Uykudan Önce [ Hüseyni Nefes ]

0 views
Skip to first unread message

Grup Yönetici

unread,
Oct 31, 2014, 6:33:48 AM10/31/14
to Turkiye-i...@googlegroups.com

Cümleten Hayırlı Cumalar...
 
Uykudan Önce [Hüseyni Nefes]
 
Düşünen kimselere,
Allah, (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de
uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar,
diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır.
Doğrusu bunda düşünen kimseler için nice ibretler vardır. [Zümer, 42]
 
 
Usandım boş yere hep gitmelerden, gelmelerden;
Bırakın uyuyayım, yandım kelimelerden
Uyumak istiyorum; başım bir cenk meydanı;
Harfsiz ve kelimesiz düşünmek Yaradanı.
 
 
Allah'ım uykuda dahi beni bana bırakma! Ahvalim meçhuldür, bana da
nasib eyle; tadından dem olmuşlara ikramından bir bâde ...
 
Uyur idik uyardılar eyvallah hu
Diriye saydılar bizi, eyvallah hu
Canı Hakka teslim ettik eyvallah hu
Ölüye saydılar bizi eyvallah hu [243. Mestmp3]
 
 
Yürek usulca pas tutar, gelip geçerken günler,
Sevgi uçup gider, güneş ısıtmaz, yürek usulca pas tutar
Terlemez avuçların, düşsüz uykular başlar
Şaşmayı unutursunuz, yürek usulca pas tutar
Fark etmez olmuş olacak, fark etmez akla kara
Fark etmez doğru yanlış, yürek usulca pas tutar
 
 
 
- Bilmemki nerelere takıldınız, uykularınızdan ne haber vardır?
- Fark etmez olmuş olacak, fark etmez akla kara, fark etmez doğru
yanlış, yürek usulca pas tutunca… Uykumuzu ve dahi rüyalarımızı
kaybettik erenlerim!
 
İki yıldız arası göğe asılı hamak…
Uyku, uyku… Zamansız ve mekânsız, uyumak.
 
 
- Uykuya başlamadan evvel niyet ediyor musun peki?
- Aman dedem, uykunun da niyeti mi olurmuş?
 
 
- Canlar, aşk yolculuğunda, seyri sülukunda dâim sefer halindedir…
Zira uyku ölümün kardeşidir. Uykudan sonra uyanmak haşr(dirilme)
gibidir. Uyku sırasında yarı yarıya alınan ruhun tamamen de
alınabilir. Onun için uyurken tedbirli olmak gerekir, çün yolcu, yolda
temkin üzere gerektir. Abdestli, tevbeli ve uyandıktan sonra günah
işlememeye niyetli olmak gerekir.
 
 
- Hazreti Ali (radıyallahü anh) efendimizin de: "İnsanlar uykudadır,
rüyadadır, öldüklerinde uyanırlar" buyuruyor.
- Önce insanı tanımak gerek. Kalp, eşya âleminin asıllarını gösteren
bir aynaya benzer. Hak Teâlâ'nın yaratacağı her şey, yine kendi
yaratığı olan Levh-i Mahfuz'da saklıdır. Olmuş ve olacak her şey orada
mevcuttur, orada yazılmıştır. Fakat bizim bu gözlerle onu görmenin
imkânı yoktur. Levh'in kendisi de bir aynaya benzer. Bütün sûret ve
şekiller ona işlenmiş, nakşedilmiştir. Eğer bir aynanın karşısına
diğer bir ayna getirecek olursanız, o aynadaki sûretlerin diğer aynaya
da aksettiğini görürsünüz. Fakat araya bir perde gerseniz, o vakit
ayna görüntü alamaz. İşte kalp de, karşısındaki aynada olanları kabul
eden bir ayna, levh de bütün eşyanın kendisinde bulunduğu bir aynadır.
 
 
- Perdeler?
- Kalbin şehevi duygular ile uğraşması, onun melekût âleminde bulunan
Levh-i Mahfuz'daki şeyleri görmesine engel olur. Eğer bir rüzgar esip
de o basiret gözünün önündeki perdeyi kaldırırsa, melekût âleminin
sırlarından bazı şeyler, kalpte parlar. Bu bazen devam ederse de,
bazen bir şimşek gibi gelip geçici olur. Yine uyanık olduğu müddetçe
dünya ile meşgul olduğundan melekût âleminden gafil durumdadır.
 
 
- Çünkü dünya, melekût âleminin önünde bir perde teşkil ederler...
- Canlar uykuda iken, melekût âleminden bazı şeyler görebilir. Çünkü
uyku, tüm duyuların durması ve kalp ile ilişkilerini kesmesi demektir.
Uyku ile hayalden temizlendiği vakit, Levh ile kendi arasındaki perde
kalkar. İki ayna arasındaki perde kalktığında, diğer aynada olan
şeylerin bazısı öteki aynaya nasıl aksediyorsa, kalp ile Levh
arasındaki perde ortadan kalktığıda Levh'ten bazı şeyler de kalbe aks
eder. Uyumakla duyuların işlemediğini söylemiştik. Fakat uyku, her ne
kadar duyulara engel oluyorsa da, hayal kuvvetinin hareket geçmesine
engel olamaz. Hayal kuvveti, Levh-i Mahfuz'dan kalbe aks edenleri
hemen alır ve onu bir misal ile hikâye eder. Bu hayalde, saklı olarak
kaldığı için, uyandığı zamanda, ancak hayalinde kalan şeyleri
hatırlar. İşte rüya tabiri de Levh'ten gösterilen asıllar ile bunun
hayalleri arasında güzel bir bağ kurmak demektir.
 
Aşka susamış olan âşık uyusa bile pek az uyur. Susuz kişi derin uykuya
dalabilir mi? O azıcık uyusa da rüyasında ya su görür, ya ırmak
kenarında dolaşır, ya testi görür, yahut da su dağıtan bir saka! [Hz.
Pir Mevlana]
 
- Yani düşsüz uykuların başlaması, rüya göremez olmak pek de makbul
bir durum olmasa gerek… Peki ya ölüm, yani asıl uyku?
- Ölümün acayip halleri ise anlatmakla bitmeyecek kadar çoktur. Çünkü
rüya, ölümün kardeşidir. Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve
sellem-: "uyku ölümün kardeşidir." buyurmuştur. Bunun mânâsı, ölümü
düşünmek için başkalarının cenâzesinde bulunmaktan daha yakînî bir
sûrette, insanın kendi uykusundan ölümün hakîkatini idrâk etmesidir.
Uyku; gayb (bilinmeyen, gelecek) âleminin perdesini kaldırmakta (zayıf
bir yönden de olsa) ölüme benzediğinden bu sayede gelecekteki olanları
insan bilebilmektedir. Peki, ya tamamen perdeyi yırtıp ortadan
kaldıran ölüme ne dersiniz? İnsan ölür ölmez, ya türlü azaplarla
kuşatılmış olduğunu görür, ya da sonsuz nimetlere garkedildiğini...
Ölürken cehennemdeki yerleri münafık ve kâfirlere gösterildiğinde,
onlara seslenilir:
 
"Andolsun ki, sen (dünyada iken) bundan gaflette idin. (habersizdin)
İşte aradaki perdeyi kaldırıp açtık. Bugün gözlerin ne kadar
keskindir. [Kâf, 22]
 
 
- Uykunun niyetini şimdi daha iyi anlıyoruz…
- Peygamber Efendimiz uykunun temiz olması için abdestli olarak uykuya
yatılmasını tavsiye etmişlerdir. Bu da, iç temizliğinin bir
işaretidir. Zaten asıl olan, iç temizliğidir. Dış temizlik, iç
temizliğin kemalindendir. İnsanın içi temizlenip parladığı zaman,
ilerde olacak şeyler, kalbin gözü (basiret nuru) ile görülür. Nitekim
Efendimize, Mekke'yi fethedip oraya gireceği rüyasında gösterilmemiş
miydi?
 
- Sâhi vahiy niçin uykuda gelmiştir?
- Bu alanda hissin yerleşeceği yer olmasın diye…
 
- Cânım efendim, ölümün kardeşi olan uykudan önce ve sonra ne yapalım
da, uyandığımızda müslümanca yaşamak bize kolaylaştırılsın?
- Günün sonunda "uykunun engin kolları"na giderken yanına yol azığın
bulunsun ki perde ötesinden haberlerin sunulsun…
 
Gece uzundur, uykunla kısaltma onu; gündüz ışıtır; suçlarınla
bulandırma, karartma onu. [Hz. Pir Mevlana]
 
 
Her kim ki zikr üzere (tesbih, tehlil, tekbir) uykuya giderse, kıyamet
gününde bu sözler üzere uyanır, her kim ki gaflet ile uyumuşsa kıyamet
gününde gaflet üzere kalkar. [Deylemi, Hadis-i Şerif]
 
- Efendimin sözlerini iyi anlayasın. Güzel zikirler üzerine uyur
kalırsan kıyamet gününde o hal üzere diriltileceksin. Gaflet ile,
abdestsiz, televizyon kanalları üzerine boşalmış halde, güneşten sonra
uyanırsan yarın Hak divanında gaflet ve pişmanlık üzere kalkarsın!
 
- Uyku, küçük ölümdür. Her ölenin kefene bürünmesi misali gece de
insanları siyah bir örtü altına alır. Mühim olan o örtünün altında
kulun Rabbi ile berâber olmasıdır. Kalbimizi uyutmamak için uykunun
evvelini ve ahirini dua ve niyazla süslemek gerek. Hz. Peygamber
uykudan kalktığı zaman uykulu insan hali görülmezdi yüzünde. Çünkü
onun uykusu bedenî bir uykuydu.
 
- Ne yapmalı?
- Sen yatarken eline bir tesbih al da yat erenlerim
 
- Tesbih şart mıdır? Zikrederek dalıversek uykuya…
- Olur elbet ama insan üç beş damla kan ve sayısız endişeden
ibarettir. Ne yaptığını unutmayasın diye var elindeki tesbih… Andıkça
yandığın tesbihler kalbe dolunca kalp, uyku hâlinde bile zikre devâm
eder, tevhidin nûru bütün azalara sirâyet edince de bütün mahlûkatın
tesbîhini işitirsin elbet..
 
Biriniz uyuyunca şeytan ensesine üç düğüm atar. Her düğümü yerine
sağlamlaştırmak içinde eliyle vurarak, 'üzerine uzun bir gece olsun,
yat' dileğinde bulunur. İnsan uyanır ve Allah'ı zikrederse, bir düğüm
çözülür, abdest alırsa bir düğüm daha çözülür ve bir de namaz kılarsa
bütün düğümler çözülür. Böylece kul canlı ve hoş bir halet-i ruhiye
ile neşeli bir şekilde, ferah bir gönülle sabahlar. Yoksa mahzun bir
kalple, içi kararmış, tembel ve uyuşuk bir halde sabaha çıkar. [Ebu
Hureyre'den, Hadis-i Şerif]
 
- Şeytan işte, acizdir aslında; mertçe çıkmaz insanın karşısına, sinsi
planlar kurar hep!
- Çaresi Efendimizin buyurduğu gibidir. Sen de uyanık ol cancağazım.
 
Allah, geceleyin müslüman kuluna ruhunu iade ederse(uyandırırsa),
Allah'ı tesbih etsin. O'nu temcid etsin ve O'ndan mağfiret dilesin.
Eğer böyle yaparsa, o kulun geçmiş günahları mağfiret olunur. Şayet o
kimse kalkar, abdest alır, namaz kılar ve sonra Onu zikrederse, O'ndan
mağfiret diler ve O'na dua ederse, kabul olunur. [Ebu Hureyre, Hadis-i
Şerif]
 
Ey karanlık geceyi uykuda geçiren mümin!
Dua zamanı geldi; haydi, kalk!
Ey kötülük etmeyi adet edinmiş nefis; ibadet etme, iyilik etme zamanı geldi!
Pencereden bak; tövbe kapısını aç!
Evi tertibe koy, düzelt!
Haydi, durma; bizim nöbetimiz geldi!
Suçtan, kötülüklerden neden temizlenemiyorsun?
Günahlardan ellerini yıka, yüzüne su vur; abdest al, namaza durma zamanı geldi!
Seni mezara koydukları, lahitte yüzünü kıbleye döndürdükleri zaman,
hayatta şu karşında duran kıbleyi hatırlarsın ama, namazını
kılamadığın, kazaya bıraktığın için içinin yanmasından eline ne geçer?
Sen şimdi hayatta iken bu kıbleden bir nur, bir ışık ara, bir ışık
elde et de, o nur, o ışık senin kabrini ışıtsın, aydınlatsın!
Allah'ın nuru gelince kabir, bir gül bahçesi olur!
[Hz. Pir Mevlana]
 
Yâ Rabbi!
Bir taraftan istirâhat iklîmiyle bedeni, diğer taraftan vuslat ve
rahmet iklîmiyle rûhu engin ve müstesnâ bir lâhûtî huzûra kavuşturan geceleri kulluk vecdi içinde geçirebilmeyi nasîb eyle!
Bir gece hükmünde olan şu dünyâdan bizleri de Sen'in rızâna ermiş bir âşık-ı sâdık olarak âhıret sabâhına ulaştır ve vuslatının lezzeti ile
mütelezziz eyle! (amin)

Alıntı

--
Türkiye için el ele mail grubumuz  https://groups.google.com/group/Turkiye-icin-el-ele   

Gruba e-posta gönderme adresi   turkiye-i...@googlegroups.com   
 
Erzincan Kemaliye Egin Grubum 

Gruba e-posta gönder : erzincan-kemal...@googlegroups.com 

Grub Admin M.İlaldı 0532 7269362  erzinca...@gmail.com 
 
Tüm dost ve arkadaşlarımı twitter sayfama bekliyorum : https://twitter.com/#!/MiLALDi
 
Facebook Sayfamda Sizleride Bekliyorum.Teşekkür ederim.
 
Reply all
Reply to author
Forward
0 new messages