...Bak işte yaklaşıyor fırtına...
...Bak yine yükseliyor dalgalar...
Değerli Türk Tıp Öğrencileri Birliği Gönüllüleri,
Son bir kez kendimi tanıtarak başlamak istiyorum bu e-postaya. Ben Deniz CHOUSEIN. Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi 3. sınıf öğrencisiyim. Bu sene İnsan Hakları ve Barış Ulusal Direktörü olarak görev yaptım. Şimdi sizler yeni bir dönemi selamlarken ben dört yıllık kocaman bir serüvenin sonuna gelmiş bulunuyorum. Bu satırları yazarken fark ediyorum ki aylardır üzerine düşündüğüm, bazen hayalini kurduğum bazen de gerçekleşmesinden korktuğum bu vedanın benim için bu kadar zor olacağını tahmin edememiştim. Çünkü ben bu birlikte çok şey öğrendim ama veda etmek bu şeylerden biri değildi. Bu nedenle yazdıklarımı, veda etmeyi hiç öğrenmemiş birinin çok sevdiği bir şeye veda etme çabası olarak görünüz.
Yeni, yabancı bir şehre alışmaya çalıştığım dönemde tanıştım bu birlikle. Benim için yine her şeyi son dakikaya bıraktığım, sıradan bir akşamda (tıpkı bu veda mektubunu son dakika yazmam gibi) LORP-A başvurumu gönderdiğimde işlerin bu noktaya gelebileceğini bir an olsun düşünmemiştim. Şimdi dönüp bakınca hayatın seçimlerden ibaret olduğunu ve verdiğiniz bir kararın o an size küçük gözükse bile ne kadar büyük etkileri olabileceğini bana fark ettiren bu başvuru, beni bu birliğin içine dahil etmekle kalmayıp daha alışmamış, sevmeyi öğrenmemiş olduğum bir şehirde de bir evim olabileceğine beni inandıran şey olmuştur. Beni güler yüzle karşılayan, bana güvenen, bana kendilerini açan insanlar sayesinde kendim olabileceğim bir ev buldum bu birlikte. LORP-A'lığımın ilk gününden beri kendim olabilmem için bana bu güvenli ve sıcak ortamı sağlayan, ileri attığım her adımda farkında olmasalar bile yanımda hissettiğim LORP analarım Hazal Çakar ve Nursena Dalgıç'a, LORP ninem İlayda Eser'e, kader ortağım Tuğrul Öztürk'e, ilk TurkMSIC etkinliğimde gecenin bir yarısı felsefe yapışımı dinleyen ve Trakya TÖB'e gönülden bağlanmamı sağlayan Kaan Arslan'a çok teşekkür ederim. Beni bir yere, bir ekibe o güne kadar hiç hissetmediğim kadar ait hissettirdikleri için…
Bu birliğe girme amacım, bir şeyleri değiştirme ve dünyayı bulduğumdan daha iyi bir yer olarak bırakma isteğimdi. SCORP bunun için biçilmiş kaftandı, gerçi belki de benim hayallerim SCORP için biçilmiş kaftandı demek daha doğru olur. Çünkü kendimi bir anda içinde bulduğum ve parçası olduğum çalışma kolum, benden de hayallerimden de daha büyük bir şey uğruna hala ayakta olduğunu bana defalarca kanıtladı. İnsan Hakları ve Barış, asla sönmemesi gereken bir meşale. Bu meşalenin ışığında aydınlanma, sıcaklığında ısınma ve en sonunda bu meşaleyi taşıma ve devretme onuru bana verildiği için müteşekkirim. İnsanlık uğruna, barış uğruna; eşitlik, hak, hukuk, adalet ve hakkaniyet uğruna yanan bu meşalenin ışığıyla bir kere aydınlanan kimselerin içlerinde bir kıvılcım parlar. İçimde parlayan kıvılcımı harlayarak sönmez bir aleve dönüştüren Yeşil Aile'me sonsuz teşekkürlerimi sunarım.
Sıra geldi teşekkürlerime. İlk kez veda eden biri olarak elveda demenin ne kadar zor olacağını fark etmediğim gibi bunların da bu birlikte edeceğim son teşekkürlerim olacağını da fark etmemiştim şu ana kadar.
...Yıllardan sonra, yollardan sonra...
...Şarkılar söylüyor çocuklar...
...Yıllardan sonra, yollardan sonra...
...Yeniden yanyana onlar...
Biricik Takımım SCORP UT 24-25
Zorlu başlayan yolculuğumuzun bu kadar güzel geçmesini sağlayan sevgili takım arkadaşlarım... Sizler bu senenin mimarları olarak bütün gönüllülerimize motivasyon ve ilham oldunuz. Yeşil Aile'mizi gittiğiniz her yerde, yaptığınız her şeyde en güzel şekilde temsil ettiniz ve benim gerektiğinde arkamı yaslayıp dinlenebileceğim bir liman oldunuz bana da. Önemli olanın kırılmamak, dökülmemek değil tekrar ayağa kalkmak, toparlanmak olduğunu da bana bir kez daha öğrettiniz. Kintsugi kelimesiyle daha önce karşılaşmış olanlarınız vardır eminim. Kırık nesneleri altınla onarma sanatı olan Kintsugi, kırılmanın olumsuz bir hal değil, bir şeyin kendini yeniden inşasına izin veren, kırılganlığını hatırlatan ve öğreten yeni bir varoluş biçimi olduğuna işaret eder. Kırılan şeyler bir bozunuma ya da tükenişe gidiyor değil; yeni baştan, yeni bir heyecanla, yeni bir deneyim daha öğrenmiş olarak doğar. Geçirdiğimiz bir yılın sonunda, hepinizin yeniden doğabilmesi dileğiyle…
Ali Rıza Damlar: Takımımızın palyaçosu, bir görülüp bir kaybolan gölgesi Ali Rıza. Geçtiğimiz sene koordinatör olarak verdiğin çabayı bu sene bu takımda yer alarak taçlandırdığın için seni tebrik ederim. Fikirlerinle, sakin ve stabil yapınla, esprilerinle bize ve SCORP'a çok şey kazandırdın. Bir Ulusal Yönetici olarak koyduğum hedeflerime ulaşmamda katkın oldukça büyük. İnanılmaz kabiliyetli bir eğitmen olarak yaptığımız her işe getirdiğin farklı bakış açıları sayesinde çalışmalarımızı bir üst seviyeye taşımayı başardık. Her şey için çok teşekkür ederim. Çıkmaz ayın son çarşambasında pirelerin deve olmasını ve kırmızı kar yağmasını, Eskişehir'de bir Kış Kampı olmasını beklemeden (abartmaya gerek yok bundan önce söylediklerim de yeterince imkansızdı) yeniden görüşmek dileğiyle…
Ayşe Zeynep Önder: Bu birliğe sığmayan, savunuculuk ateşi dizginlenemeyen çocuğum. Öncelikle söylemeliyim ki bütün bir sene verdiğin emeğin yanı sıra geçtiğimiz seneden beri çekmediğin şey de kalmadı be annem. Kendini ne kadar yorduğunu, ne kadar çabaladığını çok net bir şekilde gördüm. Kaç KÇG'de izin kaldı, kaç insana ışık oldun, kaç kişinin içindeki savunuculuk kıvılcımını ortaya çıkardın ben hesaplayamadım. Hesaplayamadım ama bil ki seninle çok gurur duyuyorum. Samimiyetinle, sohbetinle, çalışkanlığınla çok çok iyi bir takım arkadaşıydın. İnan ki paylaşımlarımızdan, beraber iş yapmaktan hep çok keyif aldım. Artık sığamadığın ve taştığın bu birlikte umarım sana iyi bir arkadaş olabilmişimdir. Umarım burayı senin için güzel bir yer haline getirmekte bir takım olarak az da olsa payımız olmuştur. Koşulların, olayların, insanların bizleri yıpratamadığı günler görebilmek için verdiğin bireysel mücadelenin hepimizin kalbine dokunduğunu bilmeni isterim. Gitme zamanı geldi, sen de bu sayede doktorunun tavsiyelerine uymuş oluyorsun. En yakın zamanda, verdiğin mücadelenin meyvelerini alabildiğin daha güzel günlerde görüşürüz.
Derin Terkuran: Önce yeni fikirlerimin yükünü sırtlanan, şimdi ise SCORP meşalesinin onurunu taşıyacak olan canım Derin. Kış Kampı'nın bizi defalarca bir araya getirmiş olması demek ki bir tesadüf değilmiş. Seninle geçirdiğimiz Kış'lar yorucu ama unutulmazdı ve inan ki sensiz de olmazdı. Arkadaşlığınla, samimiyetinle Kış'ın soğuğunu bahara çevirmemde bana yıllardır ettiğin yardımların haddi hesabı yok. Her acil durumda yardıma koşan, bir sürü işi aynı anda ve layıkıyla yerine getiren çalışkan ve disiplinli yapın ve inanılmaz iletişim kabiliyetin senin ne kadar iyi bir takım arkadaşı olacağını bana daha sene başında fark ettirmişti. Bu özelliklerin sayesinde verdiğim her görevin altından başarıyla kalktın. Şimdi sırada Boss Level var, bunun da üstesinden en iyi şekilde gelebileceğinden eminim. Hayat önüne ne fırlatırsa fırlatsın ilerleyebilecek güce ve beceriye sahip olduğunu bu biliyorum. Çok iyi bir NORP olacaksın. Beni her zaman bir "ABLA YARDIM" uzakta bulabileceğini biliyorsun. En yakın zamanda görüşmek, hasret giderip sana NORP'luğu enikonu anlatmak dileğiyle... Yolun açık olsun, meşaleyi sağlam tut! Azmini de asla kaybetme.
Ezgi Çakır: Sempozyum'la adı özdeşleşen, kendinde yeterli devam etme gücünü her zaman toplayabilen biricik Ezgi. Bu seneye kadar seni çalışkanlığınla, başarılarınla tanıyordum ben. Ama gördüm ki bunlar senin sadece ufak bir parçan ve sen bunlardan daha fazlasısın. İyi niyetin, açık sözlülüğün, samimiyetin ve anlayışın sayesinde bu görevden alnının akıyla çıkmayı başardın. Bu devirde vicdanlı ve zarif insanlarla karşılaşmak inan ki çok zor ama sen hem vicdanlı hem de zarif biri olarak bütün bir seneyi kesinlikle çizgini bozmadan ve kimseyi incitmemeye çalışarak geçirdin. Yaptığın her işi de en iyi şekilde yerine getirmek için elinden geleni fazlasıyla yaptın. Bunun için seninle ne kadar gurur duysam azdır. Sohbetlerimiz ve paylaşımlarımız, dertleşmelerimiz benim için çok kıymetliydi. Zor anlarında biraz olsun sana destek olabilmişsem, yanında olduğumu hissettirebilmişsem ne mutlu bana. Kendinde devam etme gücü bulabildiğin her gün için sana teşekkür ederim. Kendinden, karakterinden asla vazgeçmemeni dilerim. Kendine yüklenmekten vazgeçtiğin, yüreğinin hafiflediği günlerde görüşürüz…
Şefkat Özcan: Görevime geldiği ilk günden beri beni bir an olsun yalnız bırakmayan, benim iyiliğimi benden çok düşünen güzel insan. Hindistan esprilerime en çok sen güldün hep. Seni bu takıma seçerken görevim boyunca ihtiyacım olan her anda başımı yaslayabileceğim omuz, her düştüğümde tutup beni kaldıracak el, her sıkıştığımda yardımıma koşacak cankurtaran olacağının tam olarak farkında değildim. Bu birlik içerisinde yaşadığım kırgınlıklar karşısında nasıl yıkıldığımı görüp gözyaşlarımı silen, yanında böylesine kendim olabileceğim bir dost bulduğum için çok şanslıyım. Biliyorum bütün bir seneyi kendinden şüphe ederek, sürekli hata yaptığını düşünerek geçirdin. Sana aklındaki şüphelerin ne kadar yanlış olabildiğini fark ettirebilmek, kendini bizim seni gördüğümüz gözle sana gösterebilmek için çalıştım bu sene. İnan ki düşündüğünden çok daha güçlü, çok daha başarılı, çok daha yeteneklisin ve bugüne kadar üstlendiğin bütün görevleri en iyi şekilde yerine getirdin. Seninle gurur duyuyorum. Sadece dertlerime değil en mutlu ve güzel anılarıma da ortak olduğun için çok teşekkür ederim sana. Yıldız Parkı’nda ansızın karşılaşmak dileğiyle…
Tolunay Benli: Bütün bir sene kendini gitgide daha çok geliştirerek beni ağlatan çocum, oğluşum, Toluşum. Bütün bir sene giderek daha iyi işler çıkardığını, özgüveninin olması gerektiği gibi arttığını görme şansım oldu. Yaptığın her işle, aldığın her sorumlulukla beni çok gururlandırdın. Her görevin üstesinden başarıyla geldin. Hepimizin her zaman yanında oldun, bir gün olsun gözüm arkada kalmadı, bir gün olsun işler konusunda endişelendirmedin beni. Aldığın bütün sorumlulukları eksiksiz bir şekilde yerine getirebilmen beni hep çok etkiledi. Senden öğrenebileceğim daha çok şey var yani aslında. Naif ve samimi kişiliğinle takımımın çok değerli bir parçası oldun. Arkadaşlığından, sohbetlerinden çok ama çok keyif aldım. Umarım ki ben de senin için iyi bir arkadaş olmuş, umarım özgüvenini kazanma yolunda sana birkaç katkıda bulunabilmişimdir. Disiplinli, düzenli ve detaylı çalışan kişiliğinle hayatın boyunca üstleneceğin bütün görevlerin üstesinden rahatlıkla ve en iyi şekilde geleceğine adım gibi eminim. Başarılarının daim olmasını diliyorum. Çabalamaktan ve kendin olmaktan vazgeçme sakın. İzmir'de deniz kenarında sohbet etmek dileğiyle…
Sevgili takım arkadaşlarımın yanı sıra bütün bir seneyi bizimle birlikte geçiren, SCORP’u SCORP yapan çok değerli koordinatörlerimiz Berat, Beyza, Cemre Eylül, Hazal Atcı, Hazal Demir, Nehir, Nisa Heja, Mustafa, Senem, Serdar, Sevil ve Yezen’e binlerce kez teşekkürler. Siz olmasaydınız olmazdı. Bu seneyi bu kadar değerli ve güzel kıldığınız için hepinize çok teşekkür ederim.
“bilirim aynı ırmakta yıkanılmaz bir kere bile
bilirim ırmak yeni ışıklar getirecek sen göremeyeceksin
bilirim ömrümüz beygirinkinden azıcık uzun karganınkinden alabildiğine kısa
bilirim benden önce duyulmuş bu keder
benden sonra da duyulacak
benden önce söylenmiş bunların hepsi bin kere
benden sonra da söylenecek
gökyüzünü severmişim meğer”
Hep Sevgilerde Kalacak Olan "O" Takım ve Yeşil Ahır
Takım olmayı, neyin nasıl yapılıp yapılmayacağını bana öğreten o ekip... Beni bugünlere getirdiğiniz için size minnettarım. Beni bir an olsun yalnız bırakmadığınız, arkamda olduğunuzu her zaman hissettirdiğiniz için çok teşekkür ederim. Uzun uzun yazamadığım için beni affedin, en iyi siz bilirsiniz ki her şeyi son dakikaya ve en sıkışık anlara bırakmakta üstüme yoktur. Sizlere teşekkürüm de sevgim de sonsuz. İnanın üzerimde hakkınız ve emeğiniz çok büyük. İyi ki varsınız.
Dilanur Özdurmaz: Diloş'um, yol arkadaşım. 21 Eylül KÇG'nin üstünden çok zaman geçti ve biz çok şeyler atlattık seninle. Beraber önce koordinatör, sonra NORP-A sonra eğitmen olduk. Hiçbir zaman kendinden ödün vermedin, hiç kendini eksiltmedin ve hep başın dik yürüdün dostum. Bu birlikte seninle çalışabilmek benim için çok büyük bir mutluluktu. Birlik hayatım boyunca bana destek olduğun için teşekkür ederim. Arkadaşlığımızın daim olmasını umarım.
Elif Özkaya: Hemşehrim, Fethiye'nin en aşko kızı. Koordinatörüm olduğunda tanışmıştık, sonrasında NORP-A'lığımızda aşko pozun takım olarak bizi kaynaştıran önemli şeylerden biri oldu. Duruşunla, çalışkanlığınla ve çok iyi bir dert ortağı oluşunla bizim senemizi, senelerimizi güzelleştirdiğin için çok teşekkür ederim. Seninle beraber çalışma fırsatı edindiğim için çok mutluyum. Hep kendin gibi iyi ve güzel kalpli insanlarla karşılaşman dileğiyle... Hep arkadaş kalalım.
Özlem Yıldırım: "Hey gidi günler!" dedirten o insan sen oldun benim için. Bu birlikteki en eski arkadaşım, birlikte ne çok yollar teptik seninle biz. Lise sıralarından fakülte binalarına, toplantılardan evimin terasına kadar hayatımın birçok noktasına imzanı attın. Savunuculuğunu, düşünme biçimini her zaman hayranlıkla gözlemledim. Çok değerli arkadaşlığın için sana çok teşekkür ederim. Seninle yolumuzun yine kesişmesi, birlikte dertten değil keyiften sabahlamak dileğiyle…
Zeliha Tayran: Benim NORP anam, benim akıl hocam. Bu görevi layıkıyla yapmaya çalışırken arkamda her zaman danışabileceğim, dertleşebileceğim birinin olduğunu bilmek benim için çok kıymetliydi. Beni takım arkadaşı olarak seçtiğin, sonrasında bana meşaleyi devredecek kadar güvendiğin ve her adımda yanımda olduğun için çok teşekkür ederim. Arkadaşlığın anlamını, ne kadar değerli olabileceğini bana en çok düşündüren insanlardan biri olarak bana çok şey kattın. Arkadaşlığımız hep sürsün. Kahve için de teşekkür ederim.
Zeynep Doğan: Yüce NORP'um, kraliçem. Bildiğim her şeyi bana öğreten, beni bu birliğin ne olabileceği kadar ne olduğu konusunda da sorgulamaya iten ve beni bu birliğin gerçekleriyle tanıştıran kıymetli hocam (malum yakında mezun oluyorsun). Seni ve Zeliha'yı biraz da olsa gururlandırabilmiş olmayı umuyorum çünkü ben sizi tanımaktan çok gurur duyuyorum. Desteğini benden hiç esirgemediğin için teşekkür ederim. Bu dünya senin gibi iyi bir savunucu, bir hekim gördüğü için çok şanslı.
Serdar Gerez: Seni atlayamazdım. Koordinatörlüğüm sürecinde ve sonrasında beraber bolca zaman geçirdik. NORP seçildiğim anda da oradaydın. Senin gibi güçlü birini tanımak, hikayelerini dinlemek çok güzeldi. Yolun açık olsun.
“yıldızları hatırladım
severmişim meğer
ister aşağıdan yukarıya seyredip onları şaşıp kalayım
ister uçayım yanı başlarında
kosmos adamlarına sorularım var
çok daha iri iri mi gördüler yıldızları
…
kibirleniyor mu insan yıldızlara biraz daha yaklaşınca
renkli fotoğraflarını gördüm kosmosun…
kızmayın ama dostlar non figüratif mi desek soyut mu desek işte o
soydan yağlı boyalara benziyordu kimisi yani dehşetli figüratif ve somut
insanın yüreği ağzına geliyor karşılarında
sınırsızlığı onlar hasretimizin aklımızın ellerimizin
onlara bakıp düşünebildim ölümü bile şu kadarcık keder duymadan
kosmosu severmişim meğer”
2022-2023 Dönemi Cinsel Yönelim ve Cinsiyet Kimliği Desteklenmiş Proje Takımı
Teyzem Ouz, annem Berke ve unutulmaz ekibimiz İlayda, Elif Sena, Aslıgül, Ayda, Gülfem ve Özge. En sevdiğim renk yeşil olsa da özellikle de içerisinde bulunduğumuz Haziran ayı dolayısıyla özellikle teşekkür etmek istediğim bir başka ekip de sizler oldunuz. “İnsanlık onuru ve eşitlik adına yapmış olduğumuz ve yapmaya çalıştığımız her şeyin karşılığını, meyvesini alacağımız günler gelecek mi?” sorusunu günümüzde sormaya bile korkar olduk belki. İnanın ben de korkuyorum, korku çok da insani bir duygu. Ama biliyor musunuz ki korkudan daha insani olan bir duygu vardır: SEVGİ. Korksam da biliyorum ki eninde sonunda sevgi kazanacak canlarım, sakın unutmayın. Gökkuşağının altında görüşmek üzere, ONUR AYI KUTLU OLSUN.
İlk Evim Trakya TÖB
Veda mektubumun en başında da söylediğim gibi yerel birliğim fakülteye yeni geldiğim zamanlarda beni evimde, güvende hissettiren ortamı bana sağlamıştı. Yıllar içerisinde bu güvenli alanın içerisinde var olan biri olmanın yanı sıra o güvenli alanı sağlayan ve sürdüren insanlardan biri olmaya çalışarak da her zaman evimi ilk günkü sıcaklığında bırakmaya, benden sonra geleceklere de sıcak bir yuva sağlamaya çalıştım. Bir yeri ev yapan şey ne binalar ne imkanlar ne de ünvanlardır, bunu çoğumuz biliriz. Teşekkürlerimin bu kısmını bu yerel birliği bana ev yapan insanlara ayırdım.
Hazal Çakar, Nursena Dalgıç, İlayda Eser ve Tuğrul Öztürk: Beni Yeşil Aile’mle tanıştıran, ait olduğum yeri bulmamı sağlayan ekip sizdiniz. Yolculuğumun başından sonuna kadar fark etmeseniz bile benimleydiniz. Bir tıp öğrencisinden daha fazlası olabileceğimi bana siz gösterdiniz. Teşekkür ederim.
Doğa Erdal: Kader ortağım, LORA’m, VPI’ım. Bugüne kadar yerel birliğimde aldığım en iyi karar VPI’lıktan vazgeçip seninle çalışabilmek adına Mali Koordinatör olmaktı. Beni sadece birlik içerisinde değil fakülte sıralarında da yalnız bırakmadığın, her verdiğin selamla günümü aydınlatmaya devam ettiğin için teşekkür ederim.
Selahattin Ufuk Bayrak: LORE’m, SecGen’im, dert ortağım. İşbilir ve dobra yapınla duruşunu her zaman çok iyi bir şekilde korudun. Seninle çalışmak büyük zevkti. Beraber geçirdiğimiz günleri ve sohbetlerimizi tebessümle anıyorum. Yollarımızın tekrar kesişmesi dileğiyle…
Lale Akgün: Başkanım, canım benim. Bana gösterdiğin sevgi ve samimiyet bu birlikte kendimi yalnız hissettiğim anlarda bana teselli oldu. Bir türlü denk getirip doğru düzgün dertleşmek nasip olmamış olsa bile desteğe ihtiyacım olan her anda senin de benim yanımda olduğunu bilmek değerliydi. Her şey için teşekkürler.
