Mankurt kafalılar başlıklı yazıma aynı bayandan bir cevap

0 views
Skip to first unread message

ahmet dogan Simsek

unread,
Mar 26, 2015, 6:47:45 PM3/26/15
to

Mankurt kafalılar başlıklı yazıma aynı bayandan bir cevap daha geldi.

Kim susturacak ismet Berkan'ı?

Sonra M. metiner, diğerleri. Görmeden var gibi davrandılar.

Camide içki içildi meselesi de aynıydı. İmam yalan söylemeye yanaşmadı.Evet, eskiden laiklik adı altında inanç sahiplerine zulmedildi kabul de böyle yalanla dolanla

devlet yönetilmez.Ayrıca işin altında velevki cemaat var. Kim milletin iardesini paylaş dedi onlara?

Nevxx Hanım

Kim susturacak ismet Berkan'ı?

Bu dediklerinizin tamamını yapabilecek olanlar sadece Türkiye’nin kanunları ile bağlı olmadan, TC. Devletine derhal bu ana yasa değişikliğini AYM'si nin TC Anayasasında yazılı Anayasa değişikliklerini esastan görüşemez hükmüne rağmen derhal bu değişikliği iptal edin diye emir veren ve Gazetelerinde Mecliste 411 el kaosa el kaldırdı diye sekiz sütuna manşet atan ve meclise haddinizi bilin ulan siz kendinizin bizlerin kölesi olan uşaklarımızın maraba temsilcileri olmaktan başka nesiniz. O ellerini bize zorla kırdırtmayın meclisinize ordunuzu lağvettirmeyin diye de açık ve seçik mesaj veren sizlerin sürekli hizmetinde bulunduğunuz sömürge valiliği susturdu. Yoksa Bu milletin hiç bir kurumu susturamazdı. Artık bunları da öğrenmeye başlasanız ölür müsünüz? Bu ülkede sıkıyönetim dönemlerinde Sıkı yönetim komutanlarının verdiği yazılı emirleri hiç bir güç bir sıkı yönetim komutanına tükürdüğünü yalatamaz zannediyorduk. Adana sıkıyönetim komutanlığı Hürriyet gazetesinin adeti ve dokunulmazlığı sayesinde attığı bir başlık ve yazısından dolayı 15 günlüğüne Adana sıkıyönetim sınırları içine girişini ve satışını yasakladı. Komutan ertesi gün Tükürdüğünü yalamak ve yasağı kaldırmak zorunda kaldı.

Gazete üçüncü gün sabahı bayilerde idi. O devirde askerin emri demiri keserken Korgeneral rütbesindeki bölge komutanına tükürdüğünü kim yalata bilirdi. Ama bu ülkedeki GKB’ları da dahil bir sömürge valiliğine bağlı olduğumuzun farkında bile değillerdi. O gün ilk defa kısmen öğrenmeye başladılar ama astlarında yansıtamadılar. Bu konuda daha pek çok örnekler verebilirim. Hatta !2 Eylülün yegane başkomutanı ve devlet başkanı Kenan Evren ve arkadaşları merhume Sakine Evrenin cenazesinde cenaze namazına katılmak istediler ve safa katıldılar. İleriden koşup gelen dış işleri bürokratlarından biri koşarak gelip Evrenin kulağına namaz kılmalarının anlaşmalara aykırılı konularında bir şeyler fısıldadı. Evren ve generaller derhal saftan ayrıldılar. Tabii diğer subaylar da ayrılmak zorunda kaldılar.

Bunun şahidini de söyleyeyim mi? Cenaze namazını kıldıran Diyanet işleri başkanı Tayyar Altıkulaç.

Başka bir konu:

O dönemin Başbakanı Oramiral ve Deniz kuvvetleri komutanlığından emekli MGK üyeliği yapmış olan Bülent Ulusu idi. Yıl 1981 olsa gerek. Egede 6 mil krizi çıktı. ABD ve Alman Büyükelçileri altı mili kabule zorlamak için Başbakanı ziyaret ettiler. Gerilimli tartışmalar sonunda. ABD Büyükelçisi bazı baskı unsurlarını da sayıp dökerek baskıyı artırınca Em. DKK ve başbakan Bülent Ulusu beyler siz kendini serbest bırak da bizde kolayca gırtlağını sıkıp seni öldüreyim demiş oluyorsunuz.

Altı mili kabul etmek bizim boğazımızı sıkıp Türkiye’yi boğarak öldürmeye çalışmaktır. Mademki boğazımızı sıkıp boğacaksınız. Bu durumda biz ne uluslar arası anlaşmalar nede başka bir şey tanırız. Maden ki boğulacağız. Ölene kadar elimizden geleni yapar ne ABD nede Almanya tanırız sözlerine bir şey daha ilave etti.

Türkiye bağımsız bir ülkedir. (kimseden emir almaz anlamında) Bunun üzerine ABD elçisi oturduğu koltuğuna  daha da rahat yerleşip ayak ayak üstünde tepeden bir poz alarak sakin soğuk buz gibi bir ses ile. Yanlış biliyorsunuz sayın başbakan. Bürokratlarınız sizi yeteri kadar bilgilendirmemişler. Türkiye bağımsız bir ülke değildir. Lütfen bir sonraki görüşmeye bürokratlarınız dan bu konudaki bilgileri de alarak geliniz. 

Bunlar hiç duymadığınız şeylerdir. Duyunca ne kadar umursanız bilemem. Çünkü siz Türkiye'nin bağımsızlık savaşı verenleri ile, savaşmakta olanlardansınız.

Ben Ankara da uzun yıllar içinde, öyle olayları gözümün önünde yaşadım ki, Ertesi günü Sömürge medyası nerede ise beni gözümle gördüğümün tam aksine inandıracak kadar inandırıcı başlık ve haberler ile çıktı. En azından sömürge medyasının kimliğini bari öğrenin ki kendi ülke ve milletinize ihanet eder durumlara düşmeyesiniz.

Çünkü söz konusu Camide İmanda susturuldu. İlk gördüğümüz resimler aniden buhar olup uçtular. Sömürge valiliğinin Türkiye’de ki operasyon yapma yetkilerinin hangi sınırlamalara bağlı yada hiçbir sınırlamaya bağlı olmadığı konusunda tam karar veremedim. Bir İngiliz Subay yada bürokratının bizim doğu sınırımızda bir kaymakamımızı tekme tokat döverken korumakla görevli jandarmaların refleks gösterseler de tepki veremeyişlerinin anlamını da sorgulayamadık.

Sağlıcakla kalınız 

A.D.Şimşek

Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages