‘KEMALİST’ KEMAL
2010 yılı Temmuz ayında Kemal Kılıçdaroğlu için bakın neler yazmışım :
« ‘Hesap uzmanlığı’ bir meslektir ve bu mesleği seçenlerin uzmanlık alanı, girdiler, çıktılar, bilanço ve kar/zarar durumu gibi hesapların muhasebeleștirilmesi değil muhasebeleștirmenin muhakemesini yapmaktır.
Akılyürütücü, yani usavurucu ya da uslamlayıcıdırlar.
Algılamakla yetinmeyenler de denilebilir. Algıladıklarını sorgulayan ve temellendiren insanlardır.
Yargı adamlığı ve bilim adamlığı da böyledir.
‘Devlet adamlığı’ da..
Ancak günümüzde tüm dünyada ‘hesap adamlığı’ adamlıktan çıkmak biçimini almıș bulunmaktadır. Muhasebe muhakemenin yerini almıștır da denilebilir.
Bilgisayar programları ile en yetkin muhasebeleștirme ișlemleri yapılabilir ama muhakeme yapılamaz. Muhakeme için beyni olmak da yetmez, adam olmak gerekir.
Sözgelimi Türkiye’de ‘odundan milletvekili’, ‘kalastan cumhurbașkanı’, ‘ceketten belediye bașkanı’, ‘üçkağıtçıdan bakan’ ve ‘kalpazandan bașbakan’ olunabilir.
O yerlere kimi hesaplar yapılmadan gelinebilir mi?
Bu anlamda, yerleșik ‘hesap adamı’ tanımlaması içine girebilirler.
Ancak kesinlikle ‘devlet adam’ı diye tanımlanamazlar.
‘Hesap uzmanlığı’ ise hesap adamlarının hesaplarının ‘Bağdat’tan dönmesi’ni beklemeden irdelemesini yapabilmeyi gerektirir.
Kemal Kılıçdaroğlu da ‘hesap uzmanlığı’ndan gelmekte ve ‘devlet adamlığı’na doğru yol almaktadır.
Hesaptan anlıyor olması kadar doğal bir șey olamaz. Ancak ‘hesap adamlığı’na takılı kalması halinde ‘devlet adamlığı’ onuruna erișemeyeceği de ortadadır.
Belirli hesaplar üzerinden çok genel müdür, müsteșar, vali, milletvekili, bakan, bașbakan ve cumhurbașkanı olundu bu ülkede.
Ama pek az ‘devlet adamı’ yetiști.
(...)
Kemal Kılıçdaroğlu bu hesap sormada ‘uzman’ olduğunu kanıtalayabilecek midir acaba?
Yoksa o da ‘belli hesapların adamı’ olmayı mı yeğleyecektir?
(...)
Bakalım Kemal Kılıçdaroğlu nereye kadar gidebilecek?
Devlet’in adamı mı olacak, bir ‘devlet adamı’ mı olacak? »
Habip Hamza Erdem, “Devlet Adamı”, 27 Temmuz 2010
Aradan 4 yıl 4 ay geçtikten sonra, dün gece televizyonda izledim kendilerini.
Sıradan bir ‘hesap uzmanı’ olarak kalmış Kemal Kılıçdaroğlu.
‘Devlet’ kavramını özümseyememiş; ‘devlet adamı’ olmanın yanından bile geçmemiş.
Belki iyi niyetli, ama kesinlikle bir ‘bürokrat’ olarak kalmış.
Bir ‘Millî Hükumet’te deneyimli bir SSK Genel Müdürü olabilir.
Ancak kesinlikle CHP gibi bir partiyi yönetemeyeceği ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Cumhuriyet hükûmetlerini yönetebilmesi ise sözkonusu bile olamaz.
Ne ‘ekonomik bunalım’dan haberi var, ne yeni uluslararası ‘denge’lerden..
O hala Kenan Evren’lerin ‘Atatürkçülüğü’nden dem vurmakta; ‘sosyal devlet’ten falan sözetmekte.
Değirmen gitmiş o şakşağını aramaktadır.
Dün ellerini belinin üzerine koyarak ‘ben Dersimli Kemal’im diyordu.
Çıkmış bugün ‘Atatürkçü’yüm diyor.
Seni Atatürk çarpsın e mi, Dersimli Kemal.
Çarpılacağını bile hesaplamaktan acizsin.
Habip Hamza Erdem