagun da bir internet sitesi sahibi olabilsin, yazacak bir fikri, söyleyecek lafı kaldı ise duymak isteriz.
MİT'in network'ünü kişisel işler için kullanmak da kullandırmak da suç'tur.
ABD Başkanlık seçimlerine kadar, yolsuzluk "AB muktesebatı" kapsamında suç olmaktan çıkmıştır, suç olsa Atasagun onları heybeye toplamazdı.
Harcanması gerekeni harcayarak, final sahne'sindeyiz.
RAP... RAP... RAP...
Nokta.
...
tayfun taş "Ödüllü Muamma?!" kaydınıza yeni bir yorum yaptı: 
KIYAMET SAVAŞLARI
Bir hadis-i şerifte Efendimiz (SAS), Melhame-i Uzma denen ya da bugünlerde Armageddon (Armagedon) olarak bilinen kıyamet öncesi büyük savaşla ilgili mucizevî haber veriyor. Bu hadis, Muhammed İsa Davud tarafından 1997 yılında Mısır’ da yayınlanan El Mehdiyyül Muntazır Alelebvab adlı eserde yer almış. Emin Muhammed Cemalüddin ise Hermeciddün adlı eserinin 20 ve 21’ inci sayfalarında bu hadisi şerifi nakletmiş.
Şimdi Esme’l Mesalik adlı kitapta geçen hadisi birlikte okuyalım: “Ebu Hureyre (r.a.) vefat edeceğini hissettiği vakitte ilmi ketmetmiş (saklamış) olmaktan korkarak etrafındakilere şöyle dedi: “Resul-i Ekrem’ den (a.s.m) öğrendiğim Ahir zamanda vukua gelecek haberlerle alakalı haberleri size bildireyim mi?” Onlar: ‘Evet bize haber ver. Bunda bir beis yoktur. Allah seni hayırla mükâfatlandırsın’ dediler. Bundan sonra Ebu Hureyre (r.a.) sözüne devam etti: “Hicretten 1300 sene sonraki akidlerden birkaç akid say(1). O vakit Rumların meliki(2) bütün dünya ile harb etmek ister. Allahu Teala da o adam için harbi irade eder. Bunun üzerinden fazla bir zaman geçmez, iki akid sonra Cermen ismindeki bir beldeden(3), ismi kedi ismi olan bir adam musallat olur(4) ve bütün dünyaya malik olmak ister. Ve hem soğuk memleketlerde ve hem de sıcak memleketlerde (5) bütün dünya ile harb eder. Şiddetli harb ateşlerinin dolu olduğu senelerden sonra Allah’ ın gadabına uğrar. Neticede Rus’ un sırrı(6) onu öldürürler. Hicretten 1300 sene sonraki akidlerden beş veya altı veya yedi veya sekiz akid say. O vakit Mısır’ a “nasır” künyesinde bir adam hükmeder(7). Arablar onu “şücca’-ul Arab” (arabın cesuru) diye çağırırlar. Allah onu bir harbde sonra bir harbde daha yani iki harbde zelil eder(8). O Nasır mansur olmaz, ona yardım edilmez. Ve Allahu Teala ayların en sevgilisinde Mısır’ a hakiki nusreti irade eder ki bu nusret tahakkuk edecektir(9). Bunun üzerine Beyt’ in Rabbi olan Allah, Mısır halkını ve Arab milletini, babası kendisinden daha enver olan esmer sada ile razı ederek onu, onlara reis eder(10). Fakat bu adam Mescid-i Aksa’ nın hırsızlarıyla (yahudilere) belde-i hazinde musalaha yapar(11). Sonra Şam bölgesinden olan Irak’ da cebbar bir adam zuhur eder ki; o adam Süfyanilerden biridir ve onun bir gözünde hafif aksama vardır. O saddamdır(12). O, kendisine muarız olanlara karşı saddamdır(13). Bütün bütün dünya küçük Kut’ a (14), onun için toplanırlar ki saddam da buraya daha evvel aldatılarak girmiştir(15). Bu Süfyanide hiçbir hayır yoktur. İlla ki İslamiyete dönerse o zaman onda hayır olur. O