Müşfik Kenter bilgisayar çağı insanlarına şiiriyle sesleniyor:
Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok, "fast life", "fast food", "fast music", "fast love"...
Dikte ettirilen "yükselen değerler", "in" ler, "out" lar...
Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?
Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?
Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
çok güzel ifade etmiş gerçekten. şu son sözü yaklaşık 10 kere tekrar
tekrar okudum. cevabı sölemeye cesaret edemediğim için herhalde.
maddelere okadar çok yer verdik ki hayatta galiba geriye kalan kısmı
duygulara gerçekten yetmiyor.
Ferhat güzel bir nokta.Aslında çok söylenecek şey var bunun
üzerine.Örneğin bir ortamda espri yapıyorsan esprinin ardından bir
gülücük smileyi göstermen lazım(Msn de kullanıdığımız smiley) yoksa
espri tam anlaşılmıyor vs...
> Live.com'u deneyin - h zl ve ki iselle tirilmi giri sayfan zla istedi iniz her ey tek bir yerde.http://www.live.com/getstarted
On 8 Haziran, 16:01, naz <ndbu...@gmail.com> wrote:
> Gerçekten çok güzel bir yazı paylaşım için teşekkürler.
>