Bizdeki “AYDIN” üzerine düşüncemi her konu olduğunda ve durum elverdiğinde dile getirmeye çalışıyorum :
Ben bu ülkede yetişmiş “okumuşlar”ı “aydınlanmak” “aydınlatmak” görevlerini de içeren; çevresine aydınlık saçması gereken “Aydın” gibi Türkçenin güzel bir tanımlamasının altında toplamadan önce Türkiye’nin 3 türlü “okumuşu” olduğunu düşünürüm:
1. Batıya batılıya öykünen, batı hayranı olanlar; liberal entelektüeller
2. Osmanlı hayranı olmakla kalmayıp özlemi içinde olanlar; tutucu, yer yer de gerici münevverler;
3. Laik Türkiye Cumhuriyeti’ne, kurucusu iradesine ve onun insanına gönül vermiş olan ilerici halkçı Aydınlar
* * *
Tabii ki isteyen her üçüne de aynı sıfatı takmakta serbesttir.
Yalnız bunu yapar sapla samanı harmanlarken bu ülkeyi ölümüne seven, aydın olmanın sorumluluğunu bilen, yükümlülüğünü yerine getiren, laik Cumhuriyeti savunan Atatürkçü aydınlara da haksızlık yaptıklarını; halkın gözünde Atatürkçü aydınların da diğerleriyle bir tutulmalarına, onlarla aynı kefeye konulmalarına sebep olduklarını da unutmamalıdırlar.
* * *
Özetle:
“Entelektüel” vardır
“Münevver” vardır,
bir de
“Cumhuriyet Aydını” vardır:
Bu sonunculardan olmak ise bir ayrıcalıktır ve her “okumuş”un her “mürekkep yalamış”ın harcı değildir “aydın” olmak; değildir çünkü “aydın olmak” sadece bir beyin işi değil aynı zamanda da bir gönül ve bir yürek işidir.
Yürek işidir çünkü aslında bu ülkede siyasal ve ekonomik baskıyı zararı dışlanmayı hep onlar görmüşler; zorlukları öğretmeniyle doktoruyla yazarıyla subayıyla memuruyla en çok onlar yaşamış, onlar katlanmışlardır, ama ağlamamışlar sızlanmamışlar, şikayetçi olmamışlar; ”mazlum” olup yakınmak yerine “kızılcık şerbeti içtim” demeyi yeğlemiş, “Yurdun doğusu da batısı da birdir” demişlerdir...
Sayın Tolga Yarman da işte bu kavgada yerini almışlardandır, sağolsun.
Aydoğan Kekevi 05.11.14
* * * * *
Von: Lale Gurman
[mailto:lale....@gmail.com]
Gesendet: 5 Kasım 2014 Çarşamba 16:01
An: undisclosed-recipients:
Betreff: Fwd: İŞTE AYDIN ! İŞTE OLMASI GEREKEN, BU !!
Saygı Değer Prof. Dr. Tolga Yarman aşağıda anlatıyor...
Onun anlattıkları, hepimizi utandıracak ! Başta Ege Üniversitesi'nin mensuplarını !
Saygın Yarman,
İyi ki varsınız ! Sizinle aynı ülkenin vatandaşı olmak, başlı başına bir onurdur !
Olan biteni hiç ses çıkarmadan, adeta masa tenisi maçı izler gibi izleyen bu ülkenin Hukuk uzmanlarına,
akademisyenlerine, umarız, örnek olursunuz! Sizden çıkan bu namuslu, gür sesi hepsi duyarlar !
Sağ olun, var olun!
Yürekten sevgi ve saygılarımızla,
ULUSALCI GÖNÜLLÜLER adına,
Lâle Gürman
* * * * * * * * * * *
Sevgili Lale Hocam:
Sizi ve Sevgili Dr. Ceyhun Balci'yi, mustesna duyarliliklarinizdan oturu
yurekten kutluyorum.
Su hususlari vurgulamadan gecemeyecegim.
Degerli Rennan Pekunlu'nun basina gelenler Turkiye'de bir ilktir. Korkarim
Dunya'da da bir ilktir.
Olayin arkasinda ve sahada, belli bir ajansin, kamerasiyla beraber bulundugu ve
sevgili ogrencilerimizi, "ajans rejisorunun" olaya azmettirdigi,
tuyleri diken diken eden, bir vakiadir.
Bu ogrencilerden hic birinin, egitimsel hic bir zarar gormediginin yeni olarak
ortaya cikartildigi bir tarafa, Degerli Rennan'in ogrencileri olup olmadigi
dahi meskuktur. (Oyle olup olmadigini pek yakinda anlariz.)
Yargiya saygili olmak bir seydir, yarginin belli bir "adlî hataya"
duçar oldugu kanaatini gelistirmek ve bunu beyan etmek baska bir seydir. Ortaya
cikan yeni veriler uzantisinda, bu dava, "iade-i muhakeme" talebi
gelistirilerek, bastan gorulecektir.
Her hal-u karda konu AIHM'ne gitmistir. Ve korkarim Turkiye'yi, hem de cok
yonlu, baska bir mahcubiyet beklemektedir.
Siyaset semsiyesi altinda olmayan hic bir hukuk yoktur. Bu cercevede,
siyasetcilerimiz, bir kez daha on uzerinde kocaman bir sifir almistir.
Kardesim, ya baktigin yere git, ya da gittigin yere bak. Ogrenci'yi de Hoca'yi
da aptal etmenin bir âlemi yok.
Meslekdaslarini satan, mahkemeye, ogrenci devam cizlegelerini yollamayacak
kadar alcalan universite yonetim anlayisini siddetle kiniyorum.
Bir ikisi haric, su duruma bakip, iki cift laf etmeyen anli sanli
anayasacilari, hat safhada sasirmis olarak, kiniyorum...
Bir de "yeni anayasa" yapacaklarmis... .
Yuh olsun be size!
**
Siniflarimda turbanli ogrencim cok oldu. Onlar'a her zaman cok musfik
yaklastim. Ayirimci hic olmadim... Sevgili Prof. Pekunlu'nun de kendini bagli
saydigi yasanin geregini hatirlatmanin disinda en kucuk bir sekilde,
ogrencilerine yonelik bir sefkat noksani tasidigini dusunemiyorum.
Ama sevgili cocuklar, siz, oyle bir surece alet ediliyorsunuz ki, ortadaki
sozde gerekcelerle, hocalarini hapse yollayan, dunya tarihindeki ilk ogrenciler
oluyorsunuz.
Gidin catir catir, hocalariniza, inandiklarinizi soyleyin. Ama hocalarinizi,
size donuk "tacizcilermis" gibi, "sikayet konusu"
eylemeyin.
Bize hanginiz daha cok bas kaldirirsaniz, bizim icin en makbul olaniniz odur,
bunu bilin!..
**
Bu yaziyi okuyacak degerli muddeiler, bilmenizi isterim ki, ne yargi kararina
bir saygi kusurum vardir, ne de, gorulmekte olan bir davayi etkilemek gibi bir
amacim vardir.
Galileler'in torunlari olarak, ne pahasina olursa olsun, cevremizden
baslayarak, insanliga, dusunduklerimizi, soylemek gibi, bir borcumuz
vardir.
Ne pisirik aydin olur, ne maiyet memuru akademisyen... Ne de kiytirik siyaset
adami...
Tarih hepsini, Hekimbasi coplugunden beter coplugunde, gazini ayri cikartip,
posasisini ayri oguterek, icigini cicigini yerle bir eder.
Rennancim, cezaevinin keyfini cikart... Zihnini dinlendir... Oku, yaz, spor,
yap, hepsi hepsi alti aylik bir tatile gidiyor gibisin... Iste bu!.. Sevgili
Esin de lutfen, bunu boyle bilsin!..
Simdiden ozlemle kucakliyorum, gozlerinden opuyorum...
Haziruna, guzel dileklerle, sevgiler, saygilar sunuyorum...
T. Yarman, Prof. Dr.
TUMOD Ist Sb Bsk,
2009 - 2011
05.11.2014 14:35 tarihinde, Lale Gurman yazdı:
Gazeteci, doktor Ceyhun Balcı alttaki yazısında diyor ki, "...Zaman aktı, tükendi! Uzunca zamandır izleyicisi olduğumuz sürenin sonuna gelindi!
Ege Üniversitesi (emekli) öğretim üyesi Rennan Pekünlü yargının artık kesinleşmiş hükmü gereğince içinde bulunduğumuz ay içinde mahpus olmayı ekleyecek bunca sıfatına!
Kan donduran, tüyler ürperten bir son! Hiç kuşkusuz öncelikle Pekünlü hoca için sıkıntılı ve olumsuz bir durum söz konusu!
Ya bu duruma izleyici olan üçü bir yerde insaymunlara ne demeli?
Yaptıklarını beğendiler mi acaba?
Rennan Pekünlü ortaçağda yaşasaydı cezası kent meydanında diri diri yakılmak olurdu. Yirmi birinci yüzyılda yaşayarak canını kurtarmış oldu!
Görmedim-işitmedim-bilmiyorum diyen üç maymunu bir araya getirme becerisini gösteren insanlar ne yaptılar?
Bölümündekiler ?
Fakültesindekiler?
Üniversitesindekiler?
Kentindekiler?
Ülkesindekiler?
Yeryüzünü paylaştığı diğerleri?
Yanıtı bilinmeyen bir soru yok ortada!
Pekünlü’nün başına gelenler ve gösteril(mey)en tepki, esirgenen duruş, duyarsız yaklaşım konusunda fazlaca fikir vermiş olmuyor mu?
Yazıyı köşeli bir çıkışla bitirmek kaçınılmaz oldu!
Bu çağda, hem de yasalara uyduğu için bir insanın başına bu geliyorsa ve buna karşılık insan yığınları üç maymun olmayı gururlarına yedirebiliyorlarsa “insan en yüce varlıktır” saptaması sorguya çekilmelidir.
Bu, gerçeklikten çok olsa olsa bizim kuruntumuzdur!
--
TÜRKİYE'DE TEK KİMLİK TÜRKLÜK'TÜR.
"M. K. Atatürk"