Tuğberk Sara: Bu yerel birliğin ve o zaman için bölgemizin ilk eğitmenleri olmak üzere saatlerce yol teperken ve ulusal asistanlığımız boyunca bana destek olduğun için çok teşekkür ederim. Yolun açık olsun.
Aleyna Yılmaz, Yasemin İvgin, Nurevşan Özkan: Birlik içerisinde olduğum süre boyunca ne zaman karşılaşsak samimiyetinizi ve arkadaşlığınızı benden esirgemediğiniz için çok teşekkür ederim. Güzel bir geleceğin sizleri beklediğini biliyorum.
2023-2024 Dönemi Trakya TÖB Yönetim Kurulu’m İlayda, Doğa, Ufuk, Maden ve 2023-2024 Dönemi Trakya TÖB Yürütme Kurulu Bahar, Berke, Ege Naz, Eylül, Ilgın, Lale ve Tuğberk: Yerel birliğimizde iyisiyle kötüsüyle çok başarılı ve keyifli bir çalışma süreci geçirdiğimizi düşünüyorum. Yerel birliğin kasasını bana emanet edecek kadar bana güvendiğiniz için ve birlikte çalışırken geçirdiğimiz güzel zamanlar için hepinize teşekkür ederim.
Trakya TÖB ile hikayem 2023-2024 döneminde başlamadı tabi ki. 2021-2022 dönemi ve 2022-2023 dönemi içerisinde birlikte çalışmış olduğum, bir sohbetle veya bir tebessümle hayatıma dokunmuş olan ve isimlerini sıralayamayacağım kadar kalabalık olan Trakya TÖB ailesine de beni aralarına aldıkları için teşekkürlerimi sunarım.
“severmişim meğer
gözümün önüne kar yağışı geliyor
ağır ağır dilsiz kuşbaşısı da buram buram tipisi de
meğer kar yağışını severmişim
güneşi severmişim meğer
şimdi şu vişne reçeline bulanmış batarken bile
güneş İstanbul’da da kimi kere renkli kartpostallardaki gibi batar
ama onun resmini sen öyle yapmayacaksın
meğer denizi severmişim
hem de nasıl”
2024-2025 Dönemi Ulusal Yöneticileri
Beraber çok uzun bir yol yürüdük bu sene. İyi günlerimiz de oldu kötü günlerimiz de. Ne olmuş olursa olsun sizlerle beraber çalışmak benim için bir mutluluktu. Bu birlik içerisindeki serüveni devam edenlere çalışmalarında başarılar, benimle birlikte yolculuklarını tamamlayanlara ise iyi bir gelecek diliyorum.
Büşra Çakır: Yıllar evvel OGK’da tanıştığımızda bir gün birlikte Ulusal Yönetici olarak çalışacağımız hiç aklımıza gelmemişti tahminen, söyleselerdi inanmazdık da. Bütün bir sene boyunca her soruma ivedilikle yanıt verdiğin ve SCORP için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığıma inandığın için teşekkür ederim. Parlak ve güzel bir geleceğin olması dileğiyle…
Dilay Buse Yıldız: Ben LORP’ken beni yerel birliğindeki online münazaraya davet ettiğinden beri yollarımız ne yapıp edip kesişti durdu. Zaman yönetimi konusunda yaşadığım zorluklara karşı anlayışlı davrandığın için teşekkür ederim sana. Bu birlik artık sana emanet, çalışmalarında başarılar ve güzellikler seni bulsun.
Bilge Barutçu: Benim aklımda hep Kış Kampı’na kontenjanı tek başına doldurabilecek kadar büyük bir ekibi getirmeye çalışan LORP olarak kalacaksın sanırım. Bu sene SCORP’tan sorumlu Yönetim Kurulu üyesi olman sebebiyle de sık sık beraber çalıştık, Yeşil Aile’mizin bir üyesi olmaya devam ettin bu sayede. Her şey için teşekkürler.
Emir Can Çiçekler: Ben bir LORP’ken katıldığım SCOPH&SCORP Yaz Akademisi’nin sosyalindeki halinle aklımdasın. O günden bu yana geçen zaman içerisinde başarılı bir NPO-A, NPO ve VPE olmanı izledim. Bundan sonraki hayatında da başarılarının daim olmasını dilerim.
Zeynep Sude Gökmen: Geçtiğimiz sene ben bölgeden bölgeye koşuyorken denk gelememiş olsak da bu sene beraber çalışma fırsatımız oldu. Her şey için teşekkür ederim.
Reyhan İrem Ünlü: NOME’m, duruşunla ve çalışma kolunu sahiplenişinle bütün bir sene beni kendine hayran bıraktın. Kendini bir tıp eğitimi savunucusu olarak tanımlayan biri olarak sana ve takımına yaptığınız her şey için teşekkür ederim. Başarılarının devamını diliyorum…
Gülizar Bilge Günlü: NORA’m, bu sene yoğunluk nedeniyle bir türlü takımlarımızı birlikte çalıştırma fırsatı bulamamış olsak da SCORA adına yaptığınız ve bu birliğe kattığınız her şey için sana ve takımına teşekkür ederim. Savunuculuk ateşinin hiç sönmemesi dileğiyle…
Dalya Çölaşan: Kış Kampı’nda Çocuk Hakları KÇG standında şahaneler yarattığınız günden beri aslında sen de Yeşil Aile’mizin bir parçasıydın. SCORP Camp sürecinde ve sonrasında 2. Olimpos Kampı boyunca da beraber çalışma fırsatımız oldu. Hem SCORP hem de SCOPH adına yaptığın bütün çalışmalar için teşekkür ederim.
Burcu Korkmaz ve Nur Dağdelen: Size ayrı ayrı teşekkür etmektense bir arada yazmanın daha iyi olacağını düşündüm. Bütün bir sene birbirini tamamlayan iki parça olarak çok iyi iş çıkardınız. Beraber çok fazla çalışma fırsatı bulamadık ama yaptığınız işin zorluğunu görmek için birlikte çalışmaya gerek yok. Her şey için teşekkürler. Başarılarınız daim olsun.
Sanem Cemre Köse: NORE’m, seninle birlikte çok fazla çalışma fırsatı bulamadık ama takımından kişilerle geçmişte çalışma fırsatı bulmuştum. Kişinin kurduğu takım kendini yansıtırmış. Takımın da sen de samimiyetiniz ve çalışkanlığınız sayesinde çok güzel işler başardınız. Her şey için teşekkürler.
Nehir Yaren Yıldırım: Bacikom, sıra arkadaşım. Bu sene seninle defalarca birlikte çalıştık ve birbirimizden bıkmadan yaptık bunu. Seninle birlikte Ulusal Yöneticilik yapabilmek ve arkadaşlık kurmak benim için çok değerliydi. Beraber başladığımız işi beraber bitirebildiğimiz için çok mutluyum. Arkadaşlığımızın devamlı olacağını umuyorum. Başarılı, güzel ve enerji dolu bir hayat diliyorum. Desteğin ve dostluğun için çok teşekkür ederim.
Egemen Köker: Bütün bir sene bu birliğin her türlü teknik ve teknolojik sorumluluğunu takımınla beraber çok güzel üstlendiğin, gerektiği her anda da bana yardımcı olduğun için teşekkür ederim. Başarılı bir geleceğin olması dileğiyle…
Zeynep Maden: Yerelimin Canva kadını Maden. Beraber girdiğimiz bu birlikte birbirine paralel iki yolda yürüdük seninle. Her ne kadar paralel olsalar da sık sık da kesişti bu yollar. Çok güzel işlere imza attın, çok çalıştın ve bence gerçekten de başardın. Bu yolda beni yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim. Okulda görüşürüz.
Selvinaz Yolcu: Kapasite Gelişimi adına çok büyük çabalar harcadığına bütün bir sene şahit oldum. Destek birimine yakışır biçimde kendini geliştirmiş ve çevresindekileri de geliştirmeye hevesli senin gibi biriyle çalışmak gerçekten güzeldi. Her şey için teşekkürler. Başarıların daim olsun.
Peki bu mudur hepsi?
Tabi ki teşekkürlerim burada sonlanmıyor. Gelelim Türk Tıp Öğrencileri Birliği içerisinde bulunduğum süre boyunca yolumun kesişmiş olduğu diğer güzel insanlara:
Mehmet Oğuzhan Kısa: Oğuz’um, canımın içi dostum benim. Seninle geçtiğimiz seneden beri sadece beraber çalışmakla kalmayıp sıkı da bir dostluk kurduk. Dostluğumuz boyunca gördüm ki bir insan inandıklarını ne kadar yaşayabilirse sen de o kadar yaşıyorsun SCORA’yı ve savunuculuğu. İnan bana bu birlik için kendinden fazlasıyla şey verdin ve çok çabaladın. Bana çok şey kattın, beni çok güldürdün, çok kez duygulandırdın. Hayat yolculuğunda birbirimizi hiç kaybetmemek dileğiyle…
Gün Arda Işık: Senden bahsetmezsem olmazdı. Samimiyetinle ve engin bilgi birikiminle bana çok şey kattın. Uzun bir süredir karşılaşamadık biliyorum ama ne zaman ihtiyacım olsa orada olduğunu bilmek benim için çok değerliydi. Bundan sonra daha sık karşılaşmak umuduyla…
Alara İdil Ataizi: Seninle çok farklı hikayeler biriktirdik Selanik’te, IFMSA’e ilk adımımı atmamda da payın son derece büyük oldu. Babaannem de “Eskişehirli napıyor?” diye soruyor, Selanik’te mahsur kaldığından beri. Başka ufuklara yelken açarken bana destek olduğun için sana gerçekten çok teşekkür ederim. Başarılı ve güzel bir hayatın olması dileğiyle…
Yakup İkbal Özdemir: Bu birlikte katıldığım ilk SCORP etkinliğinde tanıştığımız günden sonra birçok farklı noktada hayat bizi karşılaştırdı. Arkadaşlığın bana çok şey kattı, beraber çok güldük ve SCORP adına çokça çabaladık. Her şey için teşekkür ederim sana.
“yağmuru severmişim meğer
ağ gibi de inse üstüme ve damlayıp dağılsa da camlarımda yüreğim
beni olduğum yerde bırakır ağlara dolanık ya da bir damlanın
içinde ve çıkar yolculuğa haritada çizilmemiş bir memlekete gider
yağmuru severmişim meğer
ama neden birdenbire keşfettim bu sevdaları Prag-Berlin treninde
yanında pencerenin
…
zifiri karanlıkta gidiyor tren
zifiri karanlığı severmişim meğer”
Son bir teşekkürüm var!
Bu birlik bana bilgi, beceri, deneyim gibi birçok şey kazandırdı. Bunların yanı sıra hepsinden de önemlisi bana bir sürü insan da kazandırdı. Bir kısmına teker teker teşekkür etme ve onları anma fırsatım oldu ama hepsi burada yazdıklarımdan ibaret değildi elbette. Bu birliğe veda ederken benimle götürdüğüm, kalbimde taşıdığım paha biçilemez insanlar var. Son teşekkürümü de bu çok değerli insanlara etmek istiyorum.
Şiir gibi kalbime dokunan ve bana ne kadar değerli olduğumu hatırlatanlara; Emeklerimi gören ve benim de görmemi sağlayanlara; Fırtınalı bir gecede yıldızların hala orada olduğunu bana hatırlatanlara; Kalbimdeki yeri doldurulamayacak güzelliklerle ve sevgiyle bana yaklaşanlara; Acılarıma ortak olanlara ve yaralarımı saranlara; Tam bitti dediğim yerde yeniden başlama gücüne sahip olduğumu bana gösteren herkese teşekkür ederim.
Siz olmasaydınız bu birlikten ayrılırken kim olduğumu bilemez, bundan sonra yönümü nereye çevireceğimi düşünmeye korkardım. Sayenizde kendimle ilgili birçok şey öğrenmiş, hatalarıma rağmen kendimi sevmeye çalışmanın önemini kavramış bir biçimde ayrılıyorum buradan. Yıllar boyu emek verdiğim, kendimle tanışmamı sağlayan bu birlikteki maceramı da bugün hepinizin huzurunda noktalandırıyorum.
Mektubumun sonuna gelirken şunu söylemek istiyorum. İnsan yolun sonuna gelince daha iyi anlıyormuş neyi neden yaptığını. Bu birlikte geçirdiğim zaman boyunca yaptığım her şeyi bulduğumdan daha güzel bir dünya bırakma hayali ile yaptım. Bu hayalin peşinden koştum, yoruldum, düştüm, yine kalktım, yine koştum. Siz de koşun, daha iyi bir dünya için ve sevin, çok sevin. Bir de gün batımında gökyüzüne bakmayı ihmal etmeyin.
“meğer ne çok şeyi severmişim de altmışında farkına vardım bunun
Prag-Berlin treninde yanında pencerenin yeryüzünü dönülmez bir
yolculuğa çıkmışım gibi seyrederek”
Beni güzel hatırlamanız dileğiyle…
Son defa barış ve sevgiyle,
...Ne geçmiş tükendi ne yarınlar...
...Hayat yeniler bizleri...
...Geçse de yolumuz bozkırlardan...
...Denizlere çıkar sokaklar...
![]() ![]() | Deniz CHOUSEIN Ulusal İnsan Hakları ve Barış Direktörü National Officer on Human Rights and Peace (NORP) Türk Tıp Öğrencileri Birliği | TurkMSIC Turkish Medical Students' International Committee www.turkmsic.org no...@turkmsic.org +90 507 588 69 33 |