hem hayır, hem de şerdir(16). Mehdi-yi Emin’ e hain olana veyl olsun(17). Hicretten 1400 sene sonraki akidlerden iki veya üç akid say(18). O vakit Mehdi Emin çıkar ve bütün dünya ile harb eder. Dalalete düşenler(19) ve Allah’ ın gadabına uğramış olanlar(20) ve münafıklar(21), İsra ve Mi’raç beldesi olan Kudüs’ teki “Meciddun Dağları”nda onun için toplanırlar(22). Bütün dünyanın ve bütün hilelerin melikesi de Mehdi’ ye karşı ki onun ismi zaniyedir(23). Bu melike o gün dünyayı dalalet ve küfre sevk eder. Yahudiler de o gün dünyaca en yüksek makamdadırlar. Bütün Kudüs’ e, mukaddes beldeye hâkimdirler. Bütün dünya denizden ve havadan(24) Mehdi’ nin üzerine hücum eder. Ancak çok soğuk ve çok sıcak beldeler müstesna(25). Mehdi bakar ki bütün dünya çirkin hile ve planlarla aleyhinde ittifak ettiklerini görür. Fakat bilir ki Allah daha şiddetli mekr sahibidir ki, onların bütün hilelerini akim bırakır. Ve bütün kâinat onun mülküdür ve ona dönecektir ve merci yalnız odur. Ve bütün dünya aslı ve feriyle onun bir hilkat şeceresidir. İşte bu kudrete malik olan Cenab-ı Hak, Mehdi’ ye nusret için en şiddetli bir darbe ile onları vurur ve karayı, denizi ve semayı onlar üzerine yandırır. Ve Sema da onların üstüne şiddetli yağmurunu yağdırır. O gün bütün ehl-i arz küffara lanet eder. Allah da bütün küfrün zevalini irade eder(26). 
...
tayfun taş "Ödüllü Muamma?!" kaydınıza yeni bir yorum yaptı: 
DİPNOTLAR 
(1) Bir akid on senedir. Hadiste geçen ukud akd' in çoğulu yani cem' idir. Cem' in en azı üçtür. 1300 üzerine üç akid ilave edildiğinde 1330 eder ki hicri 1332 ve miladi 1914' te vuku' bulan I. Cihan Harbi' ne denk gelir. (2) O gün için İngiltere. (3) Cermen(germany) Almanya' dır. İsim hayret verici bir şekilde birebir zikredilmiştir. İki akid 20 senedir. I. Cihan Harbi' nin sonu olan 1918' den 20 sene sonra vuku' bulan II. Cihan Harbi' nin tam başlangıcını haber vermektedir. (4) Adolf Hitler' den haber vermektedir. (5) Yani İskandinavya ve Rusya' yı içine alan soğuk memleketler ve Afrika' da bütün dünya ile harbeder. (6) Rus' un Sırrı, yani Rusların gizli örgütü. (7) Hicri 1350' den 1380' e kadar olan tarihe karşılık gelir ki 1952' de Mısır' a hakim olan Cemal Abdunnasır' dan haber verir. (8) 1956 ve 1967' deki Arap-İsrail savaşlarındaki Mısır mağlubiyetini haber verir. (9) Ramazan ayında Mısır' ın İsrail üzerine galebesini haber verir. (10) Enver Sedat ismiyle meşhur olan Muhammed bin Enver Sedat' tan haber verir. (11) Aynen vuku' bulmuştur. Cemal Abdunnasır’ dan sonra Enver Sedat başa geçtiğinde 1973 tarihinde İsrail üzerine hücum etti. Ta İsrailin içine kadar girdi. Amerikadaki yahudiler ayaklandılar. Amerikan Dış İşleri Bakanı Henry Kissinger -ki kendisi yahudidir- devreye girerek Enver Sedat' ı anlaşmaya razı etti. Enver Sedat galib durumda olduğu halde, Ekim1978 ve Mart 1979' da yahudilerle "Camp David" anlaşmasını yaptı. (12) Hadis-i Şerif, Irak lideri Saddam Hüseyin' i hem ismi, hem ceberutiyet yönü ve hem de sureti ile mucizevi bir şekilde haber veriyor. 
...
tayfun taş "Ödüllü Muamma?!" kaydınıza yeni bir yorum yaptı: 
(13) Saddam lügatta şiddetli vuran, tecavüzkâr demektir. Açık manasıyla Saddam Hüseyin' den haber vermekle beraber işari manasıyla, Süfyanilerin yani Ahirzamanda Mehdi' ye karşı savaş açacak ve onun davasını ortadan kaldırmaya çalışacak olan münafık liderlerin başı ve reisi olan hakiki Süfyanda da bu iki vasfın bulunduğuna işaret etmektedir. Yani Süfyanilerin başı olan adamın da bir gözünde aksaklık olup az gördüğüne ve onun da kendine muarız olanlara karşı tecavüzkar ve şiddetli olduğuna işaret eder. (14) Yani “Kuveyt” te. Çünkü Kuveyt, Kut’ un ism-i tasğiri olup “Küçük Kut” anlamında, “kutcuk” demektir. (15) Ocak-Şubat 1991’ de olan ve 40 gün süren Irak Harbi’ ni haber vermektedir ki, aynen vuku’ bulmuştur. Saddam Hüseyin Amerika ve İngiltere tarafından aldatılarak Kuveyt’e sokulmuş, daha sonra 37 devlet Irak’ ı vurmak için birleşmişlerdir. (16) Yani onun kanunlarında hiçbir hayır yoktur. O hem hayırdır; çünkü kâfirlere karşı çıkmaktadır. Hem şerdir; çünkü Hak olan Kur’an hükümlerini icra etmeyip kendi hevasından uydurduğu din dışı kanunları tatbik etmektedir. (17) Mehdi çıktığında, Saddam’ da hiçbir hayır kalmayacağı ve Mehdi’ ye karşı hain olacağını bildirmekle beraber, ahir zamanda geleceği ve kâfirlerin zulmü altında kalan müminleri kurtaracağı bildirilen Hz. Mehdi’ nin bu tarihlerde zuhur edeceğine de işaret eder. Nitekim hadisin devamı bunu göstermektedir. (18) Hicri 1420 (=miladi 2000) ile 1430 tarihleri (=miladi 2009)demektir ki, içinde bulunduğumuz zamanı haber vermektedir. Hz. Mehdi’ nin bu tarihler arasında zuhur edeceğini müjdelemektedir. (19) Hristiyanlar. (20) Yahudiler (21) Alem-i İslamın başındaki Süfyaniler olan cümle idareciler, has ekibi olan “çift dinli” münafık kişiler ve onların bu icraatına göz yuman ve fetva veren bir kısım ulema-is sû’ 
...
tayfun taş "Ödüllü Muamma?!" kaydınıza yeni bir yorum yaptı: 
(22) Hz. Mehdi’ ye karşı bütün dünyanın toplanıp vurmasından murad, onun temsil ettiği şahs-ı manevi olan şeriat-ı garra-i Muhammediyeyi müdafaa eden hakiki müminlerin cemaatinin vurulmasıdır. Bu tarihlerde Hz. Mehdi’ nin de bizzat bu nurani cemaatin başına geçeceğini haber veriyor. Meciddun ise Filistin’ de bir dağdır. Hadis, Meciddun (Armageddon) Dağlarında bütün kafirlerin Müslümanlar için toplanacağını bildirmekle işaret ediyor ki; bu harb yahudilerin Meciddun’ a hakim olabilmeleri için bizzat kendileri tarafından çıkarılan bir harbtir. Yani yahudiler Kudüs’ e hâkim olmakla, oradan bütün dünyaya hakim olacaklarına inanmaktadırlar. Bu sebeple, Filistin topraklarında devletlerini kurabilmek için bütün dünyayı harbe sokmakta ve kafirleri aynı anda Müslümanların üzerine hücum ettirmektedirler. Harbin ana sebepleri Meciddun Dağı’ndaki yahudiler olduğu için ve orada devletlerini kurup yayılmak ve dünyaya hakim olmak için bu harbleri çıkardıkları sebebiyle, bu harbe “Meciddun Harbi” denmektedir. Yani gerek Afganistan’ da gerekse Çeçenistan’ da olsun Alem-i İslam’ daki harbler Meciddun Harbi’ dir. Yoksa yalnızca Meciddun dağlarında olacak bir harb demek değildir. Bu harb, hadislerde olduğu gibi Tevrat ve İncilde dahi “Hermeciddun Harbi” yada “Armageddon Harbi” olarak geçmektedir. Bu arada Armageddon kelimesinden türeyen Megiddo’ nun (Meciddun) ise İsrail Hava Kuvvetlerinin en önemli üssünün adı olduğunu belirtelim! (23) Hadiste Amerika’ nın şahsiyet-i maneviyesi “zaniye bir melike” olarak tasvir edilmiştir. Bunun sebebi ise Amerika, Arapça dilbilgisi yapısına göre, kelime olarak dişil-müennes olduğu gibi zaten kendisi de Hürriyet Anıtı denilen heykelleriyle kendilerini kadın suretiyle temsil etmişlerdir. Hem Amerika bütün dünyada hürriyet ve adalet namı altında fuhşiyatı, zulmü ve dalaleti terviç ederek hâkimiyetini bununla idame etmektedir. Bu manaya işareten “ismi, zaniyedir” denilmiştir. İncilde dahi Amerika, bu hadiste olduğu gibi zaniye ve fahişe ünvanıyla haber verilmektedir. Amerikayı sembolize eden “Özgürlük Heykeli” nin heykeltıraşı Frederic Bartholdi, önemli bir masondu. Heykeltıraş “dul kadının” yüzünü sembolize ederek heykele işlemiştir. Amerikayı simgeleyen heykelin aslında genel anlamda siyonizmin hakimiyetini sembolize etiğini söylemek mümkün. Zaten onlar da bunu “bizim de anlayabilmemiz için” böyle yapıyor olsa gerek! Miss Liberty yada Özgürlük Heykeli’ nin elinde, üzerinde Roma rakamları ile 4 Temmuz 1776 yazan tablet, “Hür Masonlar” ın hukuk kurallarını sembolize ediyor.( National Geographic, June, 1986, s.5) (konuyla ilgili En kapsamli belge Nuh Gönültaş’ ın “Dul Kadının Çocuğu: MASON” adlı kitabında bulunmaktadır. Karakutu Yay. 2002, shf:13) (24) O sırada uçağın icat edilip Müslümanların başına bomba yağdıracağına işaret ediliyor (25) Soğuk beldelerden murad İsveç, Norveç gibi İskandinav ülkeleridir. Sıcak beldelerden murad ise Güney Afrika’dır. Haber verildiği gibi aynen vuku’ bulmuştur. Amerika ve İngiltere’ nin önderliğinde Birleşmiş Milletler Afganistanı vururken, bu beldedeki devletler bu harbe iştirak etmemişlerdir. (26) Müslümanların zahiri kuvvet itibariyle kâfirlere nispeten zaif olacaklarını, fakat Kudret-i İlahiye harikulade hallerde onlara yardım edip, semavi ve arzi musibetlerle kâfirleri helak edeceğini ve Müslümanları galib edip İslamiyeti hâkim edeceğini haber vermektedir. İncil’ in Apokaliptik ayetlerinde de görülebileceği gibi ehl-i küfr tanımına giren dünyaya gökten ve yerden musibetler yağacağı bunların giderek şiddetleneceği belirtiliyor. 
...
tayfun taş "Ödüllü Muamma?!" kaydınıza yeni bir yorum yaptı: 
Sayın Özgür Türk sizlere gönderdigim hadisle ilgili bir ifşaat daha yapmak isterim.Size gönderdigim hadis numarası 17'den başlamak üzere 23 numarada dahil yazılanları okuyun.Şimdi 22 ve 23'cü bir daha okuyun.Burada sözü geçen zaniye kelimesi vardır.Zaniye kelimesinin türkçe anlamı kendi istegiyle zina eden kadındır.22 numarada şöyle söylenir: Bütün dünyanın melikesi ve bütün hilelerin melikesi.Şimdi bir düşünün şuan dünyanın en büyük gücü kimdir.Ben söyleyeyim ABD'dir. Devam ediyorum Sayın Özgür Türk.Amerika Birleşik Devletleri'nin 42. başkanı William Bill Jefferson Clinton'ın eşi Hillary Rodham Clinton, Demokratik Parti üyesidir.Geçen seçimde, 20 Ocak 2007 tarihinde 2008 ABD başkanlık seçimlerine adaylığını koydu ancak adaylığı az farkla Barack Obama'ya kaybetti. Ve bu seçimde tekrardan aday ve ABD kamuoyuna göre ABD başkanı olması ihtimali en yüksek olan aday.Tekrar başa dönüyorum Sayın Özgür Türk.Size gönderdigim 22 numaralı hadis bizlere bu önümüzdeki ABD Başkanlık seciminin galibinin bir kadın olacagını bildiriyor.Dolayısıyla önümüzdeki ABD Başkanı Hillary Rodham Clinton 
ELCEVAP:
Sayın Okur;
Fala bakanlar, bir şeyi bahane edip bakar.
Kimi su'ya bakar, kimi kahve, kimi el fal, kimi de remil / kum falı!
Falcılık islam'da yasaklanmıştır, cin'ler isteseler de gelecekten haber veremezler.
İstihbarat servisleri de, birtakım done'ler üzerinden fal bakar.
İstihbarat akıl tutulması yaşarsa ne olur demiştim, cevap ortada.
Diyorsunuz ki, ABD'deki Başkanlık seçimleri de Alaman üçkağıdı.
Naçizane biz de aksini söylemiyoruz.
Küre operasyon yorgunu, istihbarat'lar da.
Fahişe aynı anda kaç kişi ile yatabilir, ne kadar süre ile yatabilir ise hikaye, Almanlar'ın PRUSYA adına yordukları istihbarat'ların hali ortada.
"Kısa kes Aydın havası olsun" diye bir atasözümüz varken, Bavyeralı Aydınlı kardeşimiz neden hikaye'yi bu kadar uzatmış?!
Meydanı boş bulduğu için mi?!
Doğu / Batı Almanya fırıldak'ı kapsamında; Clinton'un ya da Bush'un seçilmesi değil mesele, Başkanlık yarışı bitene kadar kim öle kim kala!?
Yani?!
Herkesin görülecek bir hesabı var!
Mümkün ise bugünden Yılmaz'ı Başbakanlığa, Özkök'ü de Cumhurbaşkanlığı'na çıkartalım.
Kan akmamış olur, herkes mutlu mesut işinde gücünde.
Zamanın ruhu!
Almanlar çok fırıldak çevirdi, 2007 kırılma noktası ortada.
2012 Kıyamet sahnesi.
Ciddi bir temizliğe, yangına ihtiyaç var!
Bu defa temizliği, perde arkasında her haltı kaydeden Almanlar yapmalı ki, Türkiye güven'de olsun, Avrupa güven'de olsun, enerji boru hatları güven'de olsun!
Yani Alman hem indirecek hem de kendi kendini kayıt altına alacak.
Tanrı'cılık oynamanın cezası.
Günahlar içinde en büyük olanı Allah'a şirk yani ortak koşmaktır.
Alman'ın kalbi mühürlü ise nüans ortada:
En büyük ceza Turko Alman'lara kesilecek.
Onlar, bildikleri halde, Alman'ın izinden gidip Tanrı'cılık oynadılar.
Rüşvet alıp vermek suç olsa idi, Siemens hem verip hem kaydedip hem de şantaj yapmazdı.
İstihbarat savaşlarının fıtratında kazdığın kuyuya düşmek de var!
İngilizler'in Anglikanlar'ın cezası büyük, Tanrı'cılık oynayan Almanlar'ın kucağındalar, Allah başka dert vermesin.
Bu durumda Clinton / Bush ayrımı zamansız.
Yaşanması gereken bir süreç var ise yaşanır.
Nezaket kurallarına dikkat edilmiş olsaydı, hiç hikaye bu nokta'ya gelir miydi?!
Dünya tarihini her yön'den yeniden yazmak mümkün, 2005 makas'ı dahil.
Atatürk Türkiyesi'nin zekası ile alay eden Şenkal Atasagun, BOP yol'una gitti niyazi. 
Herkes Odatv, Doğu Perinçek kıvamında değil ki, sabah'tan akşam'a oynayasın, oynatasın!
2003, 2004, 2005 ve sonrasında da çok söyledim:
Jandarma'nın hassasiyetlerini aynen paylaşırım ama Jandarma'nın stratejik aklı ile işgörmem!
Jandarma'ya Emniyet üzerinden operasyonu Atasagun yaptı!
Atasagun'un aklı ile vatan kurtarmak mümkün ne var ki, Mesut Yılmaz sevdası olmasa.
Yılmaz için saha'yı temizleyecek isek bunca milyon'da 1 neden bunca zamandır sıkıntı çekti, Putin ayağa kalksın diye mi?!
Putin'in ayağa kalkmasının Almanya'ya AB kapsamında faydası var ama hala bir faydasını görmedik!
Kaldı ki, olmaz olmaz demeyin, Bush gelir ve Almanlar BOP'taki kanlı elleri açığa düşmesin diye kendi kendilerini vurur. 
II. Dünya Savaşı'nda yapmadıkları hile değil!
NOTAM: Yormamak esas, yoranı yoracak kadar uzun yol'dan geliyorum. Süngü'yi tutan el'i yönetenlerle oynayabilirsiniz, zekası ile alay da edebilirsiniz ama tarihte olduğu gibi süngü'nün ucu'na oturamazsınız, varsa iddiası olan önden buyursun; Mösyö Atasagun!
Tarih, hesap'ta olmayan ne var ki, Allah'ın dürtmesi ile el değiştiren birçok iktidar öyküsü ile dolu!
Türk olmak demek, adalet, cesaret, feraset demek, eş'mana Alman'ın kılıcı değil Allah'ın kılıç'ı olmak demek.
Selamlar
HM
...
Ve...
Son olarak...
“Avrupa’da bütün devletler birbirine bağlıdır. Avrupa, birden çok vilayetten oluşan tek devlettir.”
Montesquieu
Yani?!
Türkiye bataklık olacak ise Almanlar ve/veya Turko Almanlar güven'de kalabilir mi?!
"Vatan" mücadelesinde Turko Almanlar'ı geride değil en önde görmek isteriz.
Şimdilik isim yazmak yersiz, anlamamakta ısrar eden olursa A'dan Z'ye...
Kurnazlık yaparak iktidar çalmak / yapmak mümkün ama "İstihbarat" üzerinden Tanrı'cılık oynayanlar için nüans ortada:
"Kaç değişkene ne kadar süre ile hakim'siniz!"
İlk yanlış cevap'ta değişkenlerden katalizör olanı değişti.
Medya'da "HM" zamanı!
Ya seve seve ya da seve seve.
Leb demeden leblebi ve/veya dil'i seçin o dil'den leblebi'nin tarihçesi.
Nokta.

26 Nisan 2015
HM
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages