Iklim kontrolu mumkun mu? Biz ne yapabiliriz?

[gti...@aol.com]

Bir video seyrettim; onun uzerine goruslerimi yaziyorum.

Videonun adresi: https://www.youtube.com/watch?v=dhf_R7giFWM

HAARP-Depremler-kasirgalar konularini anlatiyor.

Onemli bir konudur bu; evvela bunu kabul edip komplo teorisi katagorisine hemen sokmamaliyiz.

Videoda Japonyanin adi gecerken gosterilen bilim adaminin ismi Prof. Michio Kaku'dur. Kendisi Quantum fizigi teorisinin bir parcasi olan String Teori'yi tasarlayanlardan birisidir. Birkac sene once Amerika'da bir radyo programinda string teorisini ve iliskili konulari cok etkileyici bir sekilde anlatmisti.

Insan medeniyetleri uc merhalede gelisecek diyordu. Biz birinci merhaledeyiz; ama ikinci merhalede ilk once iklim kontrolunu basaracagiz diyordu. Ucuncu merhaleyi de soyledi ama unutmusum; galiba uzun mesafeler katedebilecek uzay seyahatleri yapabilecek medeniyetlerin ortaya cikmasi idi.

Videoda bahsedilen iklim kontrolu denemelerine bakilirsa , eger dogru iseler tabi, teorisyenlerin gelecek icin dusundukleri senaryolarin gerceklesip gerceklesemiyecegi konusunu buyuk ulkeler arastirmaya baslamis olabilirler. Bu mantikidir; lakin, ahlaksiz olan bir yani da olmasi muhtemeldir. Bu da bu cesit iklim kontrollerinin ilk anda birer silah olarak gelistirilmeye calisiliyor ihtimalidir, ki bu da insan medeniyetinin ne kadar medeniyetsiz olduguna isarettir.

Hemen hemen her bilimsel gelisme icin bu medeniyetsizlik mevzu bahistir. Hepsinde once yap, para kazan, sonra kotulukleri ortaya cikarsa dusunuruz yaklasimi hakimdir cunku.

Nukleer teknolojiden, yapay zekaya, kanser ilaclarina, tarim ilaclarina, enerji kaynaklarinin kullanimina, hatta, daha temiz enerji kaynaklari gelitirilmelerine kadar hemen hemen her seyde bu sorumsuzluk mevcut.

Ve bunlarin cogu insan medeniyetinin sonunu getirebilecek niteliklere haiz. Ben sahsen bu gidisatin sorumlusu olarak bilimsel gelisme cabalarindan 'vicdan'in soyutlanmis oldugunu dusunuyorum. Bilim adamlarimizin (kuresel manada) kimsenin projeleri icin hedef olarak dunyaya huzurlu, sihhatli ve guvenli yasami ilk hedef gosterdigini pek hatirlamiyorum.

Peki Turkiye olarak ne yapabiliriz?

Iyi bir soru; cunku, butun dunyayi etkileyecek bir konumda degiliz. Lakin, elimizden geldigi kadar butun dunyaya ornek olabilecek seyler yapabiliriz; kendi dunyamizi temiz tutmaya calisabiliriz.

Ornegin, atmosferik, uzay, dunya olaylari arasindaki iliskiler konulari uzerinde uzmanlasmis fizikcilerden, jeo-ve-astro-fizikcilerden, yapay zeka uzmanlarindan, materyal bilimcilerinden ve ahlak sosyoloji ve psikolojisi uzmanlarindan olusan yuksek seviyede bir kurul olusturarak bu videoda anlatilan iklim kontrolu problemine cesitli careler uretebilir, pozitif katkisi olabilecek projeler gelistirebilir, ve bu projeleri dunya ile paylasarak birlikte gerceklestirebiliriz.

Muhayelelerimiz bize onculuk edecektir. Simdilik benimkini kullanirsak birkac ornek veriyorum:

Uzaydan (en basta Gunes'ten) gelen elektro-manyetik dalgalarin atmosferimizde olusturdugu elektrik akimlari ve hatta magma'daki manyetik etkileri, yer cekimi etkileri ihtimalleri ile firtinalarin, depremlerin iliskisi teorik olarak arastirilabilir. Ve bunlarin hepsini etkileyebilecek sera gazlari salinimlarinin dagilimi, kumelesme ihtimali, ve uzaydan gelen emf dalgalarinin yansitilmasi (her yansitma olayi elektro-manyetik bir olaydir ayni zamanda) ve sera etkisi arastirilabilir. Bunlar simdiki iklim degisikliklerini izah edebilecek sonuclar verebildigi gibi, nasil kullaniriz konularini da aydinliga kavusturur.

Gunes Ecer.

[ismet.soner]

Yazınız için teşekkürler Güneş bey.

Bazı bilim adamlarına göre küresel ısınma çevre kirliliğinden değil, dünyamızın son buzul çağından çıkış sürecinde olmasından kaynaklanmaktadır. Dünyanın teşekkülünden beri çok yavaş bir şekilde vuku bulan 'sıcaklıktaki doğal dalgalanma hareketinin' şu an yukarıya doğru yönlendiği bir milenyumda yaşıyoruz onlara göre.

Tabi bu insanlara havayı, suyu, çevreyi istediği gibi kirletme hakkını vermiyor. Küresel ısı salınımını etkilemese bile insanların kendileri dahil, bütün canlıların hayatını tehdit eden çevre kirliliği ile elbette mücadele etmeliyiz.

Ama büyük ülkelerin sebep olduğu devasa miktarlardaki çevre kirliliğinin yanında Türkiye ve diğer benzer küçük ülkelerin yapacağı mücadele sembolik olmaktan öte bir anlam taşımıyacaktır.

İklim kontrolu konusunu ele alacak olursak;

İklim kavramını teşkil eden rüzgâr (yön, şiddet, süre), bulut teşekkülü (mevzi, zaman, miktar, tür), nem oranı, yağış (mevki, tür, süre, şiddet) unsurlarını, -en azından sistematik olarak- bırakın dünya çapında, ülkeler çapında bile kontrol etmenin mümkün olmadığını;

hem bu tabii gerçekliklere, hem de bu konuda gayret içerisinde olan ülkelerin mâzilerine, sicillerinin bozukluğuna bakarak;

yapılan çalışmaların bölgesel veya küresel çapta iyi niyetli bir iklim kontrolunu sağlamak olmadığını, 

bil'akis -yazınızda şerh düştüğünüz üzere- muhasım/rakip addettikleri ülkelerin hava durumunu, kısa veya uzun vadeli BOZMA maksadı güttüğünü düşünmek daha mâkûl geliyor.

Daha yalın ifade etmem gerekirse; iklim kontrolunun, tıpkı zamanda yolculuk gibi bir sinema bilim-kurgusu olduğunu düşünüyorum. Konu üzerinde çalışan ABD, AB, Rusya, Çin gibi sömürücü/talancı devletler, sadece hedef ülkelerin -muvakkaten de olsa- iklimlerini bozmanın yollarını arıyorlar. 

Allah'a emanet olun.

30 Eylül 2019 Pazartesi 07:46:48 UTC+3 tarihinde gti...@aol.com yazdı: