YENİ DİNİ MERKEZ :ÇAMLICA SELATİN CAMİİ

0 views
Skip to first unread message

M.Kemal Adal

unread,
Aug 23, 2014, 1:53:29 AM8/23/14
to

YENİ DİNİ MERKEZ
                Bugün Üsküdar’da idim. Üsküdar Camileri’nin saha
                çalışmasını bitirdim. Kirazlı denilen yerde bu Çamlıca
                Camii’ni de gördüm. Adı Çamlıca Selatin Camii. Öyle bir
                isim ki, "ben çakmayım" diye bas bas
                bağırıyor. Milletin adamı meydanda anlatıyor.:
                ‘’Sultanlarımız hep Selatin Camileri Suriçi’ne
                yapmışlar. Anadolu yakasına da Selatin Cami yapmak bize
                nasip oldu. İstanbul’un en zirvesine de biz yapıyoruz.’’
                Hadi gel buradan yak. Bir cümlede 3 tane yalan yanlış
                olmaz ki. Anlatayım, bilgi sahibi olun: Osmanlı’da iki
                ayrı maliye var. Hazine-i Amire, devlet kasası demektir.
                Genelde Osmanlı Devleti Cami yaptırmazdı. Örneği çok çok
                azdır. Belki de yoktur. Camiler hep hayır için
                yapılmıştır. Yani Vakıf binalarıdır. Kısacası, paran
                varsa hayır işi yaparsın. Milletin sırtından hayır
                yapılmaz. Selatin Camii demek bir padişah ailesi
                tarafından, Yaptırılan iki minareli camilere denir. Ama
                en önemli şart şudur. Tüm giderler Hazine-i Hassa’dan
                karşılanır. Türkçesi: Giderler, padişah ailesinin
                cebinden ödenir. Mantık şudur. Devlet parası ile hayır
                yapılmaz. Çamlıca Camisini yaptıran bir aile yok.
                Çamlıca Camisini kim yaptırıyor? Bilen var mı? Büyük bir
                ihtimalle, örtülüden veya devletten. Demek ki Selatin
                lafı palavra oldu. Anadolu yakasında Selatin cami yoktur
                diyor. Üsküdar İskelesinde ki ‘’MİHRİMAH Sultan Camii,
                Selatin camisinin en babasıdır. Bilenler bilir.
                Edirnekapı Mihrimah’ta tek minare vardır. Üsküdar’da ise
                çift minare vardır. Yani yukarıdaki cümle tamamen
                palavra. Milletin Adamı Çamlıca’ya kendine türbe
                yaptırıyor. Gelelim işin en büyük ticaretine. Mekke’de
                Kabe etrafına Sultan II.Selim döneminde, yapılmış
                revaklar var. Suudiler bu revakları yıkma kararı
                aldılar. Bizim hükümet karşı çıktı. Suudiler de o zaman
                gelin alın revaklarınızı dediler. Suudilerin aklına
                gelmedi ki, bu işten bir fırıldak çıksın. Şimdi buradan
                bir inşaat şirketi gitti. Revakları taş taş söküp
                Çamlıca’ya taşıyorlar. Yani Mekke’den revakları gelmiş
                bir camii oluşacak. Caminin ve türbenin etrafında tavaf
                için bir parkur yapıyorlar. Türbenin etrafında Kabe gibi
                tavaf olacak. Özet: Çamlıca’da yeni Eyüp Sultan
                kuruluyor. Hazîrede de türbe olacak. Artık çaput
                bağlamaya gideriz. Koca bulamayanlar, çocuğu olmayanlar,
                Çocuğu üniversiteye giremeyenler, Kimin türbesine
                gidecek? Turan Akıncı (1976 yılında DGSA Mimarlık
                Fakültesinden mezun oldu. 1978 yılında Berlin Teknik
                Üniversitesinde Doktora çalışmaları yaptı. Alman Ortaçağ
                kentlerinin restorasyonun da görev aldı. 35 yıl
                sanayicilik yaptıktan sonra 2010 yılından bu yana
                İstanbul’daki Osmanlı Mimari yapılarını araştırmasını
                sürdürmektedir. www.tas-istanbul.com sayfasında 1.500
                Osmanlı yapısı hakkında makaleleri vardır.)

YENİ DİNİ MERKEZ

Bugün Üsküdar’da idim.
Üsküdar Camileri’nin saha çalışmasını bitirdim.
Kirazlı denilen yerde bu Çamlıca Camii’ni de gördüm.
Adı Çamlıca Selatin Camii.
Öyle bir isim ki, "ben çakmayım" diye bas bas bağırıyor.
Milletin adamı meydanda anlatıyor.:

‘’Sultanlarımız hep Selatin Camileri Suriçi’ne yapmışlar.
Anadolu yakasına da Selatin Cami yapmak bize nasip oldu.
İstanbul’un en zirvesine de biz yapıyoruz
.’’

Hadi gel buradan yak.

Bir cümlede 3 tane yalan yanlış olamaz ki
.
Anlatayım, bilgi sahibi olun:Osmanlı’da iki ayrı maliye var.
Hazine-i Amire, devlet kasası demektir.
Genelde Osmanlı Devleti Cami yaptırmazdı.
Örneği çok çok azdır. Belki de yoktur.
Camiler hep hayır için yapılmıştır.
Yani Vakıf binalarıdır.

Kısacası, paran varsa hayır işi yaparsın.
Milletin sırtından hayır yapılmaz.
Selatin Camii demek bir padişah ailesi tarafından,
yaptırılan iki minareli camilere denir.

Ama en önemli şart şudur.
Tüm giderler Hazine-i Hassa’dan karşılanır.

Türkçesi: Giderler, padişah ailesinin cebinden ödenir.
Mantık şudur. Devlet parası ile hayır yapılmaz.
Çamlıca Camisini yaptıran bir aile yok.
Çamlıca Camisini kim yaptırıyor?
Bilen var mı?
Büyük bir ihtimalle, örtülüden veya devletten.
Demek ki Selatin lafı palavra oldu.

Anadolu yakasında Selatin cami yoktur diyor.
Üsküdar İskelesinde ki ‘’MİHRİMAH Sultan Camii,
Selatin camisinin en babasıdır.
Bilenler bilir.
Edirnekapı Mihrimah’ta tek minare vardır.
Üsküdar’da ise çift minare vardır.
Yani yukarıdaki cümle tamamen palavra.
Gelelim işin en büyük ticaretine.
Milletin Adamı Çamlıca’ya kendine türbe yaptırıyor.

Mekke’de Kabe etrafına Sultan II.Selim döneminde,
yapılmış revaklar var.
Suudiler bu revakları yıkma kararı aldılar.
Bizim hükümet karşı çıktı.
Suudiler de o zaman gelin alın revaklarınızı dediler.
Suudilerin aklına gelmedi ki, bu işten bir fırıldak çıksın.

Şimdi buradan bir inşaat şirketi gitti.
Revakları taş taş söküp Çamlıca’ya taşıyorlar.
Yani Mekke’den revakları gelmiş bir camii oluşacak.
Caminin ve türbenin etrafında tavaf için bir parkur yapıyorlar.
Türbenin etrafında Kabe gibi tavaf olacak.
Özet: Çamlıca’da yeni Eyüp Sultan kuruluyor.
Hazîrede de türbe olacak.
Artık çaput bağlamaya gideriz.
Koca bulamayanlar, çocuğu olmayanlar,
Çocuğu üniversiteye giremeyenler,
Kimin türbesine gidecek?
 
Turan Akıncı

(1976 yılında DGSA Mimarlık Fakültesinden mezun oldu. 1978 yılında Berlin Teknik Üniversitesinde Doktora çalışmaları yaptı. Alman Ortaçağ kentlerinin restorasyonun da görev aldı. 35 yıl sanayicilik yaptıktan sonra 2010 yılından bu yana İstanbul’daki Osmanlı Mimari yapılarını araştırmasını sürdürmektedir.
​ ​
www.tas-istanbul.com sayfasında 1.500 Osmanlı yapısı hakkında makaleleri vardır.)

https://www.facebook.com/TurkiyeNoktaNet/photos/a.130110753856800.1073741826.129370043930871/264337080434166/?type=1&fref=nf

DİP NOT:


Bütün yeryüzü mabet, tüm meşru fiiller de ibadettir.”


İstanbul’un neresinden bakılırsa bakılsın görülebilecek en yüksek yerdeki Çamlıca Tepesi’ne bu büyüklükte bir caminin yapılması, ihtiyaçtan çok “gösteriş” için olduğu izlenimi veriyor.(MKA)


Satır içi resim 1


Satır içi resim 2

 

 

 

 

 


Yaşar Nuri Öztürk: Büyük ve küçük mabet 

Satır içi resim 3

Yaşar Nuri ÖZTÜRK


MABETSİZ din olmaz. Ve ibadetsiz kulluk olmaz.


