Değerli Türk Tıp Öğrencileri Birliği Gönüllüleri,
17 Mayıs’ı, 1990 yılından bu yana her yıl Uluslararası Homofobi, Bifobi, İnterfobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü (International Day Against Homophobia, Biphobia, Interphobia and Transphobia - IDAHOBIT) olarak kutluyoruz. Bu tarih, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) eşcinselliği bir hastalık olarak sınıflandırmaktan resmen çıkarıldığı gün olarak tarihe geçti. Ancak bu sadece bir kılavuz değişikliği değil, insanlık adına büyük bir dönüm noktasıydı. Bu önemli gün, tüm dünyada LGBTQIA+lerin varoluşlarının meşruluğunu, sevgilerinin değerini ve hayat hakkının evrenselliğini bir kez daha hatırlatıyor bize.
17 Mayıs, yalnızca bir anma günü değil; aynı zamanda direnişin, görünürlüğün, birlikteliğin ve dayanışmanın günüdür. Her yıl bu özel günde sesimizi daha gür çıkarıyoruz çünkü hâlâ milyonlarca LGBTQIA+ birey; sadece kimliğinden, yöneliminden ya da ifadesinden dolayı ayrımcılığa, ötekileştirilmeye, nefret söylemlerine ve şiddete maruz kalıyor. Hâlâ birçok yerde “varım” demek bir cesaret işi, “seviyorum” demek bir direniş biçimi.
İnanıyoruz ki herkesin, koşulsuz bir şekilde sevme, sevilme, kimliğini ifade etme ve güven içinde yaşama hakkı vardır. Hiç kimse; cinsel yönelimi, cinsiyet kimliği, ifadesi ya da bedensel özelliklerinden dolayı aşağılanmayı, tehdit edilmeyi ya da dışlanmayı hak etmez. İnsan hakları, ancak herkes için varsa bir anlam taşır.
Bu anlamlı günde, LGBTQIA+ların uğradığı tüm adaletsizliklere karşı durduğumuzu, mücadelelerinin bir parçası olduğumuzu ve eşit, adil, kapsayıcı bir gelecek için el ele verdiğimizi tekrar tekrar vurguluyoruz. Çünkü özgürlük, bir kişinin bile dışlandığı yerde eksiktir.
Onurla, umutla, dayanışmayla:
Kimsenin izniyle var olmadık, yasaklarla sindirilmeyecek, yok olmayacağız.