AMERİKA'LI YARBAY NORTH- "Kürdistan için Kuzey Irak'tayız. Burada Kürdistan kurulacak."RG

2 views
Skip to first unread message

Akkartal

unread,
Feb 15, 2010, 1:19:04 PM2/15/10
to turan çatlı grup, aydinlik-gel...@googlegroups.com, www.gumushane.gen.tr - Forum, YÜKSEK TÜRKİYE İDEALİ, -kuvva-i-milliye derleme mesaj üyesi, dunyatur...@googlegroups.com, E-DergimaniA ©, g, demokrasi platformu, domino...@googlegroups.com, toplum ve barış, Telgrafçı Hamdi, tev...@googlegroups.com, kultursanatgezihakk...@googlegroups.com, E-Komplo...@googlegroups.com, Egemen Turkiye, Eko Siyaset, oz-ankarako...@yahoogroups.com, mes...@yahoogroups.com, Milliyetci...@yahoogroups.com
 
 

Değerli Arkadaşlar,

 

Senelerden beri, nispeten şifahi gözlemlerimize dayanarak bu konularda yorumlar yapıyorduk lakin, şu anda, elimizin altı ve gözümüzün önünde, kaynağından alınmış, konuya ilişkin detaylı bilgi-belge var.

Dolayısı ile, şimdi bu yazının satır aralarını inceleyip, ABD-PKK ve TSK ilişkilerine dair, nihai tespitlerde bulunabiliriz…

 

 

Türk Silahlı Kuvvetleri, 1993, 1994 ve 1995 yıllarında Irak kuzeyine pek çok operasyon yaptı. O yıllarda Hakkari Dağ Komando Tugay Komutanlığı’nda görevli 4. Tabur Komutanı Emekli (E.) Binbaşı Serhat Karadeniz, Irak kuzeyinde görevli ABD’li Yarbay ile yaptı görüşmeyi ilk kez Aydınlık’a anlattı.

 

AYDINLIK- 1993-94-95 yıllarında Hakkari’de Dağ Komando Tabur Komutanlığı yaptınız ve pkk’ya karşı savaş verdiniz. O yıllara dönersek neler yaşadınız?

 

E. BİNBAŞI SERHAT KARADENİZ- Terör olayları 92 ve 93 yıllarında en üst seviyeye çıkmıştı. O dönemde Güneydoğu Anadolu’da görev yapmanın mutluluğunu duyan Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) personellerinden biri de benim. O yıllarda pkk ile mücadele etmek daha zordu. Hakkari’de görev yaptığım yıllarda hiçbir zaman bina içerisinde kalmadık. 4. Dağ Komando Taburu olarak devamlı üs bölgelerinde çadırlarda kaldık. Bu dönem zarfında da 15 kez irili ufaklı, bir haftadan iki aya kadar Kuzey Irak’a operasyon düzenledik. Yol olmadığı için oraları adım adım biliyorum. Anılarım bir kez daha gözümün önüne geldi. Oradaki mücadelemiz ve birçok olay.

 

 

 “ABD STRATEJİK HASIM”

Evet, yerinde bir teşhis ve tespit bu ve şahsen de hep böyle biliyor, böyle düşünüyordum…

 

 AYDINLIK- Türkiye’nin gündeminde de ağırlıklı olarak. ABD-PKK ilişkisi bulunuyor. ABD’li Komutanların pkklılarla Irak’ın Kuzeyi’nde ve Kandil Dağı’nda bir araya geldikleri ortaya çıktı. Siz Irak kuzeyine düzenlenen operasyonlarda bu durumla karşılaştınız mı?

 

 KARADENİZ- Bu konuya “ABD bizim stratejik müttefikimiz mi, yoksa stratejik hasmımız mı?” değerlendirmesini yaparak girmek gerek. Önce buna karar vermemiz lazım. Doğru teşhis koymadan tedaviyi yanlış uygularız. Bence bugüne kadar doğru teşhis koyamadık ve tedaviyi de yanlış uyguladık. ABD ile Türkiye’nin menfaatleri Ortadoğu ve Türkiye toprakları üzerinde çatışmaktadır. Bu yüzden ABD bizim müttefikimiz olamaz. ABD hasmımız.

 

Tesbit veya teşhisi bir Binbaşı yapıyor ama, TSK Genel Kurmay’ı böyle düşünmedikten sonra pek bir anlamı yoktur.  

 

“TSK’DA M-16 YOKKEN, PKK' DAN M-16 PİYADE TÜFEĞİ YAKALIYORDUK”

 

Hakkari’de görev yaptığım dönemde bunun örneklerini yaşadık. O yıllarda basında bu kadar yer almayan ABD’nin faaliyetleri artık ayyuka çıkmış durumda. Artık kendileri de kabul ediyor pkknın elindeki silahların ABD menşeli olduğunu. İkiyaka Dağları’nda bir operasyonda PKK’lılardan M-16 piyade tüfekleri ele geçirdik. Bu tüfekler o yıllarında ABD askerinin piyade tüfeğiydi. Henüz bu tüfekler TSK da bulunmuyordu. O zaman bunun bir rastlantı olmadığını düşünüyorduk.

 

“İNCİRLİK’TEN KALKAN ÇEKİÇ GÜÇ HELİKOPTERLERİNİN PKK' YA

 

MALZEME ATTIĞINI GÖZLERİMLE GÖRDÜM”

 Kuzey Irak’a yaptığımız bir operasyon sırasında da bir ABD helikopterinin bizim çatışma içerisinde olduğumuz bölgedeki pkklılarla malzeme attıklarını teşhis ettik, gözlerimizle gördük.

Bu olayı hep duyardık lakin, ilk defa, ben gözlerimle gördüm, diyen bir askerin ifadesiyle karşılaşmakla kalmıyor, aklımıza şu soru da geliyor; pekala, öyle ise daha sonra, o  bölgede görev yapmış bir Binbaşı olarak, ne düşünüp, ne yaptınız hasmınız karşısında?

Hiç. Biz sadece PKK militan, yani kendi vatandaşımız olan ABD maşalarına karşı savaştık, diyeceğini de peşin olarak tahmin ediyoruz tabii ve de maalesef ki… Acaba onun yerinde ben olsam, ne yapar, ne yapmazdım, diye de soruyorum bu arada kendime tabii…

 

  İncirlik’ten kalkan Çekiç Güç uçakları PKK’ya havadan malzeme desteğinde bulunuyorlardı. Çekiç Güç de yanlış bir teşhisdi. Türkiye o dönemde üslerinde denetimini sağlayamıyordu. Bu olay diplomatik yolla protesto edildi ancak, gelen cevap çok komikti: “Biz onu peşmergelere atıyorduk yanlışlıkla oraya gitmiş

 

 

 

“GENELKURMAY GECE UÇAN HELİKOPTERİ VUR EMRİ YAYINLADI”

 

AYDINLIK- ABD’nin pkkya başka yollardan da destek verdi mi?

 

KARADENİZ- Bu konuyla ilgili aslında başımızdan çok olay geçti. O yıllarda TSK helikopterlerinin gece görüş imkanı olmadığından gece görevlerine çıkamıyorduk. İlk kez 1993’te TSK’nın çok eleştirilen ve terörle mücadelede yüksek başarıları olan tamamen astsubay ve subaylardan oluşan özel harekattan arkadaşlarımıza Cudi Dağı’na gece operasyon düzenleme emri geldi. Bu operasyon için pilotlarımız sadece gece görüş gözlüğü takarak helikopteri kaldırabildi. Helikopter Cudi’ye inerken bir pkk mensubu bizim helikopteri yönlendiriyor. Sanki helikopter yönlendirme kursu görmüş bir uzman gibi. Bizim tim şaşırıyor görev yerlerine iniyor ve mevziye giriyor.

Pkklı o zaman anlıyor ve bunlar Türkiye Cumhuriyeti askeri deyince, çatışma çıkıyor. Bu da oldukça enteresan bir durum.

 

Hem de nasıl enteresan?!

 

 Pkklı Cudi Dağı’na gece inen helikopteri Türkiye Cumhuriyeti helikopteri değil de başka bir ülkenin helikopteri olarak karşılıyor ve yönlendirmede bulunuyor. Bu “dört ayaklıdır, damlarda dolaşır, miyav miyav der” bilin bakalım bu kimdir bilmecesine benziyor. Cudi’ye inen helikopter TSK helikopteri değilse kimin helikopteri. Tabiî ki İncirlik üssünden kalkan ABD helikopteri. Bu olayın ardından Genelkurmay Başkanlığı yazılı bir emir yayınladı ve geceleri uçan helikopterlerin düşürülmesi emri verildi.

 

Tamam, lazım olan her türlü tespit yapılıp, asıl düşmanın yeri tespit edilmiekle kalmamış, nihayet Genel Karargah Komutanlığından gelmesi şart sayılan o emir de gelmiş.

Bundan sonra  ne yapıldı?

Yardım faaliyetleri bıçakla kesilir gibi kesilmiş olamayacağına göre, vurulan hiç Çekiç Güç helikopteri oldu mu?

Şahsen hiç böyle bir haber duymadım, ve adı geçen Binbaşı da aksini demediğine göre, bu durumda, yardım atmalar sürmüş olsa bile, vurulan hiçbir  Çekiç Güç helikopteri olmadı, diye tespit ettikten sonra,  öyle ise niye olmadı bu? Diye, sormamak mümkün değil.

 

 

 

ABD’Lİ YARBAY: BURADA kürdistan KURULACAK

 

AYDINLIK- O dönemde Çekiç Güç subaylarıyla da görüşmeleriniz oldu mu?

 

KARADENİZ- 1994 yılının Haziran, ya da Temmuz ayında, Irak kuzeyinde bir ABD’li Yarbay ve peşmergelerle karşılaştık. ABD askeri Yarbay North’un burada ne işi olduğunu sorduk?  

O’da bizim Kuzey Irak’ta ne işimiz olduğunu sordu. Ben de pkk’lıları kovaladığımızı söyledim.  Yarbay North da “burası pkk’lıların değil, gördüğünüz gibi, Kuzey Iraklıların” dedi. Kendisinin resmi olarak askeri irtibat subayı olduğunu söylemişti. Bizim Süleymaniye’deki özel kuvvetlerden oluşan irtibat subaylarımız gibi.Ve sonra Yarbay North ile aramızda şu diyalog geçti:

 

YARBAY NORTH- “Kürdistan için Kuzey Irak’tayız. Burada Kürdistan kurulacak.”

 

BİNBAŞI KARADENİZ- “Bizim çıkarlarımıza aykırı, kurdurmayız.”

 

YARBAY NORTH- “Kürdistan’ı kabul etmezseniz o zaman savaşırsınız.”

 

BİNBAŞI KARADENİZ- “Biz zaten Kuzey Irak’a çiçek toplamaya girmedik, bir mücadeleyi zaten yürütüyoruz.”

 

YARBAY NORTH- “O zaman ABD ile savaşırsınız.”  

 

Bu diyalogu okurken sizler ne düşündünüz bilemiyorum lakin, şahsen, ABD’li subayın bariz meydan okumalarına karşın, bizim subayın bunlardan tecahül ederek, diyalogu sürdürmesinden dolayı sükut-u hayal ve esefle karşıladım. Bana göre, ilk ABD-Türkiye çatışması o anda başlamalıydı çünkü…  

 

AYDINLIK- Nisan ayından bu yana bir sınırötesi harekat gündemde. Ancak şu ana kadar bu operasyon yapılmadı. Siz bunu neye bağlıyorsunuz?

Aydınlık bu hususları hiç açmamış anlaşılan ki, hemen başka konuya atlanılmış…

 

KARADENİZ- TSK, kendisine verilen emirleri uygular. Asker planlamasını yapar, emri alır ve uygular.

 

TSK kendisine verilen emirleri uygular, tamam da, bazen, işte öyle zamanlarda, ani emr-i vaki durumları ve meydan okumalar çıkınca, Türk subayları resen davranmayı da bilmeli değil midir; gerekirse rütbesini yakarak? Kahramanlık denen mefhum yoksa başka mı tarif ediliyor şimdinin askerlik anlayışında?

 

Genelkurmay Başkanımız bu soruya “Kuzey Irak’a operasyon yapmamızın faydası var, TSK hazırdır.  Siyasi irade gerek” diyerek yanıt verdi. Operasyon kararını iktidar verir.

Bu sözlerin gerçekte ne mana taşıdığını, sonra yapılan o kış harekatı ile gayet güzel anlamış, konuya ilişkin düşüncelerimizi (derin bir hayal kırıklığı ve teessüf) de buradan nakletmiştik.

 

“TÜRKİYE’NİN ABD İLE ÇATIŞMASI KAÇINILMAZDIR”

 

Hayır, bunu hiç sanmıyorum bu gidişle ve bu komutanlar varsa başta… Çünkü belli ki bunlar ABD’den resmen korkuyor veya çoktan teslim bayrağını da çekmişler. Zira, öyle olmamış olsaydı, kesinlikle kimi malum durumlar böyle olmazdı…

 

AYDINLIK- Türkiye pkkdan nasıl kurtulur?

Bu soruya, hiçbir zaman, diye cevap verilebilir. Çünkü biz böyle pasif kişilerin komutasında askerlik yapıp, yaşamayı sürdürdükçe, onların yaşam alanı her zaman var demek olacağından, bütün hedeflerine  ulaşmak için, yaşamağa devam etmeyecekleri düşünülemez.

 

KARADENİZ- Stratejik müttefikimiz ABD’yi hasım ilan ederse. Tezkerede olduğu gibi düşman ordusunu topraklarına bastırmazsa.

Ne alakası var kardeşim, durum gayet net bir şekilde ortada değil mi?

Adamın  kendisi  vurmuyor seni belki, ama, maşalarına resmen vurduruyor;

hem de kendi hakimiyet sınırların dahilinde. Dolayısı ile, bu tarz yaklaşımlar kendini aldatmaktan başka bir mana taşıyamaz.

 

AYDINLIK- ABD’nin Kuzey Irak’a çekilmesi söz konusu.

Bu TSK ile sıcak bir çatışmayı gündeme getirebilir mi?

Sorulacak bir soru mu ki bu; bu saatten sonra hemde?

Cevabı kendiniz bilmiyor musunuz sanki?

Öyle ise söyleyelim; hayır. Çatışmağ falan çıkmaz, çıkmayacak, çünkü onun vakti geçmiştir gayri… Demir tavında dövülür, diye beyhude dememiş, bunu diyenler…

 

KARADENİZ- TSK ile ABD arasında bir savaş çıkacağı bir kehanet değil. Eğer bu gidişat değişmezse bu kavga sıcak çatışmaya dönüşecektir. Türkiye’nin ABD ile çatışması kaçınılmazdır.

 

Bunu ancak ve sadece sebebi malum şartla teyit etmek mümkündür; ordunun başındaki üst kademe külliyen emekliye sevk edildikten sonra…


AYDINLIK- Türkiye’ye içerden ve dışarıdan federasyon dayatılıyor.

 

Irak’ın kuzeyinde kurulan Kurdistan şayet resmen ilan edilir ve Türkiye tarafından da tanınırsa, bu, yani Türkiye’nin de fedarasyona dönüşmesi neredeyse kesindir.

 

 



15 Şubat 2010 11:43 tarihinde turan catli <turan...@gmail.com> yazdı:


Kimden: Riyaz Guder <

Türkiye yardım etmese kürdistan mürdistan kurulamazdı zaten,bizde Türkiye olarak üzerimize düşeni yaptık,halada yapıyoruz hız kesmeden,
Kendine kürt diyen vatandaşların alayı Türkiyede onun kuruluşunu heyecanla izliyor,hergün biryerlerde kuruluşu için halay çekiyorlar şimdiden.
Kuruluş kürt vatandaşlarımıza emanet!
Mersin limanının ağası mir fırat biliyorsunuz,limanda ondan habersiz kuş uçmaz.diyorlar.
Lakin kürdistana Türkiyedeki işşizlikten bunalan binlerce kişi akın ediyor,hadi onlar ekmek parası,ailelerini geçindirmek için gidiyor diyelim,sermaye sahipi Türkler kürdistanın inşasınıda kürtlerin yanında para için akın etmesine ne demeli,
Sermayenin milliyeti yoktur ama bu kadarda hayati meselede olmazki,hiçbir millet buna müsaade etmez,
Ben iran ve suriyenin yerinde olsam Türkiyeye "get lan,bana bir daha ahkam kesme"derim,ilerde diyeceklerde.sorumluluk sana aitdir de diyecekler.
Kürdistandan dönen Türklerle birebir konuşuyorum,haber vereyim size;
Irak Türkmenleri kürdistana giden Türk işçilere düşman,ıraklı kürtlerden hiç birisinden bir düşmanlık,en ufak bir şikayet duymadım,ama ıraklı türkmenler özellikle alevi Türkmenler onlar biliyorsunuz,O KADAR DÜŞMANLIK yapıyorlarmış ki ağzım açık kaldı,iş sırasında normal bir itiraza gahi bir kişinin üstüne,o da Türkse duyan işi gücü bırakıp geliyorlarmış,illallah diyorlar,rastlarsanız ordan gelen bir türk işçiye sorunda anlatsın dinleyin.Ben daha detaya girmeyeceğim.
Bir uyarım daha olacak Türk arkadaşlara Türkiyede;
Özellikle batı bölgelerinde ve doğuya gittikçe büyük yerleşim bölgelerinde dikkatli olun,Türklerin huzurunu kaçıracak bir eylemler zinciri başlayacak gibi,yılların verdiği tecrübeyle takip ettiğim odaklarda bir hareket oldumu arkasından bir illet çıkıyordu,yine aynı hareketlenmeler oluyor.
Bu bombalamalarmı olur,süikastlermi,başka bir dolu şey olabilir ama muhakkak birşeyler olacak,ailenize kendinize dikkat edin tedbiri elden bırakmayın.
Konjektürde bu hareketlenmeye uygun,kürdistanın resmen ilanından önce kesinlikle canımızı yakacaklarki "lanet olsun,ne yaparlarsa yapsınlar,bizim huzurumuzu teslim etsinler"deyelimde fazla kuruluş için tatava yapmadan kuruluş yumuşak geçsin.
Zaten Ordudanda artık korkmuyorlar,ordunun elinde iktidarı mat edecek bir kart kaldı,oda terrorun artması GÜYA!,
Ordu, iktidarı yıpratmak için bu kozunu kullanırsa,ah bizim halimize!,olan yine millete olacak.
Ordu bak iktidar yıpranıyor,daha ne istiyorsunuz diyecek,öte taraftan kürtlerde kürdistanı kuracak,ohh keka,iktidarda zaten kürdistanın hamisi olduğunu herkes söylüyor,bu durumda zararlı çıkacak zavallı kim yahu...!
Türkler bezmiş,kürtler ham devletini kurmanın verdiği psikolojik rahatlık arka ile,zaten Türkler üzerinde baskı olan bir ortamda Türkiye içindeki Türk üstündeki egemenliği artıracak her şeyi yapacak iklim oluşacak,
Endişem bu,
Arzettim.
Riyaz GÜDER

 
 

--
En iddiasız İDDİACI: Husrev Özel
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages