Asagida imzalari olan biz Floridali Turklerin sesine kulak verin... “ORDUYA KUMPAS” KURULDU, SİZLERİ TUTSAK ALDILAR
Kimler tutsak edilmişti, kısaca hatırlayalım:
Sırasıyla;
Güneydoğu Anadolu’da PKK ile mücadele eden askerlerin %80’i esir alındı. Yolsuzluk ve kara paranın izini sürenler... Küresel çeteler ile yapılan gizli anlaşmaları açığa çıkaranlar… Misyonerlik faaliyetlerini, gizli kilise evleri millete açıklayanlar… Milli Gemi MİLGEM’i yapan mühendisler, projelendirenler... Ege Kıta Sahanlığına sahip çıkan ve caydırıcı güç olmayı sürdüren denizciler... ABD’yi Karadeniz’e sokmayan denizciler... Ermeni diasporasının “sözde soykırımı dünyaya kabul ettirme, Türk Milletine kabul ettirme çalışmalarına” karşı mücadele edenlerin hepsi esir alınarak bertaraf edildi.
Casus dediler, fuhuş dediler, darbe dediler. Nasıl tezgahlandığı yavaş yavaş su yüzüne çıkan cinayetleri esirlere yamamak için kırk takla attılar. Katilden, sapıktan, tecavüzcüden, pezevenkten gizli tanık yaptılar. Esir alınan askerler ile husumeti olan teröristleri gizli tanık yaparak yargıyı hançerlediler.
PKK ile mücadele eden askerleri PKK’lı teröristlerin gizli tanıklığıyla mahkum ettiler.
Parmaksız Zeki kod adlı Şemdin Sakık gizli tanık yapıldı. İşte o gün Türk Ordusu kimliğinde Türk Milletinin başına bir çuval daha geçirildi.
Otuz üç silahsız askerlerimizin katili Şemdin Sakık …
Silahsız askerleri önce arabadan indirtti… Sivil elbiseli Mehmetlerden birisinin gömlek cebinden sigarayı alarak yaktırdıktan sonra, dumanı üflerken 33 askerimizi yüzlerce kalaşnikof mermisiyle tarattı… İşte o katil Türk Askerleri aleyhinde gizli tanık yapıldı.
O gün yazdık. Dedik ki;
Bu davaları kurgulayanların, yargılayanların, destekleyenlerin ve seyredenlerin namusu;
Şemdin Sakık ve diğer sapkın gizli tanıkların namusu kadardır.
Şimdi cinayetlerini itiraf etmek için sıraya girdiler. Tıpkı PKK lı itirafçılar gibi..
Balyoz davasında Müdahil de olan Yeni Akit yazarı “aynı zamanda Erdoğan’ın akil adamı olan” Dilipak “01 Ocak 2014” tarihli “Şimdi Ne Yapmalı” başlıklı yazısında;
“(…) Ergenekon ve Balyoz davası gibi davalar, gerçek anlamda bir derin devlet davası değil, uluslararası sistemin, islamcıları sisteme entegre etme planına karşı çıkan sistemin söz dinlemeyen çocuklarına karşı yapılan bir caydırıcı baskı ve tertip operasyonuydu. (…)” diye yazarak itirafta bulundu. Oysa o davaları kutsayanlar arasında kendisi de vardı.
Silivri tertibi sonunda neler gerçekleşti:
1- Ege’de 16 adamız Yunanistan tarafından işgal edildi.
2- Kuzey Kıbrıs Türk Devleti karasuları yabancı petrol şirketlerinin güç alanına terk edildi.
3- Güneydoğu Anadolu PKK’ya terk edildi.
4- Bebek katili hücresinde siyasallaştırıldı, “karar verici” kişi haline getirildi.
5- Suriye sınırımız silindi. Güney sınırımıza PKK’nın Suriye yapılanması PYD yerleşti. Güney sınırımız El Kaide, Hamas, Hizbullah, Nusra gibi azılı terör örgütlerinin üssü haline geldi.
6- Askeri pilotlarımız istifaya zorlanarak nerede ise savaş uçağı uçuracak pilotumuz kalmadı.
7- Bütün stratejik kurumlar satılmakla kalmadı, stratejik noktalardaki araziler de yabancılara satıldı.
8- Türkiye Cumhuriyeti ibaresi resmi kurumların tabelalarından sessizce silinmeye başladı.
9- Milli bayramları kutlamak yasaklandı.
10- Andımız yasaklandı.
11- Güneydoğu da terörist cenazeleri geçerken asker tarafından bir askeri binadan Türk Bayrağı indirildi. Türk Ordusu’na ait tanka PKK tarafından PKK paçavrası asıldı. Asker kışlalara hapsedildi. Silahlı tacizlere karşılık vermesine izin verilmedi. Ordu’dan istifalar başladı. Ordu personelinin morali çökertildi.
12- Habur rezaletinde devletin yargısı, valisi, bürokratı teröristleri karşılamak için teröristin ayağına gitti. Kurdukları çadır mahkemesine “teröristler incinmesin diye” Türk Bayrağı asmadılar. PKK’lı teröristler hükümet desteği ile Türk Milletine meydan okudu.
13- Nerede ise Muz Cumhuriyeti bile “sözde Ermeni soykırımı yalanını” tanıdı.
14- CİA ajanları ülkeye sokuldu. Çalıştığı yerler “devlet sırrı” denilerek gizlendi.
15- Malatya-Kürecik’e NATO Füze Kalkanı kuruldu.
16- İzmir Müslüman ülkelere saldırmak için NATO’ya üs yapıldı.
17- Ülkenin her yerine yabancı askerler yerleştirildi.
18- BOP kapsamında Suriye ile örtülü savaş başlatıldı.
Bu tertip sürecinde saymakla bitiremeyeceğimiz ihanetlere maruz kaldık… Elimizde sınırları silinmiş, teröristlere üs olmuş, bölünmeye hazır hale getirilmiş, kurumları çökertilmiş bir ülke kaldı. Maddi ve manevi kaynakları elinden alınmış, iflas etmiş, borç batağında bir ülke. Ayrıştırılmış, paralele de paralel yapılardan oluşmuş, birbirine düşman kurumlar. Siz-biz bağlamında radikalleşmiş yandaşlar…
Yani, Silivri tezgahı işlevini tamamlamıştır. Tertipçilerin kendileri de itiraf etmişti. “Bu mahkemeler olmasa açılım yapamazdık” dediler. Türkçesi; “Güneydoğu’yu PKK’ya teslim edemezdik” diyorlar.
Toplum vicdanının kabul etmediği bu aşağılık tertip, ayaklarına dolanmaya başlamıştı.
İşte böyle bir ortamda, biz Güney Florida’da ikamet eden Amerikalı Türkler ve Atatürk’ün askerleri olarak siz esir alınmış değerlerimize tüm kalbimizle destek olduğumuzu bilmenizi istiyoruz.
Bir an önce hürriyetinize kavuşacağınıza olan inancımız tamdır. Kara günlerin yakında sona ereceğine, sizlerin tarihe demokratik ve aydınlık Türkiye için bedel ödemiş birer kahraman olarak geçecegine zerre kadar şüphemiz yoktur.