Adalet; gerçeğe/hakka hizmet-KUR'AN!
Yüceler Yücesi Yaratıcı Güç, müthiş bir akışla çevirdiği bu dünyada, sistemini hak/adalet ilkeleri üzerine kurmuş. “Şüphesiz/hiç kuşkusuz Allah, bir zerre miktarı bile/zerre kadar haksızlık yapmaz.”(Nisa,40) Zaten, adaletin kaynağı O değil mi? Yüce Yaratıcı'nın sözleri olan Kitabı Kur'an'da, "adalet" ile ilgili, o kadar çok muhteşem ayet var ki! İşte bazıları:
"Ey inananlar! Allah için adaleti yerine getirmede, adalet ve dürüstlüğün tanıkları olarak, adaleti gerçekleştirenlerden olun/adaleti yerine getirmede örnek olun. Bir topluluğun çirkinlik ve kötülüğü/bir topluluğa olan kininiz sizi adaletli davranmaktan alıkoymasın. Adaletli olun/adil davranın. Allah’ı dinleyin."(Mâide,8)
"Ey inananlar! Kendiniz, ananız, babanız ve yakınlarınız aleyhinde bile olsa, Allah için tanıklık ederken adaleti gözetin. Şahitlik yaptığınız kimseler, ister varlıklı olsun, ister yoksul olsun, Allah her iki tarafa da sizden daha yakındır. Öyleyse, kişisel çıkar ve duygularınıza uyarak, taraflı davranmayın. Gerçeği çarpıtırsanız veya tanıklık etmekten çekinirseniz, bilesiniz ki Allah yaptıklarınızı haber alır."(Nisa,135)
"Hüküm/karar verecek olursan, adaletle hüküm ver. Allah adaletle hükmedenleri/adaletli/adil davrananları/adaleti ayakta tutanları sever."(Mâide,42)
"Allah, sorumluluklarınızı yürütürken, insanlara karşı adil davranmanızı öğütler. Allah size ne güzel öğüt veriyor."(Nisa,58)
"Biz kıyamet gününde adalet divanları kuracağız. Kimseye hiçbir haksızlık edilmeyecek. Bir atom çekirdeği kadar olanı bile hesaba katacağız. "(Enbiya,47)
Allah, Kitabı Kur'an'da yer alan sözleri ile, insanları her hal ve şartta ısrarla adalete/adil olmaya/hakka çağırmakta, adil olmayı teklif etmektedir. Zorlama yoktur.(Bakara,256) Kişinin kendi tercihi ile, gönüllü kabul edilmeyi beklemektedir. Ağızlarından, Allah-Kur'an-din-iman söylemleri düşmeyen, hoşlanmadıklarını kolayca kâfir ilan eden, imanın, şekilsel bir kaç ibadeti yerine getirme gösterisi olduğunu zannedenlerin, yani dini, Kur'an'ı siyasi, ticari, kişisel çıkarları için kullananların; yukarıda sıraladığım Allah'ın "adalet" ile ilgili ilkelerini işlettiklerini, uyguladıklarını söyleyebilir misiniz? Maalesef, görüntü amaçlı yaşanan "din"; içselleştirilmiş ahlaki ilkelerle donanmadan, Kur'an'da Allah'ın öğütlediği, önerdiği gerçek insanî boyutlarına ulaşamamaktadır.
Ne zaman, Kitabı Kur'an'da Allah neler söylüyor diye kendimiz okur, anlarsak; anlattıklarının başında hep Kur'an diyerek, ama içeriği bilinmesin diye Arapça okutarak, sonuçta da, sadece kendilerine hizmet ettiren, insanları kandıran tüm din satıcılarından, siyasi, ticari, kişisel çıkarı için kullanan aracılardan, Kur'an da, bizler de kurtuluruz ve bu işten çıkarı olanların oyunları bozulur!
Ağızlarından, Allah-Kur'an-din-iman söylemleri düşmeyen, hoşlanmadıklarını kolayca kâfir ilan eden, imanın, şekilsel bir kaç ibadeti yerine getirme gösterisi olduğunu zannedenlerin, yani dini, Kur'an'ı siyasi, ticari, kişisel çıkarları için kullananların; yukarıda sıraladığım Allah'ın "adalet" ile ilgili ilkelerini işlettiklerini, uyguladıklarını söyleyebilir misiniz?