Prof. Dr. Rennan Pekünlü davalarındaki son gelişmeleri bilgilerinize sunuyorum. Saygılarımla.
Prof. Dr. Kayhan KANTARLI
Ege Ü. Emekli Öğr. Üyesi
PROF. DR. RENNAN PEKÜNLÜ’NÜN 2 YIL 1 AY HAPSE MAHKUM EDİLDİĞİ DAVA İNFAZ ERTELENEREK YENİDEN GÖRÜLMELİDİR !
Bilindiği gibi bu gün de halen yürürlükte olan Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarına karşın Üniversitelerde YÖK'ün dayatmasıyla başlatılan fiili türban serbestliğine karşı çıkarak, öğrencilere AYM Ve AİHM kararlarını anımsatıp bunlara uymaya davet eden Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü türbanlı bir öğrencinin şikayeti üzerine "Öğrenim özgürlüğü engellediği (!)" gerekçesiyle yargılandığı davada en üst sunırdan kesilen ceza ile 2 yıl bir 1 ay hapis cezasına mahkum edilmişti.
Prof. Pekünlü bu mahkumiyeti onaylayan Yargıtay kararından sonra “Anayasa'ya aykırılık ve adil yargılama hakkının engellendiği" gerekçesiyle AYM'ne Mahkemesi'ne başvurmuş fakat türban serbestliği getiren yasalar hakkında laikliğe aykırılık ne nedeniyle bu gün de hala geçerli olan iptal kararlarını veren aynı AYM ne yazık ki bu başvuruyu reddetmiştir. Türkiye’deki hukuk yollarının bu şekilde tükenmesi üzerine Prof. Pekünlü AİHM’ne başvurmuş, ancak AİHM ‘den bu konuda henüz bir karar çıkmamıştır.
Kesinleşmiş bu mahkumiyet kararının infazı Pekünlü’nün sağlık sorunları nedeniyle iki kez ertelendikten sonra ikinci erteleme süresinin 20 Kasım 2014 de dolmasıyla başlayacak ve Pekünlü bu tarihten itibaren 10 gün içinde cezaevine girecektir.
Pekünlü'ye aynı gerekçeyle açılan davalar bitmek bilmiyor. Hiç şüphesiz dinci çevrelerin yönlendirmesiyle 4 kişilik başka bir türbanlı öğrenci grubunun şikayeti üzerine yanı gerekçeyle 1 dava daha açıldı ve bir diğeri de açılmak üzere. Bunların her birinde öğrenci başına 6 aydan az olmamak üzere yeni hapis cezaları söz konusudur. Durmadan yeni davalar açılması Prof. Pekünlü için psikolojik işkence olmanın ötesinde Laik Cumhuriyet ile hesaplaşmaya dönüşmüştür.
Yeni davanın 23 Ekim 2014 günü yapılan duruşmasında şikayetçi öğrencilerin avukatı konuşmasına başlarken Prof. Pekünlü’ye geçen yıl verilen 2 yıl bir aylık habis cezasını ima ederek “sanık bu sürede gittikçe çökmüş ve yorgun görünüyor” demiştir. Avukatın bu sözleri hiç şüphe yok ki durmadan alçılan yeni davalarla Rennan Pekünlü’nün şahsında Laik Cumhuriyetten intikam alındığının itirafıdır. Adeta “bak seni hapse mahkum ettirmiştik…bu yetmez yeni davalarla seni süründürüceğiz! “mesajı verilmek istenmiştir. Yoksa hiçbir mahkemede müdahil taraf avukatı sanığa böylesine kin dolu bir hitapta bulunmaz, bulunamaz.
Kamu oyunun dikkatini şu iki noktaya çekmek isterim;
1. Pekünlü hakkındaki tüm bu davalarda şikayetçiler Prof. Pekünlü’nün öğrencilere yargı kararlarını anımsattığı uyarıları yaptığı tarihlerde türban yasağının kalktığını iddia etmektedirler. Bu külliyen yalandır. Çünkü Türban yasağına ilişkin anayasa mahkemesinin tüm kararları anayasadaki laiklik ilkesi yerinde durduğuna göre bu gün de aynen yürürlüktedir. Ve Pekünlüye verilen mahkumiyet kararında bireysel başvuruyu değerlendiren AYM’nin bu gerçeği görmezden gelmesi doğrudan bir anayasa suçu oluşturmaktadır.
2. İşlenen Hukuk cinayetinin önemli bir unsuru da Prof. Pekünlü’nün adil yargılanma hakkının çiğnenmesidir; Şöyleki
PROF. PEKÜNLÜ TÜRBANLI ÖĞRENCİLERE TÜRBAN YASAĞI İLE İLGİLİ AYM VE AİHM KARARLARINI ANIMSATARAK DERSLERE TÜRBANLA GİRMEMELERİNİ İSTEDİĞİ İÇİN "ÖĞRETİM HAKINI ENGELLEDİĞİ" GEREKÇESİ İLE HAPSE MAHKUM EDİLMİŞTİR. ANCAK BU HÜKÜM VERİLİRKEN MAHKEME ÖĞRENCİLERİN BU İDDİAYI KANITLAMALARINI İSTEMEMİŞTİR. ŞİKAYETÇİ ÖĞRENCİ MAHKEMEYE DEVAMSIZLIKTAN YA DA İDDİA ETTİĞİ ENGELLEME NEDENİYLE SINAVINA GİREMEYEREK KALDIĞI TEK BİR DERS BİLE GÖSTEREMEMİŞTİR. BU DURUMU PROF. PEKÜNLÜ KANITLAMAK İSTEMİŞ, ANCAK PEKÜNLÜ'NÜN ÖĞRENCİNİN DEVAM VE BAŞARI DURUMU HAKKINDA BİLGİ EDİNME HAKKI YASASINA GÖRE YAPTIĞI BAŞVURULAR İLGİLİ KURUMLARIN "HAYIR!" DUVARINA TOSLAMIŞTIR
NE MAHKEME, NE YARGITAY VE NE DE AYM PEKÜNLÜ'NÜN ADİL YARGILANMA HAKKININ BU ŞEKİLDE ENGELLENMİŞ OLMASINI DİKKATE ALMAMIŞTIR. DELİL OLMADAN ADALET SAĞLANABİLİRMİ?
SONUÇ OLARAK BÜYÜK BİR ADALETSİZLİK VE HAKSIZLIK SÖZ KONUSUDUR. BU ADALETSİZLİĞE KARŞI ÇIKMAK ve PROF. PEKÜNLÜ’NÜN KASIM 2014 SONUNDA BAŞLAYACAK İNFAZIN DURDURULARAK YENİDEN YARGILANMASINI TALEP ETMEK HUKUK DEVLETİ VE LAİKLİK CUMHURİYETTEN YANA HERKESİN GÖREVİDİR !Kayhan KANTARLI
NOT: PROF. PEKÜNLÜ GEREK HAPSE MAHKUM EDİLDİĞİ DAVANIN ŞİKAYETÇİSİ OLAN ÖĞRENCİ VE AÇILAN YENİ DAVADAKİ ŞİKAYETÇİ TÜRBANLI ÖĞRENCİLERİN ÖĞRENİM HAKLARININ ENGELLENDİĞİNİ İDDİA ETTİKLERİ ÖĞRETİM DÖNEMLERİNDE DEVAMSIZLIKTAN KALDIKLARI TEK BİR DERS BULUNMADIĞINI GÖSTEREN BELGLERE ULAŞTIĞINI AÇIKLAMIŞTIR
(http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/turkiye/133955/Olmayan_suca_ceza_verilmis.html) ve yine Işık Kansu'nun dün yayınlanan yazısında ( http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/134015/Nasil_Olur_.html)
E-Posta ile gönderdiğim tüm demokratik protesto, bilgi, haber, yorum ve sosyal/siyasal içerikli paylaşımlar TC Anayasasının;
MADDE 25: "Düşünce ve Kanaat Hürriyeti";
MADDE 26: "Düşünceyi Açıklama ve Yayma Hürriyeti"
kapsamında tarafımdan yapılmıştır.
Demokratik düşünce ve kanaatlerimin engellenmesi ve/veya şiddet/baskı altına alınması, bu nedenle
"hakkımda olası her türlü anti-demokratik yasal girişimi",
TC Anayasası, AİHM ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kapsamında, her türlü yasal haklarım saklı kalmak üzere, peşinen reddederim.
ata ve bayrak.jpeg 31 |