Ama Kur'an penceresinden baktığınızda bunun kadar önemli bir gerçek daha var: Resmi mabedi olan bir din Allah'ın dini olmaz. Ve tüm hayatı bir büyük ibadete dönüştüremeyenler de Allah'ın gerçek kulu olamaz.


Mabet başkadır, resmi mabet başkadır.


Ne demek resmi mabet? O bir yafta ve tescil işi değil, bir işlev meselesidir.

Bir dinde resmi mabet varsa o dinin mensupları ibadetlerini yalnız o mabette veya mabetlerde yapabilirler. Mabetlerin varlığı resmi mabedin varlığına kanıt değildir. Resmi mabetin varlığına kanıt, dindarın Allah ile diyaloğunun belirli duvarlar arasında gerçekleşeceğinin açık veya örtülü bir biçimde kabul ettirilmiş olmasıdır. Bu kabule göre, ibadet (en azından iyi ve mükemmel ibadet) mabet adı verilmiş belirli binalarda yapılır. O binaların dışında yapılan ibadetler ya hiç ibadet sayılmaz yahut da tam ibadet sayılmaz. Bu kabulün oluştuğunun en büyük göstergesi ise bu belirli duvarlara (cami, kilise, havra vs.) ‘‘Tanrı'nın evi’’denmesidir.


‘‘Tanrı'nın evi mi olur, behey gafil?’’ diye sorduğunuzda birilerinin rahatsız olması ise resmi mabedin varlığının ikinci kanıtıdır.


İslam'ın büyük vicdanlarından Bistamlı Báyezid'e (ölm. 261/875) sordular:  ‘‘Kábe'yi ziyarete neden gitmiyorsun?’’ Elini kalbinin üstüne koyarak cevap verdi Báyezid: ‘‘Tanrı, o sizin dediğiniz eve, yapıldığı günden beri hiç girmedi, ama bendeki şu evden, yapıldığı günden beri hiç çıkmadı. Siz esas bu evi kutsal tutun!’’


Allah ile aldatan zihniyet, mabet duvarları dışında kulluk olamayacağını sinsi oyunlarla kitleye sürekli telkin eder. Çünkü Allah ile aldatma oyununun sonuç vermesi için, aldatılmak istenenlerin organize bir biçimde belirli mekánlarda toplanıp telkin ve denetim altına alınmaları gerekir. Bu iş için en ideal yer ise duvar-mabettir.


İslam, bütün yeryüzünü mabet kabul etmiştir‘‘Doğu da batı da Allah'ındır; yüzünüzü nereye dönerseniz Allah oradadır.’’(Kur'an, Bakara, 115) Bu Kur'ansal ilkeye dayanarak Hz. Peygamber, ‘‘Bütün yeryüzü benim ümmetim için mescit ve temiz kılınmıştır’’ diyor.


Kur'an bir büyük mabet tanıtmıştır insanlığa. Bir mabet ki tavanı gök kubbe, seccadesi tüm dağlar, ovalar, çöller ve denizler... Bu büyük mabette toprak post, Allah dosttur. Bu büyük mabette aracısız, lidersiz, haraçsız ve huruçsuz ibadet edilir.


Tüm yeryüzü mabet

​ ​
se tüm meşru fiiller de ibadettir.


Hayatın tümü ibadettir. Elverir ki o hayat, insana yaraşır temizlik ve güzellikte yaşansın...


Büyük mabedin büyük ibadetleri, evren ve insan kitabı okunarak yapılacaktır. Minber köşesinde tarikat zübürü mırıldanan sözde dervişin nefes tüketmesi ibadet oluyor da yerin üç kat altında oksijen tüpüyle nefes alarak kalp ameliyatı yapan doktorun ter dökmesi başka bir şey mi oluyor?!

Girdiğimiz milenyumda, insanlığın en büyük erişi, tüm yeryüzünün mabet, tüm meşru fiillerin ibadet olduğunu kavramak olacaktır. Bu, Allah ile aldatanların din dediklerinin bitmesi ve Allah'ın din dediğinin hayata geçmesi demektir.


Yeni milenyumda insanlık, Yaratıcı'sıyla kucaklaşmak için Allah ile aldatan haraç ve huruç odaklarına komisyon vermek zorunda kalmayacaktır.


http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2000/05/26/209679.asp


M. Kemal Adal

23 Ağustos 2014/ İZMİR


--
Selam...
T.C. / M. Kemal Adal

Çamlıca Selatin Camii.jpg
Ali Bardakoğlu Diyor ki.jpg
Yaşar Nuri Öztürk'den bir tespit.jpg
YENİ DİNİ MERKEZ - ÇAMLICA SELÂTİN CAMİSİ.pdf
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages